31 Mart yerel seçimlerine az bir süre kala vatandaşlar, bölgelerinde aday olan belediye başkanları hakkında bilgi almaya, adayları tanımaya ve adaylarda kendini tanıtmaya devam ediyor. Bu bağlamda en çok merak edilen yerler arasında Ankara, İstanbul ve İzmir geliyor. Bu üç büyükşehrin belediye başkan adayları çalışırken Ankara’da Mansur Yavaş rüzgârı çok şiddetli esmeye başladı. Yapılan mitinglerde olsun, seçim koordinasyon merkezlerinin açılışında olsun, semt pazar yerlerinde olsun, bir anda vatandaşın coşkusuyla Mansur Yavaş’ın dinamikliği bir araya gelince alanlar Mansur Yavaş’a karşı sevgi seline dönüyor.
Peki Mansur Yavaş’a olan bu sevginin hikayesi nasıl başladı?
Aslında Mansur Yavaş hayatı boyunca siyasi hayatın içinde bulunmuş bir siyasetçidir. Beypazarı’nda yaptığı belediye başkanlığı döneminden sonra 2009 yılında Milliyetçi Hareket Partisi’nden Ankara Büyükşehir Belediye Başkan adayı olarak gösterilmiş, AK Parti ve CHP’nin adaylarından sonra aldığı 656.895 oy sayısı ile seçimi üçüncü tamamlamıştır. Bu süreçte Mansur Yavaş kendini Ankaralılara ve tüm siyasi cenaha kendini tanıtma fırsatı yakaladı. Geçen süre zarfı içerisinde 2014 yerel seçimlerinde Ak Parti’nin adayı Melih Gökçek’e karşı Cumhuriyet Halk Partisinden aday gösterildi.
Tabi bu adaylık ilk başta Cumhuriyet Halk Partisi’nin tabanında tepki gördü. Mansur Yavaş’a karşı 2014 yılında ‘Transfer aday’ diye çeşitli söylemler ve tepkiler ile karşılansa da Cumhuriyet Halk Partisi’nin 7. Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, o dönem Mansur Yavaş’ın geçmişte Beypazarı’nda yaptığı başarılı belediyecilik çalışmaları ile birlikte 2009 yılında aldığı 656.895 bin oy sayısı ile Ankara’yı nasıl kazanacağının formülünü çözmüş gibiydi. Çünkü Ankara milliyetçi- muhafazakâr seçmenin fazla olduğu ve sağ seçmenin daha yoğun yaşadığı bir şehir. 2009 yılında CHP’nin Ankara’ da Murat Yalçın’ı aday göstererek aldığı oy sayısı 769 bin küsur. Bu bağlamda yola çıkan Kılıçdaroğlu, gelen her tepkiye göğüs gererek hem CHP’nin tabularını hem de sağ seçmenin tabusunu yıkarak ve ateşten bir gömlek giyerek Mansur Yavaş’ı 2014 yerel seçimlerinde Ankara’da aday gösterdi. Eğer o dönemin konjonktüründe hem Kılıçdaroğlu hem de Mansur Yavaş fikirlerinde sabit olsalardı belki de bugün Mansur Yavaş’ı konuşmayacaktık. 2014 yılında Mansur Yavaş’a adaylık sürecinde hem sağ seçmenden hem de sol seçmenden çeşitli tepkiler gelse de CHP’nin 7. Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile birlikte seçim sürecini iyi geçirdiler. Fakat seçim sonucu her iki tarafın istediği gibi olmasa da az bir oy oranıyla seçimin kaybedilmesi (43,8 oy oranıyla) her iki tarafı üzmesine rağmen bir kenetlenmeyi doğurdu. Çünkü seçim sonucunda oylar sayılırken oyların yanlış sayıldığı gibi iddiaların ortaya çıkması hem Mansur Yavaş’a gönül verenleri hem de CHP’ye oy verenleri bir mücadele içerisinde tek yumruk olmasını sağladı.
2014 yerel seçim sonrasında herkes kendi kabuğuna çekildi. Siyasi hayatta yaşanan gelişmeler içerisinde metal yorgunluktan dolayı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek’i görevden alması, İyi Parti’nin kurulması ve İyi Parti’nin seçimlere girebilmesi için CHP’nin 7. Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun İyi Partiye milletvekili göndermesi, akabinde 5 Mayıs 2018 yılında Millet İttifakının kurulması ile birlikte hem milliyetçiler hem de sosyal demokratlar bir araya geldi. Bu süreç içerisinde Kemal Kılıçdaroğlu’nun demokrasi için attığı adımlar milliyetçi- muhafazakâr- sağ seçmen tarafından olumlu karşılandı.
2019 yılında ise tekrardan Millet İttifakı tarafından aday gösterilen Mansur Yavaş Ustalık seçim döneminde hem projeleriyle hem de rozetini çıkararak Ankaralılara kendini sevdirmesi ve 2014 yılındaki oluşan tepkiye karşılık oluşan etki seçimi kazanmasını sağladı. 2019 yılında göreve gelen Mansur Yavaş hiçbir siyasi partinin rozetini takmayarak tüm Ankaralılara eşit ve adil bir hizmet sağlayacağını en başında gösterdi. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı dönemi içerisinde sosyal belediyecilik anlayışıyla hareket eden Yavaş, 5 yıl içerisinde yaptığı hizmetlerle kendini Ankara’ya kabul ettirdi.
Yaklaşık 25 gün sonra gerçekleşecek yerel seçimler öncesi Mansur Yavaş’a geçmiş yıllarda ön yargıyla yaklaşan seçmenler şimdi bayraklarıyla birlikte Mansur Yavaş’ın mitinglerine koşa koşa heyecanlı bir şekilde gidiyor. Veyahut CHP’ye oy vermem diyen sağ seçmen Mansur Yavaş’tan dolayı ve Mansur Yavaş Belediyeciliğinden ötürü partiye bakmadan oy vermeye hazırlanıyor. Aslında bu yerel yönetimlerde partiden daha çok kimin daha faydalı ve daha adil bir hizmet yapacağıyla alakalı bir durum. Bu durumu Mansur Yavaş yaptıklarıyla yıkmış durumda. En önemli rakibi olan AK Parti’nin adayı Turgut Altınok’un yaptığı mitinglerin istediği seviyede olmaması ve seçim kampanyasının coşkulu geçmemesi işinin zor olduğunu gösteriyor.
MANSUR YAVAŞ BELEDİYECİLİĞİ
Mansur Yavaş Belediyeciliği gün geçtikçe Cumhuriyet Halk Partisi’nin düşük oy aldığı yerlerde kendini göstermeye başladı. Gölbaşı, Kızılcahamam, Güdül, Polatlı, Beypazarı gibi Ankara’nın dış ilçelerinde gösterilen Milliyetçi adaylarla birlikte Cumhuriyet Halk Partisi sağ seçmenin yoğun olduğu yerlerde seçimi kazanacak gibi duruyor. Çünkü Mansur Yavaş’a yakın isimlerin aday gösterilmesi sağ seçmeni tavlamış durumda. Aynı zamanda Mansur Yavaş’ın etkisiyle birlikte oluşan rüzgâr dış içlerde aday gösterilen adayların seçim kampanyalarını kolaylaştırmış ve seçmeni ikna etme aşamasında inandırmış vaziyette. Bu durum kazan kazan modelini akıllara getiriyor. Çünkü bu dış ilçelerde Cumhuriyet Halk Partisi Sosyal Demokrat adaylarla yola çıkmış olsaydı Ankara’da oluşan rüzgârı yakalayamazdı. En azından bu bölgelerde belediye başkanı adayı olarak gösterilen isimler seçimi kazanamasa da alacakları oylar ile birlikte Belediye Meclis üye sayısında artışa götürecek
Ezcümle olarak; Mansur Yavaş Belediyeciliği ile birlikte dış ilçelerde gösterilen Milliyetçi adaylar Cumhuriyet Halk Partisi’nde yeni sayfaların açılmasını ve gücünün çok fazla olmadığı yerlerde yeni belediyelerin kazanmasını sağlayacak gibi duruyor……