Bilge atalarımız “kabahat samur kürk olsa kimse üstlenmez” demiştir değil mi?
AKP iktidarında hiçbir suç, eksiklik ya da yanlışın üstlenicisi ve sorumlusu olmuyor hiç kimse çıkıp evet bu benim hatam, bu olayda benim de sorumluluğum var diye istifa etme yolunu seçmiyor.
Bırakın hatayı bariz kast olan olaylarda dahi sorumlu bulmak mümkün olmuyor…
Halkın tepki duyacağı bir olay, hele hele bir de bu olayın sandığa yansıması söz konusuysa hep bir ağızdan biz sorumlu değiliz yaygarası koparılıyor…
Bu tip olaylarda hemen ya Ce Ha Pe ya da dış güçler sorumlu ilan ediliyor.
Deprem olur on binlerce insan ölür ama AKP’li siyasetçi ya da bürokratlar sorumu değildir…
Yangın olur ormanlarımız cayır cayır yanar, önlem yok tedbir yok ama siyasetçi ya da bürokratlar sorumu değildir…
Tren devrilin çoluk çocuk insanlar ölür ama AKP’li siyasetçi ya da bürokratlar sorumu değildir…
Sel olur evler yıkılır canlar kaybolur ama AKP’li siyasetçi ya da bürokratlar sorumu değildir…
Böyle daha çok örnek daha vermek mümkün ama AKP kafası hiçbir olayda asla gerçek sorumluların peşinde koşmaz, hesap sormaya kalkmaz hatta afeti yönetmekle bile uğraşmaz sadece ve sadece halk nezdinde algıyı yönetmeye odaklanır.
Lafı çok dolandırdım ama konuyu İliç’de yaşanan çevre felaketine getireceğim.
Malum İliç’de siyanürlü çamur dağı çöktü sızdırmaz alanın dışına taştı, siyanürlü suyun Fırat Nehrine ulaşması ise elbette ki kaçınılmaz…
Bu madene kim izin verdi?
Elbette ki AKP iktidarı…
Peki, AKP iktidarında böyle bir madenin işletilmesinde asli karar verici kimdir?
Elbette ki AKP tarafından idare edilen Çevre ve Şehircilik bakanlığı…
Peki, son dönem Çevre ve Şehircilik Bakanları kimler?
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı web sitesinde yayınlanan bilgiye göre AKP’li politikacılar olan Mehmet Özhaseki ve Murat Kurum…
Peki, bu bakanlık ÇED yani Çevre Etki Değerlendirme raporunda olumlu görüş vermeden herhangi bir maden işletilebilir mi?
Bu noktada izninizle ben sözü bakanlığa bırakıyorum:
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Çevresel Etki Değerlendirmesi izin ve denetim Genel Müdürlüğü WEB sitesinde aşağıdaki bilgi paylaşılıyor
Çevresel etki değerlendirmesi olumsuz kararı
Çevresel Etki Değerlendirmesi Raporu hakkında Kapsam Belirleme ve İnceleme Değerlendirme Komisyonunca yapılan değerlendirmeler dikkate alınarak, projenin çevre üzerindeki olumsuz etkileri nedeniyle uygulanmasında sakınca görüldüğünü belirten Bakanlık kararıdır. Yatırım gerçekleştirilemez.
Demek ki neymiş Bakanlık tarafında ÇED olumlu görüşü verilmezse yatırım gerçekleştirilemezmiş değil mi?
Arkadaş buradan soruyorum Fırat Nehrinin dibinde, fay hattının üstünde siyanürlü su ile bir çamur dağı yaratmanın risklerini öngöremeyip ÇED olumlu raporu vermek akıl, izan ve vicdan işi midir?
Aslında iş daha en başından sakat, bu yöntem ile burada altın çıkarmaya daha en başından izin verilmemeliydi…
Ama şimdi Murat Efendi kalkmış “heyelanın ÇED ile ne ilgisi var ben niye sorumlu olayım?” Diyerek sıyırmaya, zevahiri kurtarmaya ve zeytinyağı gibi üste çıkmaya çalışıyor oysa yukarıdaki bakanlığın rolü çok açık. Bütün bu risklere aldırmadan, olabilecek bir felaketi öngörmeden ÇED olumlu raporu vermek tamamen bakanlığın ve bakanlığı yönetenlerin kusuru ve hatta suçudur!
Ha Murat Efendi kardeşim ben ne yapayım emir kuluyum, ne emredilirse onu yaparım bu yüzden de ben suçsuzum talimatla hareket ettim diyorsa o da başka mesele elbette…