Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş seçildiği günden bu yana göstermiş olduğu performans ve dirayetle hiç şüphesiz ki Türkiye’nin en sevilen en çok beğenilen Büyükşehir Belediye Başkanı oldu.
Az konuşan, çok iş yapan siyasete değil kente hizmet etmeye öncelik veren yönetim tarzı ile Mansur Yavaş sadece belediye başkanlığında başarılı görülmekle kalmadı Türkiye çapında da en çok oy olabilecek Cumhurbaşkanı adayları arasına girdi.
İşin açığı herhalde Recep Beyi 2023 seçimlerinde en çok tedirgin edecek isimlerden biri belki de birincisi Mansur Yavaş olacaktır.
Öncelikle şunu söylemek gerekir; yaptıkları bir yana Mansur Yavaş Ankara’da Büyükşehir Belediye başkanı olduğundan bu yana Ankara’ya huzur geldi. Melih Gökçek döneminde bıktığımız polemikler üzerine kurulu çatışmacı üslup ortadan kalktı, sakin, siyaseti değil hizmeti önceleyen, kibri değil mütevazılığı ön plana alan bir yönetim anlayışı Ankara’ya hâkim oldu. Zaten Mansur Yavaş’ın halk indinde imajının yükselmesi de bu yönetim biçimi yüzünden ortaya çıktı.
Bu yükselişi bir hizmet yarışı olarak değil de kendi siyasi gelecekleri için bir tehdit olarak gören AKP ve MHP taifesi uzun süredir Mansur Yavaş’ın Ankaralılara hizmet edebilmek için yaptığı her girişimi sabote ediyor, Belediye Meclisindeki çoğunluklarının sağladığı olanaklar ile her işe takoz koymaya çalışıyordu.
Merkezi hükümetinde bu yönde birçok çabası olduğunu, daha koltuğa oturduğu ilk günden itibaren Mansur Yavaşı parasız bırakıp, kolunu kanadını kırarak, hizmet yapamaz hale getirmek istediklerini biliyoruz, lakin bu son olay resmen bir skandaldır ve hatta aleni bir sabotajdır!
Bahsettiğim son olay Ankara Büyükşehir Meclisinde AKP ve MHP oyları ile alınan su tarifelerinde % 50 indirim yapılmasını gerektiren karar…
Ankara Büyükşehir Belediyesinden yapılan açıklama şöyle:
- ABB Meclisi’nde yapılan oturumda ucuz siyasi hesaplar yapılarak verilen kanun dışı önergeyle su ücretlerine yüzde 50 indirim yapılmıştır.
- Bu yıl elektriğe ortalama % 206, mazota ortalama % 190 zam yapılmış, asgari ücret % 81 oranında artırılmıştır. Elektrik, doğal gaz, arıtma, personel maliyetleri ve diğer giderlerin soluksuz bir şekilde arttığı bir ortamda su tarifelerinin düşürülmesine yönelik alınan bu kararın iptali için derhal mahkemeye gidilecektir.
- Ankara’da suyun m3 maliyeti 24 TL, ücreti ise 13 TL’dir. Ayrıca sosyal yardım alan ailelere 10 tona kadar ton başı 1 TL’ye, öğrenci evlerine ise %50 indirimli su temin edilmektedir. Zaten maliyetinin yarısına ücretlendirilen su tarifesine yüzde 50 indirim yapılması, ASKİ’yi işlevsiz hale getirecektir.
- Bu kararla, halka yıllık ortalama 300 milyon m3 su temini sağlayan ASKİ’nin su tarife geliri yıllık yaklaşık 1.8 miyar TL olacaktır. ASKİ’nin sadece 2022 yılı elektrik ve personel gideri 2.3 milyar TL’dir. Elektrik giderlerinin 2023 yılında fiyat artışları sonucunda YAKLAŞIK 5 MİLYAR TL OLMASI BEKLENMEKTEDİR. Dolayısıyla bu gelir, ASKİ’nin sadece yıllık elektrik giderini dahi karşılayamaz durumdadır. MECLİS’TE ALINAN BU KARAR SU İNDİRİMİ KARARI DEĞİL ASKİ’NİN İFLAS ETTİRİLMESİ KARARIDIR.
- Ankara’da suya yeni dönemde zam yapılmamıştır. Kademeli su tarifesine geçilmiştir. ASKİ abonelerinin yüzde 82’si en düşük kademedeki tarifeyle ücretlendirilmektedir. Tarifeye ÜFE oranında artış yapılmaktadır. Enflasyonun ve genel ekonomik koşulların doğal bir sonucu olan ÜFE oranları ile Belediyemizin bir ilgisi yoktur. Bu konu merkezi hükümetin konusudur.
- ASKİ, mevcut fiyat tarifesi ile bu yıl şu ana kadar 500 milyon TL zarar etmiştir. Yeni kararın uygulanması ile zararın yılsonunda kadar 1 milyar 100 milyon TL’ye çıkması beklenmektedir. Su hayati bir konudur. Bu şartlar altında, Ankara’nın susuz kalmaması için ASKİ’nin devam eden altyapı çalışmaları ve müteahhitlik hizmetleri MECBUREN durdurulacaktır. 30 yıldır ihmal edilen temiz su hasreti çeken Polatlı, Elmadağ ve Gölbaşı hatlarındaki çalışmalar ile su taşkınlarını önleyecek büyük altyapı çalışmaları da yine zorunlu olarak yarıda bırakılacaktır.
- Bu süreçte su temini sağlaması için ASKİ’ye ABB bütçesinden para aktarılacaktır. Bu yüzden Belediyenin büyük projelerinin ihale süreçlerinin iptal edilmesi söz konusudur. Maalesef bazı sosyal yardımlar ve kırsal kalkınma destekleri de bu karar nedeniyle iptal edilecektir. Zararın ekonomik koşullar nedeniyle daha da artması durumunda personel çıkartılmak zorunda kalınacaktır.
Şimdi oturun lütfen elinizi vicdanınıza koyun ve söyleyin; tamamı ile merkezi hükümetin suçu olan enflasyon bu kadar yüksekken suda böyle bir indirim yapılması tamamen siyasi bir tavır ve trajikomik bir sabotaj hamlesi değil midir?