Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel HalkTv’de İsmail Küçükkaya tarafından sunulan Yeni Bir Sabah programına konuk olmuştu.
Özgür Özel bu programda çok önemli açıklamalar yaptı ama bence bu açıklamalar arasında en önemlisi Avrupa Birliği’ne tam üyeliği hedeflediklerini duyurması oldu.
Özel, Avrupa Birliği’ne tam üyelik hedeflerini açıkladıktan sonra, Sosyalist Enternasyonal üyelerinin de bu hedeflerini desteklediğini belirtti.
Açıkça söylemek gerekirse bende Özgür Özel’i yürekten destekliyor ve canı gönülden alkışlıyorum.
Türkiye’nin çağdaş uygarlıklar seviyesine ulaşma hedefine giden en kestirme yol Avrupa Birliği Üyeliğinden geçmektedir.
Bazılarının yol sandığı Şanghay İş Birliği Örgütü ya da BRICS gibi birliklere üye olmak sadece Faşist Rusya ve gaddar Çin Diktatörlüğü gibi ülkeler ile aynı kefeye konmakla sonuçlanacak, boş beleş işlerdir.
Beyninin arka planında diktatör olmak ve Türkiye’yi de bir diktatörlüğe dönüştürmek gibi hedefler olanlar dışında hiç kimse bu ülkeler ile aynı kefeye girmek istemeyecektir.
Son zamanlarda ülkemizde bir batı karşıtlığı aldı başını gidiyor ve elbette bu batı karşıtlığını batılı kavramlar olan demokrasi, özgürlüklerin korunması, bilimin yolundan yürünmesi gibi değerler ile kavgalı olan ve çareyi arkaik Orta Doğu zihniyeti ile diktatörlükte arayan AKP besliyor.
Bakın Avrupa Birliği itham edildiği gibi bir Hristiyan ya da Yahudi kulübü değil sadece bir demokrasi kulübüdür!
Türkiye’nin yıllardır kapıda bekletilmesinin sebebi de halkının çoğunluğunun Müslüman olması falan değil yapması gereken demokratik, hukuki ve ekonomik reformları yapmamasıdır.
Tamam, Avrupa Birliğine üye olan ülkelerde yaşayan halkların bir kısmı Hristiyan’dır amma ve lakin bu ülkelerin tamamı laik ülkelerdir, birer din devleti falan değillerdir.
Dolayısı ile konuya din üzerinden bakmak son derecede yanlıştır.
Bazıları biz Türk’üz o yüzden bizi almıyorlar gibi saçma sapan laflar da ediyor, yahu adamlar Avrupa Birliğine Türkleri almayacak olsalar Bulgaristan ve Macaristan gibi Türk devletlerini niye birliğe alsınlar?
Sonuç olarak şunu açıkça söyleyebilirim Avrupa Birliğine üyelik kriterleri sadece ve sadece demokrasidir, üyeliğin dini ya da milli değerler ile herhangi bir ilgisi yoktur.
Aslında AKP’yi AKP yapan, Recep Bey’i iktidara taşıyan da bu Avrupa Birliğine tam üyelik vizyonu olmuştu.
AKP’nin ilk dönemlerdeki göreceli başarısı da bu vizyona uygun işler yapması ile ortaya çıkmıştı.
Sonra ne oldu?
AKP ayak sürümeye, eften püften gerekçeler ile ipe un sermeye başladı.
Kavga da aslında kamu ihalelerinin Avrupa Birliği standartlarına uygun olarak yapılması konusunda çıktı.
Doğru ihaleleri Avrupa Birliği standartlarında yaparsan siyasetçi, İş insanı ve bürokrat üçgeni sayesinde para kazanan yandaş müteahhitlere nasıl kaynak aktaracaksın?
Müteahhitlere kaynak aktarmadan siyaseti dilediğin gibi nasıl finanse edeceksin?
Siyaseti dilediğin gibi finanse edemezsen tarikat ve cemaatleri nasıl besleyeceksin?
Bu yüzden bu maddede ip koptu, AKP ipe un sermeye başladı ve üyelik süreci de tavsadı.
Şimdi CHP eli ile bu sürecin canlandırılması Türkiye için yeni bir hikâye olacaktır ve bu hikâye sayesinde de CHP Türkiye’nin büyük ekonomik sorunlarını da sağlam adımlar ile çözebilecektir.
Bu noktada bu ülkede demokrasiyi ve özgürlükleri savunan tüm güçler Özgür Özel ve CHP’nin arkasında kapı gibi durmalıdır!
Özgür Özel ve CHP’nin arkasında durmalıdır çünkü emin olun Avrupa Birliğine girilirse maması kesilecek, çıkarları zedelenecek çok büyük menfaat grupları vardır ve bunlar her yol ve yöntem ile hiç utanmadan CHP ve Özgür Özel’e saldıracaklardır.