ORDUDA DİSİPLİNSİZLİKMİŞ…

Aslında bu makale Milli Savunma Bakanı Yaşar GÜLER ve Genel Kurmay Başkanı Orgeneral Metin GÜRAK’a yazılmış bir açık mektup niteliğindedir, ben kendilerini tanımıyorum tanıyan, bilen varsa bir zahmet elden ele iletiversin lütfen…

Bakın beyler gündeme taşımak istediğim konu Tuzla Piyade Okulu’nda düzenlenen 10 Kasım törenlerinde Atatürk resmini takmayı reddeden teğmenler ile bu teğmenleri uyaran teğmenlerin ordudan ihracı…

Basına yansıyan bilgilere göre bu tartışmanın fitilini ateşleyen sözlerin şöyle olduğu iddia ediliyor: Bir teğmen yakasına Atatürk fotoğrafı takmayı reddetmiş kendisine verilen Atatürk fotoğrafını buruşturup atmış. Bu eylem üzerine tepki gösterenlere de “Ben Atatürk’ü sevmiyorum, saygı da duymuyorum” demiş ve daha sonraki süreçte soruşturma kapsamında ifade verirken de “Ben Atatürk’ün 1923’e kadar yaptıklarına itiraz etmiyorum ama ondan sonrakilerini tasvip etmiyorum’ diye son derecede açık ve net bir beyanda da bulunmuş!

Sayın Güler ve Sayın Gürak bakın; Atatürk’ü sevmemek, ona saygı duymamak ve 1923 sonrası yaptıklarını tasvip etmemek bir disiplin suçu değil Cumhuriyetimize ve Türk Devrimlerine karşı işlenmiş anayasal bir suçtur!

Dahası Atatürk Türk Milletini egemenlik hak ve özgürlüklerine kavuşturmuş önderdir!

Atatürk demek salt fani bir kişi demek değildir! Atatürk Türk Milletinin varlığı, bağımsızlığı ile hak ve özgürlüklerini temsil eden temel simgedir!

Bu yüzden de Atatürk’e saygı göstermemek Türk Milletinin bağımsızlığına, egemenlik hak ve özgürlüklerine saygı göstermemek, onu sevmemek Türk Milletini sevmemek demektir.

Temel görevi Türk Milletinin varlığını, bağımsızlığını, egemenlik hak ve özgürlüklerini korumak olan, bunun için Türk Milletinin maaş ödediği Türk Ordusunda Atatürk’ü sevip saymayan, onun yaptıklarını tasvip etmeyen bir kişiye ise asla yer yoktur ve olmamalıdır da…

Siz nasıl komutanlarsınız ve nasıl bir disiplin ve istihbarat zaafı yaşıyorsunuz ki yönettiğiniz orduda Türk milletine karşı bu kadar ağır bir anayasal suçu işleyebilen ve bunu açık açık itiraf etmek, eylem ve söylemleri ile dile getirmekten çekinmeyen subay rütbesinde askerler bulunabiliyor?

Dahası esas olarak bu büyük ve vahim zafiyetten utanıp istifa etmeniz gerekirken sizin asli göreviniz olan ve sizin yapmanız gereken müdahaleyi yapan, bir manada sizin eksiğinizi kapatan Atatürk’ü, Cumhuriyetimizi ve anayasal düzenimizi savunmaya çalışan teğmenleri de ordudan atarak cezalandırmışsınız.

Atatürk’ü ve Cumhuriyet değerlerini savunan teğmenleri diğerleri ile ayni kategoriye koyup disiplinsizlik bahanesi ile ordudan atmak aslında suçu ve suçluyu ödüllendirirken, masumları ve haklıyı cezalandırmak değil midir?

Ha asli görüş duygu ve düşünceleriniz atılan teğmenler ile paralel, Atatürk’ü sevmeyen, saymayan ve Atatürk’ün 1923 sonrası yaptıklarına karşı çıkan bir kafa yapısıysa ve olay kamuoyuna yansıyınca zevahiri kurtarmak adına Atatürk’e tepki duyanları ordudan atıp, bunu ifşa edenlerden de kurtulmak istediyseniz bunu da bilmemiz gerekmez mi?

Diğer yandan disiplin misiplin demişsiniz ya buna da güldüm doğrusu…

Bakın hangi disiplininden bahsediyorsunuz?

Orduda tarikat ve cemaat yapılanmalarına alan açan bu kafa daha dün FETÖ denen terör örgütüne savaş uçaklarımızı, tanklarımızı ve hatta savaş gemilerimizi kaptırmadı mı?

Dinci bir tarikat ve cemaat yapılanması olan aynı kafadaki FETÖ Terör örgütü mensupları mazotunu benzinini bile bizim koyduğumuz bizim tanklarımız ve uçaklarımızla bizim bombalarımızı kullanarak bizim meclisimizi bombalayıp bizim insanlarımızı katletmedi mi?

Dinci FETÖ terör örgütü Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın hayatına kastetmedi mi?

Türk tarihinde görevdeyken düşmana esir düşen ilk Genelkurmay başkanı Hulusi Akar olmadı mı?

Hulusi Akar ile beraber, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Salih Zeki Çolak, Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Abidin Ünal, Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Galip Mendi, Genelkurmay II. Başkanı Orgeneral Yaşar Güler, Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Fahri Kasırga ve bazı başka üst düzey komutanlar darbeye kalkışan terör örgütü mensuplarınca esir alınmadı mı?

Sizler bütün bu yaşananlardan hala ders almayıp orduda tarikat cemaat yapılanmalarına nasıl müsamaha ile yaklaşırsınız?

Sonsöz: Basına yansıyan yukarıdaki bilgiler yanlışsa elbette bunu bilmek hakkımız ve bu durum ortaya çıkarsa ben elbette özür dilemekten asla kaçınmam ve lakin bu bilgiler doğruysa siz hala istifa etmeyecek misiniz?