Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, 16 Şubat günü Büyükşehir Belediyesi iştiraki BELKA A.Ş tarafından dizel otobüsten dönüştürülerek AB standartlarında testleri başarıyla geçen “Türkiye’nin ilk dönüştürülmüş %100 elektrikli otobüsünü” tanıtmıştı. Taner Topçu ile birlikte Kızılcagün Tv. Youtube kanalı yapımcıları olarak hemen BELKA A.Ş Genel Müdürü sayın Dursun Çiçek’ten bir randevu talep etmiş ve bize bu projeyi anlatmasını istemiştik.
Sağ olsun Dursun bey arzumuzu hemen kabul etti, bu dönüşümün yapıldığı atölyede bizi ağırladı, soba başında çayımızı içtik ve projeyi en ince detayına kadar anlattı.
Biz de son derecede keyifli bir program çekimi yaptık ve bu program 4 Mart akşamı saat 20:00’da Kızılcagün Tv. Youtube kanalında yayınlanacak, açıkçası bu makaleyi okuyanların, bu yayını da kaçırmayacağını düşünüyorum.
Dursun Çiçek ODTÜ mezunu, zehir gibi, çok tecrübeli ve bilgili bir makine mühendisi. Mansur Yavaş başkan seçilir seçilmez teknolojik hamleler gerçekleştirmek üzere onu BELKA A.Ş.’ye Genel Müdür olarak atamış. Dursun bey çakı gibi de bir ekip kurmuş. Tüm ekip başarıya kilitlenmiş, el birliği etmiş ve büyük bir özveri ile bu projeye sarılmışlar.
Ben bu güne kadar çok teknoloji projesi inceledim, bu proje diğerlerinden tasarrufu önemseme, israfı önleme ve eldekini değerlendirme yönü ile ayrışıyor.
Malum bizim memlekette her şeyin en yenisini, en büyüğünü, en lüksünü, en teknolojik olanını dışarıdan döviz ödeyerek satın alıp kullanmaya çalışmak gibi kötü bir huyumuz var, itibardan tasarruf olmaz diyerek; eldekini değerlendirmeyi, israfı engellemeyi pek de önemsemiyoruz.
Bu proje; elde bulunan fosil yakıt kullanan bir otobüsü, elektrik enerjisi kullanacak şekilde dönüştürerek hem çevre ve hem de ekonomimiz açısından büyük fayda üretecek bir inovasyon projesi olarak bir ilktir.
Gerek kamunun, gerekse de özel sektörün elinde özelliklere kent içi ulaşımda kullanılan on binlerce fosil yakıt tüketen araç bulunmaktadır. Kısa bir sürede bu araçları hurdaya ayırıp yerlerine elektrikli araçlar satın almak finansal olarak çok büyük bir yük olacaktır. Oysa bu araçları dönüştürerek elektrikli araç haline getirmek hem ekonomik olarak çok daha mantıklı ve hem de araç parkını yenileme hızı açısından çok daha uygun olacaktır.
Yapılan iş özetle şöyle; Dizel yakıt kullanan kullanılmış bir otobüsü almışlar. Atölyeye çekip bu otobüsü bir güzel soymuşlar; dizel motoru, şanzımanı, mazot deposunu ve radyatörünü sökmüşler. Yürüyen aksamı ciddi bir bakımdan geçirip, şasi ve kaportayı olduğu gibi, hiç değiştirmeden kullanmışlar. Otobüse bir elektrikli motor ve batarya yerleştirmiş, tüm elektrik tesisatını yeni baştan döşemişler. O eski dizel otobüs pırıl pırıl, yeni bir elektrikli otobüse dönüşmüş.
Bu yöntem elbette hem sıfır bir elektrikli otobüs almaktan çok daha ucuza mal olmuş ve hem de eldeki araçları makul bir maliyetle değerlendirme olanağı getirmiş.
Kaporta, şase ve yürüyen aksamda bir değişiklik yapılmaması bir çok zorunlu test gereksinimini de ortadan kaldırmış. Bu yöntem hem süreci hızlandırmış ve hem de ucuzlatmış.
Bu elektrikli araçların yakıt masrafı dizel araçlara göre 5’de bire düşüyor, normal şartlar dahilinde kilometrede 250 kuruş yakan bir otobüs, sadece ve sadece 50 kuruşluk elektrik enerjisi harcar hale geliyor.
Bu otobüs tam şarj ile kent içi kullanımda 300 km kadar yol yapabiliyor ve gün içinde yeniden şarj edilmeye de ihtiyaç duymuyor.
Mansur Başkan “Şu anda sadece bizim belediyemizde eski model olup bu şekilde dönüştürülecek tam 400 tane otobüs var. Eski otobüsler hem hava kirliliği, hem yakıt tüketimi açısından Ankara için son derece sakıncalı.” diyerek, devasa bir pazarı da gözler önüne seriyor.
BELKA bu proje ile sadece Ankara Büyükşehir Belediyesinin elindeki otobüsleri değil, özel halk otobüslerini, dolmuşları ve hatta taksileri dahi dönüştürerek kent içi toplu ulaşımda fosil yakıt kullanımını tamamen ortadan kaldırabilir.
Bu proje Ankaralıların sadece cebine değil aynı zamanda sağlığına da çok büyük yarar sağlayacaktır, resmen fosil yakıt kullanan araçların yaydığı zehri solumaktan kurtulacağız demektir.
Bu projenin tüm Türkiye’ye yayılması durumunda ise hem petrol ithalatından büyük ölçüde tasarruf edilecek ve hem de Türk insanının sağlığı korunabilecektir.
Birde bu elektrikli araçların şarjında kullanılacak elektrik enerjisinin, başta güneş olmak üzere yenilenebilir ve çevreci kaynaklardan elde edilmesi halinde; demedi demeyin bu proje tadından yenmez.
Bir taraftan son teknolojik gelişmeleri takip edip, diğer taraftan da kamusal kaynakların tasarrufu ve çevrenin korunması ilkelerine uyan Mansur Yavaş yönetimini ve başta Dursun Çiçek olmak üzere bu projeye yüreklerini koyan, emek veren herkesi canı gönülden kutluyor ve iyi ki varsınız diyorum.
Bir uyarıda da bulunayım; bu ülkede üreten, icat eden insanları hep sabote edilmiştir. Devrim arabalarının başına geleni herkes bilir, bu projenin kaderinin de Devrim arabalarına benzememesi için tüm Ankaralılar ve hatta tüm Türk milleti bu projeyi geliştiren Mansur Başkan ve bu ekibin arkasında durmalıdır, onlara moral ve güç vermelidir diye düşünüyorum.