KUMAR MASASI

Eğer siyasi arenada nitelikli siyasetçilerin sayısı az ise ister muhalefet olsun ister iktidarda olsun o ülkenin sorunların çözümü şöyle dursun sistemin içinde yer alan yurttaşları yırtık elbiselerine yapacakları yamalıkları dahi bulamazlar. 

Dikiş tutturamayan kimi siyasetçiler de “kurtlar sofrasına” yem olur giderler.

Yazıya böyle bir girişle başlayınca Türkiye Cumhuriyeti tarihinde önemli bir yeri olan Mustafa Kemal Atatürk’ün bir anısından söz etmek istiyorum

Tarihe “93 Harbi”  olarak geçen Osmanlı-Rus Savaşı’nda, Osmanlı ordusu yenilince tam 40 yıl (1877-1917) Rusların işgalinde kalan Kars, Atatürk’te büyük merak uyandırmıştı. Kars Atatürk’ün çok dikkatini çekiyordu.

29 Ekim 1923’te kurulan Türkiye Cumhuriyeti’nin daha bir yılı dolmadan Gazi Mustafa Kemal Paşa, “Sonbahar Gezileri” kapsamında, 6 Ekim 1924 tarihinde, merak ettiği Kars’a, eşi Latife Hanım ve maiyetiyle birlikte gitti.

Atatürk’ün Kars’a gelişi, âdeta bir bayram havası yaratmıştı. “Gazi Mustafa Kemal Paşa’ya armağan olsun” diye folklorik bir türkü bestelendi:

“Hoş gelişler ola, Mustafa Kemal Paşa,

Askerin, milletin bayrağınla çok yaşa”

Atatürk; Kars’ta tren istasyonundan indiğinde, çalınıp oynanarak hep bir ağızdan söylenen bu türkü Atatürk’ü çok sevindirmişti.

O günlerden bugünlere değin yaratmış olduğu devrimlerle Atatürk, gerici, yobaz ve tarikatçıları saymazsak herkesin kalbinde yaşıyor.

Toplumun kalbinde yaşarken de ölünce de yer etmeyen kimi siyasetçiler partisini bırakıp evinin yolunu ya da mezarlığın yolunu tutmuştur.

Bu yolda evinin yolunu tutan siyasetçi kim oldu? Biliyor musunuz?

Meral Akşener oldu. “Millet İttifakının Masası’na” tekmeyi vurduğunda ne demişti? “Bu kumar masasına dönmem” demişti.

Ama sonra dönmüştü. Hep gürlüyordu. Ama bir türlü yıldırımı düşüremiyordu. Son bir yıldır başarısız bir liderlik sergiliyordu!

31 Mart 2024 yerel seçimlerinden önce aldığı bir kararla Akşener’in tek amacının, kazanmak değil, CHP’ye kaybettirmek olduğu kesinleşmişti. CHP’nin İstanbul ve  Ankara adaylarını “korkaklar” diye suçlaması, CHP yöneticilerinin işbirliği teklifleri için “Bunlar artık midemi bulandırıyor” demesi, Meral Akşener’in psikolojik durumunu gözler önüne seriyordu.

Siyaset dışı söylemler, çelişkili sözler, beğenmediği soruya kızıp seçmeni “Hadi be!” diye terslemeler Akşener’in ağzından çıkan sözlerdi...

Merkez sağdaki boşluğu doldurmak iddiasıyla bir umut olarak yola çıkan İYİ Parti, Meral Akşener’in tutarsız siyasetiyle yok olma sürecine girdi.

Partideki istifalar nedeniyle başlayan kan kaybı durmak bilmiyordu.

Yanlış siyaset ve iş bilmezlik devam ederken, fahiş bir hata da Balıkesir’de yapıldı.

İYİ Parti’nin en faal, en güvenilir milletvekillerinden olan Turhan Çömez, Meral Hanım  tarafından “İYİ Parti’nin Balıkesir Belediye Başkan adayı” gösterildi.

Bu aslında Turhan Çömez’i “kurtlar sofrasına yem” olarak atmak demekti.

Turhan Çömez değerli bir siyasetçi ama Balıkesir’de kazanma şansı hiç yoktu.

Çünkü karşısında iki büyük partinin güçlü adayları vardı. CHP’den Ahmet Akın, AKP’den ise Yücel Yılmaz adaydı.

Seçimi kesinlikle bu iki adaydan biri kazanacaktı. İYİ Parti adayının görevi ise CHP’nin oylarını bölmek olacaktı! Ne oldu? CHP’den Ahmet Akın seçimi kazandı.

İstanbul ve Ankara’yı CHP’ye kaybettirmek için bayrak açan Meral  Akşener bu iki büyük şehirde de seçimi kaybetti.

İYİ Parti’yi Akşener ve ekibi bozuk para gibi 31 Mart 2024 yerel seçimlerinde harcadı. Çünkü siyaseti “kumar masası” olarak tanımlıyordu.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in Eskişehir’deki bir konuşmasında dediği gibi “İYİ Parti’nin AKP ile tuhaf bazı ilişkilerinin olması güçlü bir ihtimal.” Olabilir miydi?

Aksi halde İYİ Parti niye iktidarın değirmenine sutaşısın, öyle değil mi?

Siyaset, ulus, ülke ve devlet yönetmek ve iktidara gelmek için yapılır. Siyasetçi Kin ve nefreti yenmesini bilmelidir, yoksa o kin ve nefret onlar yenerdi. Akşener’de yenildi ve siyaseti bıraktı. Evine yerleşti. Kendisine iyi yaşamlar diliyorum.