PKK SEVR’E DÖNELİM KÜRDİSTAN’I KURALIM DİYOR...

Bakıyorum gene eline süpürge sopası alan derin analistler PKK terör örgütünün yayınladığı paçavra üzerinden “terörsüz Türkiye” ve “barış” geyiği yapıp duruyor, vallahi bende şaşkınlıkla seyrediyorum.

Bildiriyi dikkatle değerlendirdiğimiz zaman PKK’nın “Sevr’e dönelim Kürdistan’ı kuralım” dediği son derecede açık ve net bir şekilde anlaşılmaktadır...

Bu yayınlanan paçavra PKK terör örgütünün amaç ve hedeflerinden hiçbir şekilde vazgeçmediğini, yaptığı katliam ve terör eylemlerinden asla pişman olmadığını göstermektedir.

Daha 2 yıl önceki 2023 seçimlerinde sahte videolar yayınlayıp CHP’nin PKK ile işbirliği yaptığı iftirasını atanlar, altılı masanın altında DEM var diye konuşup ahkam kesenler şimdi PKK ile koyun koyuna bebek katilinden barış umuyor; bu size de çok tuhaf gelmiyor mu?

Bence çok tuhaf ama bundan daha da tuhaf olan o zaman Cumhur İttifakını alkışlayanların bu yüz seksen derecelik dönüşten sonra da hala Cumhur İttifakını alkışlayabilmeleridir.

Bakın oturdum PKK tarafından yayınlanan bildiri denilen paçavrayı baştan sona kadar okudum. Bildiriyi kaleme alan teröristler en ufak bir pişmanlık duyup yenilgiyi kabul etmiyor tam tersine son derecede üstenci bir dil ile tepeden bakarak Lozan anlaşmasını ve 1924 anayasasını hadsizce eleştiriyor ve Cumhuriyetin tüm kurucu değerlerini yerin dibine batırıyorlar. Şimdiye kadar terör ile elde edeceklerimizi elde ettik, kazandık bundan sonraki taleplerimizi masada söke söke alacağız diyorlar...

Dahası eli kanlı, bebek katili teröristler kalkmış hiç utanmadan açık açık Türkiye Cumhuriyetini soykırımcı ve işgalci olarak niteliyorlar...

Bakınız PKK terör örgütü tarafından yayınlanan bahse konu paçavranın dili barış dili, üslubu diplomatik değildir, en ufak bir saygı ya da nezaket bile içermemektedir! Teröristler adeta zafer kazanmış Türkiye Cumhuriyetini mağlup etmiş galip bir güç gibi ahkam kesmektedirler, bir Türk Milliyetçisi için bunu kabul etmek hiçbir şekilde mümkün değildir.

Görünen o ki İslamcılar ile bölücüler Cumhuriyetimizin tapusu Lozan Anlaşması ve 1924 anayasası karşıtlığında anlaşmış, Laik Demokratik Cumhuriyeti yok edip birlikte ümmetçi federal bir devlet kurma hayaline kapılmış bulunuyorlar...

Bu noktada PKK Türkiye Cumhuriyetini yıkma konusunda hem içeride yeni bir müttefik blok buldu ve hem de dışarıda bölgede hayaller kuran emperyalist güçlerin desteğini aldı dememiz hiçbir şekilde yanlış olmayacaktır.

PKK kendini feshetti, silah bırakıyor peki buna ne diyeceksin derseniz:

Öncelikle PKK bir terör örgütünün kendini feshedip silah bırakması sadece göstermelik bir harekettir, bunun sonucunda Türkiye Kuzey Suriye’de kurulacak terör devletçiğine karşı öne sürdüğü en temel itiraz argümanını kaybedecek olacak olan budur.

PKK terör örgütünün feshedilip başka bir tabela altında örgütlenmesi sadece daha üst yapılanma olan KCK’nın bir kolunun feshedildiği anlamını taşımaktadır ana gövde ise orada olduğu gibi durmaktadır.

Kuzey Suriye ve Irak’da birer Kürt devleti kurulabilmesi için öncelikle buraların terör örgütü suçlamasından arınması, meşruiyet kazanması gerekmektedir PKK’nın feshi esas olarak bu işe yarayacaktır.

Terör örgütü elbette bu algıyı desteklemek için bazı silahlarını teslim edecek, ağır suç işlememiş bir takım teröristlerin ise yargılanmasına razı olacaktır ama emin olun teslim edilecek silahlar işe yaramaz şeyler olacak ve yargılanacak olanlar ise beklenen bir af ile kısa süre sonra serbest kalacaktır. Habur’da kurulan çadır mahkemelerinde oynanan tiyatroyu unutmadık değil mi?

Görünen o ki süreç içinde İmralı Cezaevi İmralı Tatil Köyüne dönüştürülecek her isteyenin terörist başını dilediği zaman ziyaret etmesi, elini eteğini öpüp emir alması sağlanacaktır.

Vatandaşlarımız ilk şoku atlatıp bu yapılanı sindirdikten sonra çıkarılacak bir takım af yasaları ya da infaz düzenlemeleri ile azılı teröristlerin elini kolunu sallaya sallaya dolaşması, aramıza katılması sağlanacaktır.

Peki, AKP ve MHP bunu neden yapıyor ya da buna neden razı oluyor olabilir?

Öncelikle AKP ve MHP bir anayasa değişikliği ile Recep Bey’in ölene kadar Cumhurbaşkanı olabilmesini çok istiyor.

İkincisi bir çok AKP üyesi İslamcının anayasanın değiştirilemez maddelerini değiştirmek ve laiklik ilkes ile Türk ibaresini anayasadan çıkararak Türkiye Cumhuriyetini bir din ve ümmet devletine dönüştürme hayali var ve bu noktada yeni bir destek bulmuşlar gibi görünüyor.

PKK ise elbette Türkiye Cumhuriyetinin iyilik ve bekasını istemiyor! Türkiye Cumhuriyeti bir demokrasi olduğu müddetçe Türkiye Cumhuriyetini bölmesinin ve hayallerindeki dört parçalı Kürdistan’ın Türkiye Cumhuriyeti topraklarında kalan kısmını koparmasının mümkün olmadığını iyi bilen PKK Türkiye’nin teokratik bir diktatörlüğe dönüşerek bölünmeye hazır hale gelmesini hedefliyor.

Sonuç olarak; muktedirlerin koltuklarını koruma hırsı artık Türkiye Cumhuriyeti’nin bekasını ve ali menfaatlerini tehdit eder bir hale gelmiş bulunmaktadır...