2024 Hasibe Ayten şiir ödülünü kazanan Hasan Ünal Tekağaç’ın “Mor Alfabe” kitabı gerek imgeleriyle gerekse duru diliyle ödülü sonuna kadar hak eden bir kitap. Tekağaç’ı bu başarısından dolayı kutluyor, başarılarının devamın diliyorum.
Kısaca sizlere Hasan Ünal Tekağaç’ı tanıtmak istiyorum. 1974 yılında Merzifon’da dünyaya geldi. İlkokul Merzifon’da bitirdi. Amasya Atatürk Lisesi ortaokul kısmında ve Ankara Adalet Meslek Lisesi’nde yatılı olarak okudu. Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Kamu Yönetimi bölümünü bitirdi.
İlk şiir çalışmalarına üniversite yıllarında başladı ama uzun süre ara verdi şiir çalışmalarına. Mardin’e atandıktan sonra huzurlu bir ortamda çalışırken, bozulan toplumsal düzen ve kargaşa, çevresinde yaşadığı duygusal, sosyal olaylar yeniden şiir yazmasına neden oldu. İlk şiir kitabı olan “Kıştan Klana Ne Varsa- İlk Kırkbeşlik” kitabı 2019 yılında, “Kalbimin Kedisi-Çiçek Adam” şiir kitabı 2021 yılında yayımlandı. “Mor Alfabe” kitabı ise 2024 yılında yayımlandı. Şiirleri ve öyküleri; Güncel Sanat, Berfin Bahar, Çınar Dibi, Der Ki, Kara Yılkı, Altı Yedi, İzler, Değer Dergisi, Şiar, Artemis, Edebiyatist, Edebiyat Nöbeti, Akatalpa, Eliz Edebiyat, Hayal Dergisi, Sincan İstasyonu, Ayarsız, Maraşantiya dergilerinde yayımlandı.
Mülkiyeliler Birliği ve Türkiye Yazarlar Sendikası üyesidir. Kendi deyimiyle; “Şiire geç başladım. Yine de umarım adım ilerde şiirle anılır.” diyor.
Joseph Addisson, bir yazısında sözcüklerin gücünü şöyle belirtiyor: “İyi seçildiklerinde sözcükler içlerinde öyle büyük bir güç taşırlar ki, betimlenmeleri çoğu kez onların bizzat görülmesinden çok daha doğru fikir sahibi eder bizi.” Tekağaç’ın şiirinde seçtiği sözcükler de bunu kanıtlıyor.
Yazımın başında da belirttiğim gibi, tertemiz ve herkesin anlayacağı bir şiir dili var Tekağaç’ın. Her şiirinde güzel imgeler var. Okurken o imgelere kaptırıyorsunuz kendinizi. Burada sizlerle işaretlediğim imgelerden tadımlıklar sunmak istiyorum.
“Sevinç Ordusu” şiirinden,
“Eskisi çoktan yıprandı. /Yeni bir fotoğrafınla,/ Cennete dönüşürdü cüzdanım. /Ömrümü verirdim, /Sızıverseydi eski mutluluğumuz, /Şu günlerin içine. /Tutabilseydim keşke ellerinden/Ve ağır ağır geçseydi yine, /Bir sevinç ordusu gözlerimizden!” (s.14)
Kitaba adını veren “Mor Alfabe”den,
“Talihlidir her erkek,/Başarabilirse okumayı,/Kadınların gönlünde/Mor alfabeye yazılmış/O muhteşem alfabeyi./Kadınlar ki, dua tarlası dilleri./Kadınlar ki, zaman fabrikası elleri,/Kalbimizdeki sevincin şarkısına/Eşlik eder gözleri” (s.16)
“D Vitamin Alamamış Çocuk” şiirinden,
“Yazın da ceketini giyer,/Benzi hepten soluktur. /Giresun’da güneş;/D vitamini alamamış çocuktur!” (s. 22)
“Ustalaştık Çocuklukta” şiirinden,
“İnsan biraz neşeli olmalı, /Kendi ömründen geçerken.” (s. 53)
“İçi Kurur Suyun” şiirinden,
“Koşturmaktan, içi kurur suyun!/Sürükler suyu, ırmağın merakı” (s. 59)
“Hepimizin Kalbi Temiz” şiirinden,
“Kuşku yok ki, /Hepimizin kalbi temiz; /Kustuk dünyaya cehennemi, /Cennet kaldı içimizde.” (s.76)
Son alıntım “Ne kadar da İncecik” adlı şiirden,
“Geçen gördüm,/Ne kadar da incecik yaymışsın ömrünü,/Çocuklarının üstüne./İçimi yakan aşk acısı değil/Biliyorum mazi yangını!” (s. 61)
Kitapta beni en çok etkileyen 43.sayfadaki “Kalbi Kınalı Çocuklar” şiiriydi. Tekağaç’ın yatılı okuduğu günler için yazdığı bu şiir, benim gibi 12 yılı yetiştirme yurdunda geçmiş bir kişiyi etkilemekten öte çok da duygulandırdı. Aslında yalnız bu şiiri ele alan bir yazı yazacaktım ama diğer şiirlere değinmeden edemedim. (Belki ilerleyen bir zamanda yazarım.)
Tekağaç’ı bu kitabından dolayı tekrar kutlarken, okurlarımıza bol şiirli günler diliyorum.