Munchausen Sendromu

Munchausen Sendromu, kişinin çevresinden beklediği ilgiyi görebilmek adına sürekli olarak hasta olması ya da bunun için uğraşması demektir. Psikolojik bir rahatsızlık olan bu sendrom adını, Rudolf Erich Raspe’nin 1785 yılında yayınladığı Baron Munchausen’in Rusya’daki Muhteşem Seyahatleri ve Mücadelelerinin anlatıldığı kitabında yarattığı bir Alman asilzadesi olan Baron Münchausen’den almıştır. Bu isim katıldığı savaşların ya da olayların merkezinde kendini görür ve abartılı bir şekilde olayı anlatır. Bu tavrıyla ünlenen Baron, literatürde bu isimle yer alır. Bu isim, 1951 yılında hastane hastane dolaşıp gereksiz yere tedavi almak isteyen bir grubu tanımlamak için, Richard Alan John Asher tarafından kullanılır ve günümüze dek kullanılmaya başlar. Bu sendromun temel dinamiği aslında insanların ihtiyaçlarından olan ilgi ihtiyacıdır. İlgi insanların beklediği ve karşılanması gereken bazı temel ihtiyaçlarındandır. Ancak kişilerin beklentileri yüksek düzeyde olduğu zaman çevresindeki ilgi kaybı aslında var olan ilgiyi değersizleştirir. Kişinin dikkat çekme isteği, ilgi ihtiyacı ile bütünleşir ve bu bağlamda bazı olumsuz davranışlara alışabilirler. Sürekli hasta olduğunu söylemek ve buna bağlı olarak sık sık hastaneye gitmek de bu davranışlardan biridir. Özellikle ileri yaşlılarda ya da çocukluk dönemlerinde bu davranışlar ortaya çıkabiliyor. İnsan yapısı gereği sosyal bir varlıktır ve çevresinde insanlara ihtiyaç duyar. Bu insanlardan bazıları hakkında farklı düşünceleri oluşur. Bu düşünceler de onunla ilişkisinde oldukça önemli düşüncelerdir. Bu bağlam da ilerlediğimiz zaman ilgi konusundaki beklentiler belirli kişilerce sınıflandırılır. Bir çocuğun babasından beklediği ilgiyi düşünün bunu göremediğin de hastalandığını ve hastaneye gitmek istediğini söyleyebilir. Hatta daha ileri gider sık sık hastanede olur. Tıpkı ilgi bekleyen bir diğer kişi olan evdeki ileri yaşlı bir birey gibi düşünün. Bu bireyde hasta olmadığı halde sık sık hastaneye gider. Yaşamı tamamen buna göre şekillenebilir. Benzer örneklere tanık olma ihtimaliniz yüksektir. Bu nedenle sosyal çevreniz de ya da aile ilişkilerinde ilgili görünmenin hem size hem de onlara iyi geleceğini bilmemiz gerekir. İnsanların beklentileri önemlidir ve konuşulmadıkça önemi artar. Bu nedenle sağlıklı iletişim kurmak hem beklentileri hem de ilgi konusunu daha sağlıklı bir yapıya kavuşturabilir.