PUTİN DURDURULMALIDIR

24 Şubat 2022 tarihinde Hitler özentisi olup emperyalist hayaller peşinde koşan faşist diktatör Putin Ukrayna'yı istilaya başladıklarını televizyondan duyurmuştu.

Hemen bu duyurunun akabinde Putin’in ordusu Ukrayna’da katliama başladı. Ölüm kusan füzeleri ve bomba yağdıran uçakları ile asker sivil, kadın erkek, genç yaşlı ve çoluk çocuk demeden önlerine çıkan herkesi öldürdüler.

Ukrayna’daki tüm şehirleri ve sivil tesisleri bombalamaktan da çekinmediler.

O günlerde tüm dünya da hemen hemen herkes Rus ordusunun iki üç gün içinde Kiev’e gireceğini, Devlet Balkanı Zelenski’nin yurt dışına kaçacağını ve Ukrayna ordusunun anında teslim olacağını iddia ediyorlardı.

İki yıl sonra görüyoruz ki bu iddialar gerçek olmadı…

Kahraman Ukraynalılar sivil asker demeden direndi faşist diktatör Putin’e boyun eğmedi.

Ukrayna ordusu Rus ordusunu Ukrayna bataklılarına gömdü, Rus ordusunun sadece ve sadece kâğıttan bir kaplan olduğunu ortaya çıkardı.

Altı üstü bir komedyen denilerek küçümsenen ve hatta aşağılanan Zelenski bu onurlu direnişe çok büyük bir başarı ile önderlik etti.

Putin savaşı başlatırken özgür dünyanın bu işgale müdahale edemeyecek kadar korkak ve aciz olduğunu varsaymıştı…

Bu varsayım da boşa çıktı Amerika ve Avrupa ülkeleri başta olmak üzere tüm özgür dünya Ukrayna’nın direndiğini görünce çok büyük bir kararlılıkla Ukrayna’ya destek oldu ve Rusya’ya karşı tarihin gördüğü en büyük yaptırımları uygulamaya başladı.

İşgal iki yıldır sürüyor bu süreçte ne yazık ki Ukrayna çok ama çok büyük kayıplar ile karşılaştı, birçok insan öldü ya da yaralandı, kentler yandı yıkıldı ve lakin Putin emellerine ulaşamadan durduruldu.

Bu arada öldü bitti, devri sona erdi denen NATO’nun da ne kadar büyük ve önemli bir ihtiyaç olduğu bir kere daha anlaşıldı ve bu süreçte İsveç ve Finlandiya da Rus saldırganlığından korunabilmek için çareyi NATO’ya üye olmakta buldular sonuçta NATO İttifakı genişledi.

Peki, bundan sonra ne olacak?

Özgür dünya Hitler, Mussolini, Stalin, Saddam ya da Kaddafi gibi diktatörler ile pazarlık edilemeyeceğini geçmiş deneyimlerden öğrenmiş bulunuyor.

Benim öngörülerim şöyle:

Putin ile de pazarlık edilmeyecek ve Putin’in kolu kanadı iyice kırılmadan bu yaptırımlara son verilmeyecektir.

Özgür dünyanın öncelikli tercihi elbette ki Rusya’da Putin ve Putin’in kurduğu diktatörlük rejiminin devrilmesi, yerine demokratik bir rejimin kurulmasıdır. Bu Avrupa’nın güvenliği için öncelikli bir iştir aklı başı yerinde herkes bunun için gayret sarf edecektir.

Soğuk savaşın bitmesi ve komünizmin yıkılması ile beraber Rusya ve Çin gibi diktatörlükle yönetilen ülkelerin demokratikleşeceği, özgür dünya ile entegre olarak barış ve refah içinde yaşanılabileceği umudu doğmuştu.

Aslında Putin işte bu umuda ihanet etti!

Üstelik sadece Putin değil Çin’deki gelişmeler de bu ülkelerde diktatörlük rejiminin devam edeceğini ve bu rejimlerin yeteri kadar güçlendiğinde özgür dünyaya saldırmaktan çekinmeyeceğini de gösteriyor.

Bu noktada özgür dünyaya askeri gücünü takviye edip savunma kapasitesini artırmaktan başka bir çare kalmıyor. Bu önümüzdeki dönemde çok ciddi bir silahlanma yarışı göreceğiz anlamına gelmektedir.

Diğer yandan Çin ve Rusya’nın ekonomi ve ticareti bir yumuşak güç olarak kullanıp küresel hedeflerine ulaşmaya çalıştığı da ortadadır. Bu saatten sonra Çin ve Rusya’nın ekonomik gücünün kırılması için de gerekenler yapılacak ve çok ciddi önlemler alınacaktır diye düşünüyorum.

Çok büyük bir olasılıkla Rusya’da yeni bir iç savaş ve bir tur daha bölünme yaşanacaktır. Umarım bu çok büyük ve kaotik bir iç savaşa dönüşmez ve Rusya’nın kitle imha stokları terör örgütü ya da devletlerinin eline geçmez.

Gelişmeleri izlemeye ve kahraman Ukraynalıları desteklemeye devam edeceğim.