KÜRESEL SİSTEM ÇÖKÜYOR

Bakınız bu sefer başlayan kriz kapitalist sistemin alışıldık, rutin krizlerinden biri değil, şu anda İkinci Dünya savaşından sonra kurulan küresel ekonomik sistem çöküyor!

Aslında daha da doğrusu sistem çökmüyor; taammüden, bile isteye, tasarlanarak çökertiliyor!

Küresel ekonomik sistem çökertiliyor ve hem de bu sistemi İkinci Dünya savaşından sonra bizzat kuran Amerika’nın eli ile çökertiliyor...

Yani Trump’ın yaptığı bu “deli deli” işler tesadüfen ortaya çıkmış işler değil, Amerika kendi aleyhine işlemeye başlayan sistemi ortadan kaldırıyor, yani tabir-i caizse masayı deviriyor!

Peki neden Amerika böyle bir şey yapıyor?

Amerika Birleşik Devletleri'nin nüfusu, dünya nüfusunun yaklaşık % 4'ünü oluşturuyor. 2025 itibarıyla, ABD'nin nüfusu tahminen 340 milyon civarında, dünya nüfusu ise yaklaşık 8,1 milyar. Bu da ABD nüfusunun dünya toplamının yaklaşık % 4,2'sine denk geldiği anlamına geliyor.

Amerika dünyadaki toplam GSYİH'in yaklaşık dörtte birine sahiptir ve nominal açıdan dünyanın en büyük ekonomisidir. Ülke aynı zamanda dünyanın en büyük ithalatçısı ve ikinci en büyük ihracatçısı konumundadır. Nüfusu dünya nüfusunun sadece % 4,2'sine tekabül etmesine rağmen ABD, dünyadaki toplam servetin % 29,4'üne sahiptir. 

Görüldüğü üzere Amerika 2. Dünya savaşından sonra kurulan sistemde dünya ticaretinden ve servetinden normal şartlar altında kendisine düşmesi gereken payın çok ama çok üstünde bir pay almaktadır. Hepimiz biliyoruz ki bu sistem adil değil...

Son zamanlara kadar bu sistem hep Amerika’nın lehine çalışıyor, Amerika’nın gücüne güç katıyordu.

Lakin trend değişti Çin ve Hindistan gibi dev ekonomik güçler devreye girdi ve yarış kızıştı. Tamam, Amerika bu gün itibariyle hala dünyanın en büyük ekonomisine sahip yani 1. sırada fakat nefesini ensesinde hissettiği takipçisi Çin bu yarışta arayı çok büyük bir hız ile kapatıyor.

Görünen o ki Amerika bir şeyler yapmazsa önümüzdeki on yıl içinde Çin Amerika’yı yakalayıp geçecek ve dünyanın 1 numaralı ekonomik gücü Çin olacak!

Üstelik yarışta birde Hindistan var...

Yarış böyle giderse Hindistan da önümüzdeki on yıl içinde Amerika’yı yakalayıp geçecek ve Amerika ekonomik büyüklük sıralamasında 3. sıraya gerileyecek.

Peki, sizce kovboylar buna izin vermek ister, rıza gösterir mi?

Elbette istemeyecektir, elbette rıza göstermeyecektir...

İşte bu noktada masayı devirip, oyunu bozmak yani küresel sistemi yıkmak Amerika için eldeki tek seçenektir...

Trump da tam bunu yapıyor kendi kurdukları sistemde yenilmeyi kabullenmeyip, mevcut sistemi yıkarak Amerika’yı yeniden büyük yapacak yeni bir sistem kurmayı planlıyor.

Üstelik küresel sistemde büyük sarsıntılara yol açan tek olay bu da değil...

Asıl büyük olay; sanayi çağı sona eriyor ve bilgi çağı başlıyor!

Bu tüm üretim yapısının ve bunun doğal sonucu olarak üst yapının baştan sona değişeceği anlamına geliyor.

Artık şunu açıkça anlamamız gerekiyor; kapitalizm sona eriyor!

Çok yakın bir gelecekte kapitalizm de aynı feodalizm gibi iktisat tarihinde anlatılacak bir dönem olarak geride kalacak.

Pekala, Bilgi Çağının üst yapısı nasıl şekillenecek?

İşte bunu net olarak bilen yok...

Ben Marks’ın haklı olduğunu, ona ait olan “önce feodalizmin yıkılıp kapitalizmin kurulacağı ve kapitalizmden sonra ise komünizmin geleceği” öngörüsünün doğru çıkacağını düşünüyorum.

Böyle düşünüyorum çünkü; bilgi komünal bir üretim faktörüdür ve ekonomi tarihine baktığımızda üst yapıyı şekillendiren ana etkenin birincil üretim faktörünün nitelikleri olduğunu görüyorum. Bence birincil üretim faktörü komünal nitelikteyse üst yapının da komünal olması kaçınılmazdır.

Peki bu noktada Çin’in komünist, Hindistan’ın ise sosyalist bir ülke olması sadece bir tesadüf olabilir mi?

Bakalım bakalım Marks’ın öngörüsü gerçekleşecek mi?

İster misiniz Amerika’da sistem değiştirip gomonist olsun...