PASTANIN BÜYÜK DİLİMİ

Pasta dediysem aman aklınıza çilekli, muzlu, çikolatalı doğum günü pastası falan gelmesin benim bahsettiğim pasta Türk...

Pasta dediysem aman aklınıza çilekli, muzlu, çikolatalı doğum günü pastası falan gelmesin benim bahsettiğim pasta Türk Siyaseti; Türk Siyasetinin siyasi görüş ve tercihler arasındaki dağılımı.

Elimizde artık halkımızın görüş, düşünce ve isteklerini bize anlatan güncel, taptaze veriler var.

Rahmetli Alpaslan Türkeş MHP baraj altında kalıp meclise giremediği zaman benim de içinde bulunduğum danışmanlar heyetine “Millete kızmak olmaz! Biz nerede hata yapıyoruz, neyi anlatamıyoruz ki millet bizden gidenlere oy verdiği halde bize oy vermiyor. Bunu araştırıp bulmamız, hatamızı düzeltmemiz lazım.” demişti.

Sonra çok detaylı bir çalışma yapıldı, yeni politikalar geliştirildi ve en nihayetinde MHP sadece barajı geçmekle kalmadı tarihinde aldığı en yüksek oyu almayı da başardı.

Bugünde tüm siyasetçi ve aydınlarımızın aynı şekilde düşünmesi ve halkımızın ne istediğini anlamaya çalışması gerekmektedir.

İzninizle önce ben bu sonuçlardan ne anladığımı anlatayım:

  1. Öncelikle halkımız siyasiler özellikle de iktidar mensubu siyasiler ortamı bu kadar germeye çalıştığı, bu kadar nefret ve öfke dolu bir dil kullandığı halde dünyada ender görülecek bir serinkanlılık ve olgunlukta bir duruş sergilemiş, hem seçim kampanyası çalışmaları ve hem de seçimde (Erzurum’da yaşananlar istisna tutulursa) herhangi bir kaos yada kitlesel çatışma ortamı olmamıştır. Sonuçta halkımızın neredeyse tamamı ile iç barış ve sükûnetten yana olduğunu söylememiz gerekir.
  2. Geçerli oy kullananların yüzde 50,75’ i muhalefetin cumhurbaşkanı adayını desteklemiş, yani değişimden ve demokratik rejimden yana oy kullanmıştır.
  3. Partilere göre baktığımızda Atatürkçülük ve seküler Türk Milliyetçiliğinin en güçlü damar olduğu ortadadır. CHP, İYİ Parti, MHP, Zafer toplamı yaklaşık olarak yüzde 48 ile ana siyasi akımın yada pastanın en büyük diliminin seküler Türk Milliyetçiliği olduğunu göstermektedir.
  4. Konuyu sekülerlik açısından değerlendirirsek ve MHP’yi sekülerlik ile bir sorunu olmayan milliyetçiler safına koyarsak neredeyse yüzde altmıştan fazla nüfusun seküler bir düzen istediğini görebiliriz.
  5. Üstelik bu noktada daha AKP’nin ana gövdesinin de Milliyetçi Muhafazakâr yapıda olduğunu da dikkate almıyoruz.
  6. Yeşil Sol Parti kendi öz oyuna dönmüş bulunmaktadır TİP başta olmak üzere geçmişte kendini bu kesimin siyasi partisi altında ifade edenler kendi partilerine dönünce ve baraj sorunu da kalmayınca gerçek oy oranı ortaya çıkmış bulunmaktadır.
  7. Bu seçimde PKK, Hizbullah ve Fetö gibi terörist yapılara toplumda çok büyük bir antipati olduğu da son derecede açık ve net olarak ortaya çıkmış bulunmaktadır.
  8. Güvenlik ve bölünme gibi endişelere yönelik söylemlerin ekonomik kaygılardan çok daha etkili ve manipülatif olduğu da ortaya çıkmıştır.
  9. Mülteci sorununun siyasetin şekillenmesinde düşünüldüğünden çok daha etkili olduğu da ortaya çıkmıştır.

Şimdi iş siyasetçilere düşüyor. Hem bu seçimin ikinci turunda ve hem de bundan sonraki seçimlerde halkımızın duygu ve düşüncelerini en iyi analiz edip buna göre en iyi politikaları uygulayacak siyasilerin başarılı olacağı kesindir.

Sonuçta “egemenlik kayıtsız şartsız ulusundur” ilkesi çerçevesinde milletimiz ne derse odur, son söz milletindir.