Serbest Muhasebecilik ve YMM ‘lik Kanunu 1989 yılında TBMM tarafından kabul edilerek yürürlüğe girmiştir. Kanun’ da meslek kuruluş esaslarından mesleğin tanımlamasına, yapacağı işlere ve bu işlerin nasıl düzenleneceğine ilişkin düzenlemeler mevcut bulunmaktadır.
Bütün, ücret karşılığı yapılan işlerde olduğu gibi, mali müşavirlerinde yaptıkları işlerin karşılığında bir ücret alırlar. Bu ücret iş yaptıranlar ile işi yapan meslek mensubu( Serbest Muhasebeci Mali Müşavir, Yeminli Mali Müşavir – bundan sonra meslek mensubu diye anılacaktır) arasında yapılan bir sözleşme ile belirlenir. Esas olarak meslek mensubunun ücreti, meslek yasasında belirtildiği gibi, iş yapmadan yani işe başlayınca peşin olarak ödenir. Ancak meslek mensubu ile iş yaptıranlar arasında yapılan sözleşme ile iş yaptıkça da ödemelerin yapılacağı kararlaştırılabilir.
Kanun, ücretin bir yönetmelikle belirleneceğini ve bu yönetmeliklerdeki ücretin asgari ücret olacağını ve bu ücretten aşağı ücretle ile iş yapılmasının kabul edilemeyeceğini belirlemiştir. İş yapılması durumunda yine başka bir yönetmelikte belirlenen, haksız rekabet yönetmeliği gereği disiplin soruşmasına maruz kalacağını düzenlemiştir. Meslek mensuplarının ise ücretsiz hizmet yapamayacakları düzenlenmiştir.
Ücret; “3568 sayılı kanunun 46 ‘cı maddesinde tanımlanmış olan muhasebecilik ve müşavirlik hizmeti karşılığı alınan para ve parayla ifade edilen değerleri”,
Ücret Tarifesi ise; “Kanunun 46’ncı ve 50/i maddesine göre; çeşitli belge düzenlenmesi, işlem yapılması, tasdik, denetim ve danışmanlık hizmetleri dolayısıyla alınacak en az ücretleri gösteren listeyi” ifade etmektedir. Tarife aynı zamanda “Serbest muhasebecilerin, serbest muhasebeci mali müşavirlerin ve yeminli mali müşavirlerin belge düzenlenmesi, işlem yapılması, tasdik, denetim ve danışmanlık hizmetleri dolayısıyla alacakları en az ücretle yer aldığı” listedir.
3568 sayılı yasanın 46’cı maddesinde “Ücret meslek mensuplarının hizmetlerine karşılık olan meblağı ifade eder. Ücretin asgari miktarı tarife ile belirlenir. Tarifedeki asgari miktar altında ücret karşılığında iş kabulü yasak olup, aksine hareket disiplin cezasını gerektirir.” Ücret tarifesi odalardan gelen önerileri üst birlik kategorilere göre düzenleyerek, Hazine ve Maliye Bakanlığına (Eski Maliye Bakanlığına) gönderilir, denilmektedir. “Hazine ve Maliye Bakanlığı tarifeyi aynen veya gerekli gördüğü değişikliklerle tasdik eder. Tarifeler Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girer. Yeni tarifenin tasdikine kadar mevcut tarife hükmü uygulanır.”
Hazine ve Maliye Bakanlığının onaylamayacağı bir ücret tarife listesi yasadaki belirlemelere göre yasal bir ücret tarifesi olmayacaktır.
Yukarıda anlatılan meslek mensuplarının iş yapmak ve karşılığında en az ücret almak konusundaki yasal düzenlemeyi anlatmaya çalıştım.
Bütün meslek mensupları da biliyor ki asgari ücret tarifesi olarak bilinen ve uygulanan ücret tarifesi artık “asgari ücret” olmaktan çıkmış “azami ücret “ olmuştur. Bu çok kolay kanıtlanabilir artık. TÜRMOB, Hazine ve Maliye Bakanlığı ile varmış olduğu mutabakat gereği, ücret tarifelerinin TÜRMOB/E-BİRLİK üzerinden yapılmaktadır. Bu sözleşmelere bakıldığında %90 ‘dan fazlasının asgari ücret üzerinden yapıldığı görülebilir. Merakla bende bu sonucun TÜRMOB tarafından açıklanmasını bekliyorum.
Esas sorun ise; emeğiyle geçinen işçiler için belirlenen asgari ücretin ülkemizde nasıl “ortalama ücret “ olması gibi bir sonucu doğurmuş ise, “asgari ücret tarifesi” meslek mensupları için “ortalama ücret” haline gelmiş olmasıdır. Birçok meslek mensubu aldığı ücretlerle ( hatta alamadığı demek daha doğru) ücretlerle mesleki faaliyetlerini sürdüremez duruma gelmiştir. Ülkemizde yaşanan yüksek enflasyon nedeniyle alım gücü düşmüş alınamayan muhasebe ücretleri pul olmuştur.
Birçok meslek odası üst birliğe (TÜRMOB) çağrıda bulunarak ve asgari ücretin yeniden düzenlenmesi isteği gerçek bir ihtiyaç ve talep olarak ortaya çıkmaktadır. Geçen yılın asgari ücretleri üzerinden %25 bir artışla belirlenen 2022 yılı ücretleri, işçiler için %50, devletin yeniden değerleme oranı ise %36 olarak artırılırken yetersiz kalmıştır. Fiyat artışları meslek mensuplarının masraflarını Mayıs ayı itibariyle enflasyonun % 73,50 çıkması nedeniyle karşılayamaz hale getirmiştir.
Yeni hazırlanan ek bütçe ile çeşitli düzenlemeler yapılırken kamuoyunda konuşulan işçilerin asgari ücretleri ile emeklilere enflasyon oranında bir artış(%40 gibi) olacağı dillendirilirken, muhasebe meslek mensuplarının artık “ortalama ücreti” haline gelen asgari ücretlerinin de artırılması kaçınılmaz olarak zorunlu bir hal almıştır.