PATRON KİM?

Ben zaman zaman FOX TV ana haberi izlerim. Meslektaşım ana haberi sunan Selçuk Tepeli kimi konuşmalarında yurttaşlara “patron sizsiniz!” der durur. Seçimlerde sandığa gitmeyen, oy kullanma yaşına gelmemiş olanları saymazsak, kendilerinin “patron” olduğunu bilmeyenler için bir anket yapılsa ortaya yüzde 70 bir oran çıkar diye düşünüyorum. Yurttaşların yüzde 70’i kendilerinin patron olduğunu bilse 23 yıldır AKP’yi iktidarda tutar mı?

Bu ülkenin patronu olan halk yığınları 60 TL olan mutfak tüpünü 690 TL’ye çıkaran RTE ve ekibine hesap sormaz mı?
Hesap sormak için patronların çıldırması lazım. Patronalar çıldırmıyor ama fiyatlar çıldırıyor. Merkez Bankası politika faizini 500 taban puan arttırdı diye… İnsanlar yapılması gereken yapılınca sevinir hale geldiyse… RTE’ye göre “Faiz sebep enflasyon sonuç” ise

Neden yaşadık tüm bu saçma sapan süreci?
Yazık valla bu patronlara…

AKP yandaşı basın “Bu operasyonu kimin adına çektiniz” diye attığı manşetten sonra Merkez Bankası yüzde 35 olan politika faizini yüzde 40'a çıkardı. Dolar, Türk Lirası karşısında 5.50 TL seviyesinden 28.80'e TL seviyesine patron olan yurttaşlar mı yükseltti. Enflasyona gelince TUİK yalan dolan verilerle 2023 yılı sonuna gelirken yüzde 61,5’te gösteriyor.

Yazık değil mi patronlara?
RTE’nin danışmanları, kurduğu hükümetin bakanlarının hepsi RTE’nin dümen suyundan gidiyorlar. Vatandaş olan patronların dümen suyundan gitseler, 14-15 milyon emekli patronun kendileri olduğunu bilseler açıklık sınırının altında yaşama razı olurlar mı?

AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’a “evet efendim, sepet efendim” diyorlarsa neden duruyorlar hâlâ orada?
Üzerlerine hiçbir şey yapışmayan bu danışmanların her biri kamu kurum ve kuruluşlarından 3-5 maaştan 10 maaşa kadar maaş almayı sürdürürlerken, 7 bin 500 TL maaş alan emekliye yaşa ki yaşa diyorlar. Hep suçlu başkası.

Döviz kurları neden durdurulamıyor?
Abuk sabuk faiz kararları almış başını gidiyor. Ekonomiyi cin gibi bilen akademisyenler faizin bazı ekonomilerde düşük, bazılarında yüksek olmasının nedenlerinin olduğunu söylüyorlar. RTE ve ekibi ülkede yeterli para bırakmadı. Tasarruf yerine har vurup harman savurdular. Şimdi Türkiye başka ülkenin parasına ihtiyaç duyuyor. Maliye Bakanı Mehmet Şimşek açık açık söylemese de Türkiye dış kaynağa muhtaçtır. Yani dış kaynakları ülkene çekebilmek için faizi yüksek tutmak zorundasındır. Bir diğeri eğer enflasyon düşükse, merkez bankası faizi tutabilir. Eğer enflasyon yüksekse merkez bankası ve bankalar da faizi yüksek tutmak zorundadır.

Başka bir deyişle 85 milyon patron şunu çok açık bir şekilde görüp, seçimlerde oyunu ona göre kullanarak, reel getiri elde etmeyen yatırımcılar mutluluğu başka yerlerde ararlar…

Bu nedenle Türkiye’de işsizlik daha artar. Öte yandan özelleştirme yutturmacısıyla Türkiye’nin yer altı ve yer üstü kaynakları yabancı kumpanyalara ve onların yerli işbirlikçilerine RTE iktidarı tarafından peşkeş çekilmiştir. Buralara kadar hiç gelinmemeliydi. Türkiye’deki kurum ve kuruluşların elinde E ne rezerv kaldı ne de sermaye kaldı…

85 milyon önümüzdeki günlerde daha da fakirleşecektir.

AKP iktidarı tarafından sunular çareler bile çaresizler ülkesi yaratıyor. Gerginlik ve karamsarlık artıyor.  Türkiye ekonomisi dış kaynakla dönen bir ekonomi olduğu için 2024 yılının 31 Mart tarihinde yapılacak yerel seçimleri patronlar konumundaki yurttaşlar AKP verecek bir oya dönüştürürlerse, tek adam rejimi olan Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi kendisine gelecek yıllarda çeki düzen verebilir.