İnternetin hayatımıza girdiği ve globalleşmenin başladığı 1980 li yıllardan itibaren hepimizin kullanmaya başladığı kredi kartları halkın büyük çoğunluğu için problem olmaya devam ediyor. Hesabını doğru yaparak ayağını yorganına göre uzatanların hayatını kolaylaştıran kredi kartları, bazılarımız için içinden çıkılamayacak derecede boyutlara ulaşmış, neredeyse borç batağı durumun gelmiştir.
Bankaların son derece kolay ve bazen zorla vermek istedikleri ve gelir düzeyine bakılmaksızın harcama limiti açmaları, çeşitli puanlar kazandırarak aslında hiç cazibesi olmayan indirim veya benzer uygulamalarla bir yerde halkın rızası dışında kart vermeleri sonucu halkın büyük bir kısmı bir değil birkaç tane kredi kartı kullanmaya başlamış ve bu suretle olmayan gelirini harcamak suretiyle geleceğini ipotek altına almaktadır. Dolayısıyla bazı vatandaşlar bir bankaya olan borcunu diğer bir bankadan aldıkları krediyle ödemek suretiyle borçları yükselme pahasına günü kurtarmaya çalışmaktadır.
Bankaların en yüksek faiz geliri elde ettikleri kerdi türü kart borçlarıdır. Dolaysıyla her hesap açan mevduat sahibine kredi kartı vermek için ısrarda bulunmasının veya zorlamasının sebebi budur. Ödenmeyen kredi kart borçları bankalar için bir kazanç durumuna gelmiştir. Kredi faizlerinin %60-65 olduğu bir ekonomik ortamda kart borçlarından alınan faiz neredeyse bunun iki katına yaklaşmaktadır.
Bir başka konu da kredi kartı alırken imzaladığımız belgelerdir. Mikroskopla okuyacak kadar küçük olan bu yazıları hiçbirimiz okumadan imzalamaktayız. Hâlbuki o küçük yazılarda kredinin ödenmemesi durumunda uygulanacak faiz oranı, diğer hukuki yaptırımlar gibi banka lehine uygulanabilecek yaptırımlardan söz edilmektedir. Bunları okuma fırsatımız olsa bir çoğumuz kart almaktan vaz geçebiliriz.
Sözcü gazetesinden Sn. Emre Deveci’nin haberine göre;
Faizlerdeki artış, reel ücretlerdeki gerileme ve ekonomideki yavaşlama, sorunlu kredi hacminde artışı hızlandırdı.
Merkez Bankası (TCMB) verilerine göre, bankaların ve finansman şirketlerinin tasfiye olunacak alacakları (takipteki alacaklar), 6 Temmuz-2 Ağustos arasındaki dört haftada 32 milyar TL’lik hızlı artışla 242,9 milyar TL’ye yükseldi.
Tasfiye olunacak alacaklar, sadece dört haftada yüzde 11,8 oranında arttı.
SON HAFTALARDA HIZLANDI
Bir önceki dört haftalık dönemde, yani 8 Haziran ile 5 Temmuz tarihleri arasında tasfiye olunacak alacaklardaki artış miktarsal olarak 4,9 milyar TL, oransal olarak yüzde 2,3 olmuştu.
Bankaların ve finansman şirketlerinin tasfiye olunacak alacak hacmi, yılbaşından bu yana geçen 31 haftada 52,9 milyar TL artarken, bu artışın yüzde 60,5’lik kısmı son dört haftada kaydedildi.
Geçen sene ilk 31 haftalık dönemde tasfiye olunacak alacak hacminde artış sadece 11,3 milyar TL olmuştu.
Tasfiye olunacak alacak hacmi son bir yılda ise oransal olarak yüzde 43,6, miktarsal olarak 73,8 milyar TL oldu.
KARTTA TAKİP PATLAMASI
Son dört haftada tasfiye olunacak kredilerdeki 32 milyar TL’lik artışın 5 milyar TL’lik kısmı, bireysel kredi kartı borçlarından kaynaklandı.
Son sekiz haftada bireysel kredi kartında tasfiye olunacak alacak tutarı 8,9 milyar TL artışla 37,2 milyar TL’ye yükseldi. Bu sekiz haftada oransal artış yüzde 24 oldu.
Bu kalemde yılbaşından bu yana artış 21,9 milyar TL olurken, son bir yılda artış oranı yüzde 264,7 oldu.
4 Ağustos 2023’te 10,2 milyar TL olan bireysel kredi kartında tasfiye olunacak alacak hacmi, bir yılda yaklaşık üç kat artmış oldu.
Tüketici kredilerinde tasfiye olunacak alacak tutarı son bir yılda oransal olarak yüzde 63,9, miktarsal olarak 16,3 milyar TL’lik artışla 41,8 milyar TL’ye yükseldi.
Ticari ve diğer kredilerde tasfiye olunacak alacak tutarı sadece 30,6 milyar TL’lik artışla 164,1 milyar TL oldu. Bu artışın 16,3 milyar TL’si, son dört haftada kaydedildi.
ALTI AYDA 891 BİN KİŞİ TAKİBE DÜŞTÜ
Türkiye Bankalar Birliği (TBB) Risk Merkezi verilerine göre, bireysel kredi kartı borcundan dolayı yasal takibe intikal etmiş kişi sayısı 2024 yılı Ocak-Haziran döneminde geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 69,7 oranında artışla 645 bine yükselmişti.
Aynı dönem için bireysel kredi borcundan dolayı yasal takibe intikal etmiş kişi sayısı yüzde 34,3 oranında artışla 536 bin kişi olmuştu.
Bu dönemde bireysel kredi veya bireysel kredi kartı borcundan dolayı yasal takibe intikal etmiş kişi sayısı yüzde 43 artarak 891 bin kişiye ulaşmıştı. Temmuz ayında bu rakamda artışın hızlanmış olduğu tahmin edilebilir.
Bireysel kredi kartı borcundan dolayı yasal takibe intikal etmiş kişi sayısı 2024 yılı haziran ayında geçen yılın aynı ayına göre yüzde 98,4 artışla 142 bin kişiye yükselmişti. Bu rakam, Aralık 2021 sonrasındaki 30 ayın zirvesi olarak kayıtlara geçmişti.
Bireysel kredi borcundan dolayı yasal takibe intikal etmiş kişi sayısı da haziranda yıllık yüzde 75,7’lik artışla 67 bine ulaşmıştı.
Bireysel kredi ve kredi kartı borcunu ödememiş gerçek kişilerden borcu devam etmekte olan kişi sayısı 2024 yılı haziran sonu itibarıyla 3 milyon 804 bin 248 olarak kayıtlara geçmişti.
Kredi kartında azami gecikme faizi aylık yüzde 4,55 seviyesinde bulunuyor.