NÜKLEER RİSK

Türkiye’nin en önemli tarım ve turizm bölgesinin nükleer kirlilik riskine açıldığını biliyor musunuz?

AKP iktidarı Türkiye’nin en önemli tarım ve turizm havzalarında yabancı bir devlete nükleer reaktör inşa ettirip, işlettiriyor.

Bu nükleer reaktörde bir kaza meydana geldiği takdirde Adana, Mersin, Antalya, Muğla gibi Türk tarımı ve turizmi için son derecede önemli bölgeler radyoaktif maddeler ile kirlenecek, bu bölgelerde yüzlerce yıl insan yaşayamayacak ve tarımsal üretim yapılamayacaktır.

Bir heves uğruna böyle riskli bir işi Ruslara yaptırmak doğru mu?

Elbette hayır!

Nükleer güç kullanarak elektrik enerjisi üretmeye çalışmak elektrik üretmenin en tehlikeli, en pahalı, kısaca söylemek gerekirse en aptalca yoludur.

Bakın nükleer enerji, doğru şekilde yönetilmediği veyahut da öngörülemedik insani ya da doğal tehditler ile karşılaşıldığı takdirde çok ciddi riskler içermektedir

Nükleer enerjinin bazı olası tehlikeleri:

1.    Nükleer kazalar: Nükleer santrallerdeki kazalar, radyasyon sızıntılarına, yangın, patlama ve diğer tehlikelere yol açabilir. Bunlar, insanların ciddi şekilde yaralanmasına veya ölmesine neden olabilir.

2.    Nükleer silahlar: Nükleer enerji, esas olarak nükleer silahların yapımı için gerekli uranyum ve plutonyum üretiminde kullanılır. Elektrik üretimi aslında atık ısının değerlendirildiği bir yan üründür. Nükleer silahlar insan uygarlığının sonunu bile getirebilecek seviyede bir risk taşır. Nükleer silahların teröristlerin eline geçme riskini düşünmek bile insanın tüylerini diken diken etmeye yeter.

3.    Nükleer atık: Nükleer enerji üretiminde ortaya çıkan atık maddeler, radyoaktif ve son derece tehlikelidir. Bu atıkların doğru şekilde saklanması ve imhası son derece tehlikeli, zor ve pahalı bir iştir.

4.    Çevresel etkiler: Nükleer enerji üretimi, doğal kaynakların kirlenmesine, biyoçeşitlilik kaybına ve diğer olumsuz çevresel etkilere yol açabilir.

5.    İnsan hataları: Nükleer santrallerin işletilmesi sırasında insan hataları, ya da olası kastları çok ciddi sonuçlar doğurabilir.

Bu nedenlerden dolayı, nükleer enerji üretimi ve kullanımı, doğru şekilde yönetilemediği takdirde ciddi tehlikelere neden olabilir

Bu tehlikeler sadece bir varsayım da değildir!

Nükleer enerjinin ilk kullanılmaya başladığı günden bu yana çok ciddi nükleer kazalar yaşanmıştır, bunlardan en önemli ikisi şöyledir:

Çernobil nükleer kazası, 26 Nisan 1986 tarihinde Ukrayna'nın Pripyat kentindeki Çernobil nükleer santralinde meydana geldi. Kazanın nedeni, 4 numaralı reaktörde nükleer reaksiyonun kontrolden çıkması ve en nihayetinde çekirdeğin erimesi ve bir patlama yaşanmasıydı.

Kazanın nedeni, santralde gerçekleştirilen bir test sırasında meydana gelen bir dizi hata ve yanlış hesaplamadır. 4 numaralı reaktörde nükleer reaksiyon ontrolden çıktı, hidrojen birikmesi, patlamaya neden oldu ve reaktör binası yıkıldı. Patlama sonrasında, radyoaktif maddeler büyük bir alana yayıldı ve insanlar, hayvanlar ve bitkiler üzerinde ciddi etkileri oldu.

Kazada, birçok insan öldü veya yaralandı. Ayrıca, birçok insan uzun süreli radyasyona maruz kalarak kanser gibi ölümcül hastalıklara yakalandı. Kazanın etkileri hala devam ediyor ve bölge halen radyoaktif olarak kirlidir. Çernobil kazası, tarihteki en ciddi nükleer kazalardan biridir ve nükleer enerjinin tehlikelerini açıkça gösteren çok iyi bir örnektir.

Fukushima nükleer kazası, 11 Mart 2011 tarihinde Japonya'nın doğusundaki Fukushima Daiichi nükleer enerji santralinde meydana geldi. Bu kazada, bir dizi öngörülmedik doğal afet; 9.0 büyüklüğündeki Tohoku depremi ve ardından gelen tsunami sonucu santraldeki reaktörlerde soğutma sistemleri hasar gördü ve nükleer çekirdekte erime meydana geldi.

Kazada, radyasyon sızıntısı çevre halkı için ciddi bir tehlike oluşturdu ve 160.000'den fazla kişi evlerinden tahliye edildi. Fukushima nükleer kazası, tarihteki en ciddi nükleer kazalardan biridir ve dünya genelinde nükleer güvenlik konusunda ciddi tartışmalara neden olmuştur.

Türkiye’nin en kıymetli coğrafyalarından birinde bir dış güce nükleer reaktör inşa ettirip işlettirmek göze alınmaması gereken bir risktir.

Üstelik Rusya bu konuda oldukça şaibeli bir devlettir!

İktidar değişmeli ve yeni gelen iktidar bu nükleer reaktör işini ya derhal durdurmalı ve yahut da uluslararası standartlara uygun yapılıp yapılmadığını, işletilip işletilmediğini çok sıkı denetlemelidir.