MEZARLIK DÖNÜŞÜMÜ! (1)

Kafaya koymuş bir kez…

Önüne ne çıkarsa dönüştürecek…

Türkiye Cumhuriyeti’ni “Yeni Osmanlı” ya…

Kentleri “Kentsel Dönüşüm” adı altında rant alanlarına dönüştürecek…

Onun için kendinden yana olmayan, kendisini desteklemeyen insanlar son planda… 

Kendinden yana olmayanları da dönüştürmeye kalkınca ortalık karıştı…

Kendinden yana olmayanları “hain” ilan etti.

15 Aralık 2013 tarihli RTE’nin Bakanlar Kurulu kararıyla birçok illerde olduğu gibi İstanbul Gaziosmanpaşa’da bir yandan gecekondu yıkımları devam ederken, bir yandan lüks konutların yapımına başlandı. 

Sarıgöl Mahallesi de “afet riskli alan” ilan ediliyor.

15 Aralık 2013 tarihli Bakanlar Kurulu kararıyla "afet riskli alan" ilan edilen Sarıgöl Mahallesi’nde yıkımlar devam ediyordu.

O ne? Mezarlıklar da “dönüştürülüyordu.

Yedi ecdatlarının yattığı mezarlıkta yıkıma alınmıştı.

Gaziosmanpaşa Barınma Hakkı Meclisi Sözcüsü Süleyman Şahin, "Mezarlıkta mevtalar, geçmişlerimiz bulunmaktadır. Bu alan dahi riskli alan ilan edilmiştir. Ne gibi bir risk var, zaten vefat etmişler. Deprem olsa bunlar için risk mi var, bu sorunların cevabını veren olmadı" diye konuşuyordu.

Karınca Duası gibi bir metin hazırlamışlardı.

“Sizlere lüks konutlar yapacağız! Şu belgeyi imzala!” demişlerdi.

İmza atanlar “Devlet var!” diye düşünüyorlardı.

“Devleti yönet” diye teslim ettikleri AKP iktidarının “Devleti rant alanına çevirdiklerini, vurgun, talan, rüşvet ve yolsuzluklara kapılar açtıklarını” nereden bileceklerdi. 

Evlerini verenler kuzu sessizliğine bürünmüşlerdi.

Evlerini bir kâğıdı imzalayıp verirken yüzleri gülüyordu.

Ama şimdi parodiyi seyrediyorlardı. 

Evlerin çoğunun boşaltıldığını söyleyen Şadiye Gezici, "50 senedir burada otuyoruz, evlerimizden memnunduk ama hükümet aldıktan sonra ne diyeceksin" diye konuşuyordu. 

Başka semtlere yerleşen komşularının kiraya çıktığını söyleyen Gezici, "Evlerini verenler çok pişman" diyordu. 

Sevgi Haydar da, herkese ev verilmesi gerektiğini belirterek "60 metrekare, dediler. Bu evde 7 hane barınıyor. Biz yıkma taraftarı değiliz. Kira veremeyiz. Evimizi vermeyiz" diye konuştu.   

Bir başka mahalle sakini Halil İbrahim Aslan ise, "Burada yaşayanların hepsi fakir insanlar. Hepsi anneden babadan kalma evlerde oturuyorlar. Belediye tarafından bu evler alınıyor, burayı mecburen elimizden alıyor. Mecburi vereceksiniz diyor" dedi. Aslan, evlere 30-40 milyar gibi bedeller ödendiğini söyleyerek, "40 metrekare evlerde oturanlara 30-40 lira gibi cüzi rakamlar veriyor. 5 kardeş mirasçı olarak bölüştüğünde kişi başına 8 milyar para düşüyor. 8 milyar parayla nereye gidebilir, nerde ev alabilir? İnsanlar sefalet içinde bir yaşama sürükleniyor" diye konuşuyordu. 

Evlerini boşaltmak zorunda kaldıklarını ifade eden diğer mahalle sakinleri ise, belirsizlik nedeniyle rahatsız olduklarını dile getirirken, konuşmaktan çekiniyorlardı. 

Bu nasıl “Kentsel Dönüşüm” uygulamasıydı?

Bu dönüşümü başlatan Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar; “RTE emir verdi, bizde uyguladık! Onun da istifa etmesi gerekiyor!” demişti. (Sürecek)