MÜZİK

Soğuk, karlı bir Ankara sabahı.Okula gitmek için Ankara Oran’daki evimden çıktım otobüs durağına yürüdüm.Kar ve tipi, suratıma suratıma kırbaç gibi çarpıyor. Zar zorda olsa otobüs durağına kadar geldim. Ama otobüs gözümün önünden beni almadan çekip gitti, arkasından bakakaldım.

Soğuk, karlı bir Ankara sabahı.Okula gitmek için Ankara Oran’daki evimden çıktım otobüs durağına yürüdüm.Kar ve tipi, suratıma suratıma kırbaç gibi çarpıyor. Zar zorda olsa otobüs durağına kadar geldim. Ama otobüs gözümün önünden beni almadan çekip gitti, arkasından bakakaldım.

Buz gibi havada, kaçan otobüsün arkasından ıslık çalmak istedim ama dudaklarım o kadar büzüşmüş ve donmuştu ki, dudaklarımı bir araya getirip ıslık bile çalamadım.Otobüs durağından sarkan sivri uçlu buzlar gibi, yağan kar, ayaz ve esen tipi ile

durakta kala kaldım.Ne kadar bekledim bilemiyorum. Her yer gibi beynimde donmak üzereydi.Kendimden geçmiş bir haldeyken önümde bir araba durdu. Arabanın otomatik ön camı yavaş yavaş açıldı.Sürücü koltuğunda oturan adam kafasını hafif eğerek benimle göz göze geldi. “Şehire iniyorum gelmek isteseniz sizi de bırakabilirim ”dedi.

Benim canıma minnet, hiç nazlanmadan parmaklarımla kapının açma koluna dokundum. Soğuktan parmaklarım kapıya yapıştı ama neyse ki kapıyı açabildim. Arabanın içinden sıcacık hava yüzümü yalayıp soğuk havaya karıştı. Hemen ön koltuğa geçip oturdum. Arabanın sıcaklığından dolayı az sonra buzluktan çıkarılmış biftek gibi ön koltuğa iyice yayıldım. Radyoda çalan klasik müzik beni hayallerimle baş başa bırakınca.İyice gevşemiş, kendime gelmiştim.Beni donmaktan kurtaran adama dönüp, “Klasik müziği seviyorsunuz herhalde”. Dedim. Adam gözlerini yoldan ayırmadan, kibarca bana hemen cevap verdi.

Bu yüzü, tanıdık birine benzettim ama insanoğlu işte, bir elamın yarısı gibiyiz. ”Evet, müziğin her çeşidini severim. Anladığım kadarıyla sende müzikten anlıyorsun. Kulağında iyi herhalde” “Evet klasik müziği ve beni rahatsız etmeyen her müziği dinlemeyi severim.Ben konservatuar Şan, Opera bölümü birinci sınıf öğrencisiyim. Eğer isterseniz adresinizi telefonunuzu alayım.

Biz her hafta okulumuzca topluca Cumhurbaşkanlığı senfoni orkestrası konserlerine gidiyoruz. Bu akşamda konser dinlemeye gideceğiz. İsterseniz size de bilet ayarlayabilirim ”dedim.

Adam,,“Zahmet olmazsa sevinirim. Âmâ sen öğrencisin ayıp olur şimdi senin bilet alman” Ben hemen panter gibi atıldım,

“Olur mu canım bizimde tanıdıklarımız var. Siz hiç merak etmeyin ben bileti hatta davetiye ayarlayıp size ulaştıracağım”.

Adam, “Çok iyi olur, senin aramanı bekleyeceğim. Bu arada adamın telefonunu aldım. Şehrin göbeğine gelmiştik ben aceleyle

arabadan indim teşekkür ettim. Telaşımdan adını soyadını sormayı unuttum. O gün okulda dersler koşturmaca derken, sabah beni arabaya alan adama, zar zor tanıdık bir abimiz sayesinde önlerden bir bilet buldum. Bir kaç sefer aradım, ama

kendisine bir türlü ulaşamadım.

Bileti elimde kaldı. “Artık o koltuğa ben otururum” dedim. Akşam okuldan çıkıp topluca arkadaşlarla araçlara binip cumhurbaşkanlığı senfoni orkestrası salonuna gittik. Konser salonu tıklım tıklımdı. Ben en ön koltuklardan birinde bulunan yerime geçip

oturdum. Benimle beraber okuldan gelen arkadaşlarımda boş buldukları koltuklara

çil yavrusu gibi dağılıp, geçip oturdular. Zaten kural şuydu, konservatuara öğrencisi olduğumuz için kapıda görevliler bizleri

her hafta gördükleri ve tanıdıklarından dolayı hiç bilet sormuyorlardı. Biletli herkes içeri geçip oturduktan sonra, bizlerde salona geçip boş koltuklara oturma şansını elde ediyorduk. Âmâ çoğu zaman ayakta izlemek zorunda kalıyorduk. Neyse ki bu akşam biletim vardı, paşalar gibi konserin başlamasını bekledim.

Konser için orkestra sanatçıları alkışlar arasında geçip yerlerine oturdular. Az sonra salonun ışıkları sönmeye başladı.

Konseri yönetecek orkestra şefi takip ışığı ile salona yürürken, tam karşımda gördüğüm kişi sabah tam donacağım saatte beni arabasına alan, kendisine, ” Konser izlemek isterseniz size bilet davetiye ayarlayabilirim “dediğim yüzünü

tanıdık birine benzettiğim, ülkemizin yetiştirdiği dünya çapında bir yetenek. Ve bu gece ki konseri yönetecek orkestra şefi “GÜRER AYKAL’dı.