Rusya: Ekonomik Sıkıntılar

Son birkaç haftadır uluslararası gündemden düşmeyen belki de en mühim konu Ukrayna Savaşı ve bunun nasıl sona ereceği. Başkan Trump televizyonlarda naklen yayında hiç beklenmedik ve olağanüstü şekilde Ukrayna Başkanı Zelenski’yi ‘diktatör’ olarak adlandırdıktan sonra basın mensuplarına böyle bir söz sarf etmediğini açıklayınca hem uluslararası piyasaların ve pek çok Dışişleri Bakanlarının adeta şaşkına döndüklerini söylemek herhalde yanlış olmaz. Üç seneden fazla işgal altında bulunan Ukrayna ve Rus ekonomisi uluslararası kamuoyunu haliyle yakından ilgilendirmekte.

Rusya'nın Gayri Safi Yurt İçi Hasılası (GSYİH) son yıllarda artarken, büyümenin büyük kısmı Ukrayna'daki savaşa yönelik hükümet harcamalarındaki artıştan kaynaklandığı öne sürülmekte. Bu yıl hükümet harcamalarının daha da artması beklenmekte, ancak üretim zaten kapasite sınırında ve bu da daha fazla çıktı artışı potansiyelini sınırlamakta.

Rusya'nın yıllık GSYİH büyümesinin bu yıl yaklaşık %2'ye ve 2026/27'de yaklaşık %1'e düşeceği varsayılmakta. Rusya, Ukrayna'daki savaşın devam ettiği takdirde ekonomik gelişimi olağanüstü yüksek risklere tabi olacağı öngörülmekte. Hükümet harcamalarındaki aralıksız artış ve hükümetin savaş çabalarını destekleyen dallara odaklanması, ekonomideki yapısal dengesizlikleri daha da kötüleştirmekte. Yakın gelecekte tam teşekküllü bir ekonomik kriz olasılığı düşük olsa da ekonomik eşitsizliklerin ele alınmaması sonunda ciddi sonuçlara yol açabileceği konusunda bir mutabakat oluşmakta.

Son verilere göre Rusya GSYİH'sinin geçen yıl %4 oranında büyüdüğünü gösteriyor. Bu, uluslararası tahminlerden biraz daha yüksek bir hız. Güçlü büyüme, özellikle savaş çabasına katılan dallarda hükümet harcamalarındaki sağlam artışları yansıtmakta. Yılın ikinci yarısında büyümenin önemli ölçüde yavaşladığı görülmekte. Üretim kapasitesi sınırlarına yaklaşılıyor, bu nedenle çıktıyı artırmak daha da zor hale geliyor. Aynı zamanda, ekonomideki yapısal dengesizlikler kötüleşti. Hükümet üç yıldır açık verirken tüketici fiyat enflasyonu çift haneli rakamlara yükseldi.

Rusya'nın önceki yıllardaki ekonomik politika çerçevesinin yerinde durması şu anlama geliyor: savaşın devam etmesi en önemli öncelik ise hükümet harcamalarının daha da artması gerekir. Mevcut bütçe %10'luk artış ile bu yıl harcamalarda büyürken yeni harcamaların neredeyse tamamı savaş çabalarına gitmesi de kaçınılmaz. Ayrıca, büyük yatırım projeleri düşük faizli krediler ve Ulusal Varlık Fonu'ndan sağlanan finansmanla desteklenmesi bekleniyor.

Artırılmış devlet harcamaları işgücü kıtlığı ve üretim kapasitesi kısıtlamaları, önceki yıllardaki büyüme seviyelerinin artık erişilemez olduğu anlamına geliyor, bu nedenle de enflasyonun hızlanacağı öngörülmekte. Rasyonel beklenti Merkez Bankasının enflasyonu dizginlemek için aynı anda sıkı bir parasal duruş sergilemesi yönünde. Rusya'nın temel enflasyon oranı %21'lik tarihi bir zirveye tırmanmış durumda. Yüksek faiz oranlarının banka kredi faiz oranlarını yükselteceği, bunun da devlet sübvansiyonlarından faydalanmayan firmaların yatırım planlarını etkileyeceği anlamına geliyor.