Birçoğumuzun ortak huyudur; doktora gitmeyi hep erteleriz. “Aman bir şeyim yok”, “Şimdi vakit yok”, “Sonra baktırırım” der dururuz. Oysa hastalıklar kapımızı çalmadan çok önce sessizce içimizde başlayabiliyor. Ve çoğu zaman farkına vardığımızda iş işten geçmiş oluyor.
İşte tam da bu yüzden düzenli kan tahlili ve check-up yaptırmak, sağlığımız için alabileceğimiz en akıllıca önlemlerden biri.
Görünmeyen Tehlikeler
Yüksek tansiyon, diyabet, kolesterol, tiroit bozuklukları, kansızlık… Hepsi başlarda sessizce ilerler. Ne ağrı yapar ne de belirgin bir şikâyet. Siz kendinizi gayet iyi hissederken aslında vücudunuz alarm veriyor olabilir. Basit bir kan testi ise bu uyarıyı erken yakalamanın en güvenilir yoludur.
Küçük Bir Adım, Büyük Bir Kazanç
Düşünün; kan değerlerinizdeki ufak bir sapma sayesinde ileride yaşayabileceğiniz kalp krizi, böbrek yetmezliği ya da görme kaybı gibi ciddi sonuçların önüne geçebilirsiniz. Erken fark edilen bir problem, hem tedavi sürecini kolaylaştırır hem de yaşam kalitenizi korur.
“Pahalı” mı Dediniz?
Çoğu kişi check-up’ı gereksiz bir masraf olarak görür. Oysa düşünün; ilerlemiş bir hastalığın tedavisi, aylarca süren ilaç masrafları, hatta bazen ameliyatlar… Hem cebinize hem de ruhunuza çok daha ağır yük bindirir. Sağlığa yapılan yatırım, aslında geleceğe yapılan en değerli birikimdir.
Ne Zaman Başlamalı?
Uzmanlar, sağlıklı bireylerin yılda bir kez genel kontrol yaptırmasını öneriyor. Hele ki ailede kalıtsal hastalık öyküsü varsa, 40 yaş üstündeyseniz veya riskli yaşam alışkanlıklarına sahipseniz bu kontroller hayatî önem taşıyor.
Unutmayın
Erken teşhis hayat kurtarır. Sağlığınızı ertelemeyin, çünkü sağlığı ertelemek aslında hayatı ertelemektir. Bugün bir check-up randevusu almak, yarın yaşayacağınız büyük bir sorunun önüne geçebilir.