KURTLAR SOFRASI

Dünyada 4’üncü kuvvet olan basının Türkiye’de yüzde 85’nin son 25 yılda 99’uncu kuvvete dönüştüğünü görmek, sermaye sınıfından yana olan iktidarın “kurtlar sofrasına” oturduğunun tam bir kanıtıdır.

“Neden?” derseniz, nedenini bir bir anlatacağım. 

2024 yılının Mart ayının ilk haftasıydı başta Hürriyet, Milliyet gazeteleri haberi sevinçle manşetten verdi...

AKP iktidarına yıllarca destek veren, liberal çizgideki gazete, İslamcı çizgideki gazete, milliyetçi çizgideki gazete durur bu gazeteler de haberi sevinçle manşetten verdi.

Konu neymiş; ABD kredi derecelendirme kuruluşu Fitch Ratings, Türkiye’nin kredi notunu pozitif olarak belirlemiş...

Bu coşkunun ardından yapılması gereken tarihimizi dikkatli okumaktır:

İngiliz Ticaret Anlaşması ve hemen arkasından gelen Tanzimat Fermanı, Osmanlı maliyesini “dikiş tutturamaz hale getirdi. Örneğin 1838-1922 yıllar arasında Osmanlı İmparatorluğu döneminde tam 81 kez nazır bakan değişikliği oldu.

Kırım Savaşı, Osmanlı İmparatorluğu’nu borç batağına sürükledi. 1854’den itibaren borçlanan Osmanlı maliyesi, yirmi yıl sonra iflasını açıkladı. Sultan Abdülaziz “Ramazan Kanunnamesi” çıkardı. Abdülaziz diyordu ki; “Borçları ödeyemiyoruz!”

Abdülaziz darbeyle tahtan indirildi. 1881’de Sultan İkinci Abdülhamit’e “Muharrem Kanunnamesi” imzalatıldı. 

Avrupa Osmanlı’dan borcunu alabilmek için, kendine İstanbul merkezli Duyun-i Umumi kurup Osmanlı’nın tuz, tütün gibi vergilerini toplamaya başladı.

AKP’nin 23 yıllık döneminde Türkiye’nin geldiği bu noktanın “Duyun-i Umumiye’den” ne farkı vardı.

 Hürriyet gazetesi manşet atıyor:12 yıl sonra artışın nedeni! Fitch Ratings notumuzu niye artırmış?

İşin bir püf noktası vardı. RTE ve ekibi 2002’de neoliberalizme tam bağlılık “yemini” ile iktidara taşındı. Ancak Erdoğan’ın damadı Berat Albayrak Hazine ve Maliye Bakanı olunca bu “faizci politikayı” terk edip Avrasya’ya yanaşınca, RTE; FETÖ darbesiyle düşürülmek istendi.

Sonra ne oldu? RTE’nin “Halk Bankası dolandırıcısı” ilan ettiği İngiliz vatandaşı Mehmet Şimşek’e maliyeyi tekrar teslim etti.

Osmanlı döneminde İttihatçıların Cavit Beyi neyse Erdoğan’ın da Mehmet Şimşek’i aynı değil mi? Osmanlı imparatorluğu döneminde İttihatçıların o zamanki yayın organları Cavit Beyi o tarihte nasıl övüyorsa, Fitch Ratings ile iktidar medyası umut manşeti atıyor. 

Bu halkı düşünmeyen medyaya ne denir? Yağdanlık denir.

Oysa işin püf noktası borçlunun zamanında anapara ve faiz ödemeleri yaparak borcunu geri ödeme kabiliyeti olup olmadığına bu şirketler karar veriyor!

Bunların başında da 3 büyük Amerikan şirketi; Moody’s, Standard & Poor’s ve Fitch Ratings küresel sermaye pazarının yüzde 95’ini kontrol ediyor! 

Dünyadaki şirketlerin, ülkelerin aldıkları borcu ya da krediyi ödeyip ödeyemeyeceğini bunlar tahmin ediyor.

Bu şirketler uluslar arası sermaye sınıfının sömürünün aracı, istediklerini yaparsanız size “bol kredi puanı” veriyor. Günümüzde sömürü mekanizmasının bu şirketleri yüksek kredi verdikleri her ülke kendilerine bağımlı hale geliyor ve batıyor! 

Her ekonomistin ya da maliyecilerin bildiği birkaç örnek verelim: 1994 Orange County temerrüdü, Asya ve Rusya mali krizleri, Long-Term Capital Management hedge fonunun 1998 çöküşü, 2001 Enron ve WorldCom iflasları ve özellikle de 2008 Mortgage krizinde kredi derecelendirme şirketlerinin büyük günahları olduğu ortaya çıktı.

Halk deyimi ile bu soygun düzenini açıklamak gerekirse buna “kurtlar sofrası” demek yerinde olacaktır.

Amerikan Enron şirketinin, muhasebe kayıtlarında dolandırıcılık yaptığı 2001 yılında bilinip hisseleri keskin düşüşe geçmesine karşın, bu kredi derecelendirme şirketleri iflastan dört gün öncesine kadar notunu “yatırım yapılabilir” seviyesinde tuttu.

AKP iktidarı döneminde Türkiye’nin iç ve dış borcu 800 milyara doğru gidiyor.

Türkiye, Osmanlı döneminde olduğu gibi bir “Ramazan Kanunnamesi” mi yaşayacaktır? Çöküşü durdurmak imkânsız hale geldi ve geçi