NASRETTİN HOCA, SEN DE HAKLISIN

Ankara Pideciler Simitçiler, Çörekçiler Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanı Savaş Delibaş ne zaman video yayınlasa simit fiyatlarına zam yapıldığını duyuyorum. 

Başkan Savaş Delibaş’ın “Saygıdeğer Ankaralı halkımız, üzülüyorum, özür diliyorum”  diye başlayan konuşması sonucu simidin fiyatının arttığı haberini alıyorum. Nihayet geçtiğimiz gün akşam saatlerinde  Oda BaşkanI Savaş Delibaş yine özür dileyerek video yayınladı ve Ankara’da simit fiyatlarını 15 lira yaptıklarını açıkladı.

Geçtiğimiz gün televizyonda küçük bir öğrencinin “Annnem bana 20 lira harçlık veriyor. Sabah bir simit alabiliyorum. Okul kantininde dost 50 lira. Şimdi iki simit alamayacağım” sözleri beni yürekten üzmüştü.

Bu nedenle Oda Başkanı Delibaş’a “Yüzde 50 zam çok değil mi?  Sordum.

Öncelikle özürünün temelini açıklarken, yöneticilere de ince bir mesaj veriyordu. Delibaş “Ham maddenin, kiraların, zamların üst üste gelmesinden kaynaklanan bir durumdur. Alım gücünün çok düşük olduğu şu zamanlarda 15 lira esnafın da derdine derman olmuyor. Maalesef zam yapmak zorunda kaldık.  Özellikle emekli, öğrenci ve dar gelirli hemşehrilerimizden  özür diliyorum. Susam fiyatları, un fiyatları işçi maliyeti ve doğalgaz fiyatlarının yüzde 200 zam olmasından kaynaklandı. Herkesten özür diliyorum, yalnız  özür dilemesi gereken bizler değiliz, özür dilemesi gerekler de çıkıp özür dilesinler” dedi.

Vallahi haklı... Nasrettin Hocanın fıkrası gibi

Nasrettin Hocanın iki arkadaşı arasında anlaşmazlık çıkmış. Birbiriyle münakaşa edip küsüşmüşler.

Önce arkadaşlarından biri gelerek Hocaya derdini anlatmış.

Nasrettin Hoca, arkadaşını sakinleştirmek için :

─ Haklısın. Demiş ve arkadaşını uğurlamış.

Sonra da diğer arkadaşı Hocanın yanına gelerek derdini anlatmış. Olup biteni gören Nasrettin

--”Haklısın” demiş onu da uğurlamış

 Hocanın hanımı dayanamayarak Hocaya sormuş :

─ Yahu Hoca efendi, sen ikisine de haklısın dedin.

─ Hiç ikisi birden haklı olur mu ?

Nasrettin Hoca, biraz düşündükten sonra cevap vermiş:

─ Bence sen de haklısın.

Şimdi en düşük 10 bin lira alan 3 kişilik bir ailenin çay ve simit endeksini yapalım. Simit 15 lira çay  ortalama 15 lira.

Bu aile günde üç öğün  sadece çay- simit yese günde 270 lira, ayda 8.100 lira ödeyecek. Daha bunun kirası var, faturası var.

Bu hesabı yapmamızdaki neden, seçim meydanlarında çokça dillendirdiği ama şimdilerde unuttuğu çay-simit hesabını hatırlatmaktır. Ama gördük ki, geçen zaman içinde vatandaşımızın parasızlıktan sarıldığı çay ve simiti alacak gücü kalmadı.  Anlaşılıyor ki; çay-simit hesabı yapanlar, bugünlerde vatandaşı, yoksulu, memuru, emekliyi yaptıkları hesapta dikkate almamaktadır. Yetkililerin görevi elbette vatandaşın karnını çay ve simitle doyurmak değil; sosyal devlet olmanın bir gereği olarak, gelir dağılımında adaleti sağlamaktır.

Öyle ki artık “gariban kahvaltısı” olarak bilinen “çay-simit” ikilisi dahi lüks oldu.  

Herkes haklı.....