Kötü örnek, örnek değildir…

Sağlığın insan için her şeyden daha önemli olduğunu, iki yılı aşkın bir süredir tüm dünyayı kasıp kavuran Corona salgınıyla gayet net bir biçimde anladık.

Sağlığın insan için her şeyden daha önemli olduğunu, iki yılı aşkın bir süredir tüm dünyayı kasıp kavuran Corona salgınıyla gayet net bir biçimde anladık.

Ancak halâ, bu salgının bir an önce sona ermesi adına en önemli silahımızın aşı olduğunu bir türlü anlamayan bir kesim var.

Yanımızdan, yamacımızdan, yakınlarımızdan, eş dost ve arkadaşlarımızdan yitirdiğimiz canlardan bile etkilenmeyen bu protest grubun içinde sürekli göz önünde olup, topluma rol modellik yapan figürler de mevcut.

Bunlardan bir tanesi de, erkek tenisinin dünya 1 numarası Novak Djokovic…

Sırp raket Avustralya Açık öncesinde Kovid-19 aşısı yaptırmadığı ve buna bağlı olarak vize problemi yaşadığı için sınır dışı edilmişti.

Aşı olmadığını, olmayacağını bu düşüncenin şahsına ait olduğunu söyleyen Djokovic, her insanın kendi bedeniyle ilgili kararı kendisine ait olması gerektiğini savunuyor.

İyi güzel de Djokovic, senin aşı olmama özgürlüğün, topluma olumsuz örnek oluşturmanı gerektirmiyor herhalde. Yaptığın çok güzel bir işmiş gibi bir de çıkıp şöyle bir açıklama yapıyorsun; “Bedenim hakkında vereceğim kararlar, şampiyonluk ya da benzeri şeylerden daha önemli. Olabildiğince vücudumla uyum içinde olmaya gayretindeyim. Her hafta farklı bir ülkede oynanan global bir sporun parçasıyım. Kararımın sonuçlarını anlayabiliyorum. Bu sonuçlardan biri de Avustralya’ya gidememekti ve buna hazırdım. Bugün aşısız olduğum için çok sayıda turnuvaya gidemeyeceğimi de biliyorum. Bu, ödemeye hazır olduğum bir bedel.”

Kesinlikle akılla örtüşmeyecek bu açıklama bile, yukarıda sözünü ettiğim o en küçük hareketten ivmelenen, körü körüne karşıtlığa programlı kesim için bir etken oluşturuyor. Her şeyden önce bir sporcunun, üstelik de Novak Djokovic gibi elit ve tüm dünyanın yakından tanıdığı bir sporcunun böylesine bir davranış içinde olmasını cidden kabullenemiyorum.

Kaldı ki, toplumun her kesiminden ve sürekil göz önünde olan önemli isimlerin, aşı kampanyalarına verdiği destek ortada. Buna rağmen çıkıp aşı olmamayı bir marifetmiş gibi lanse etme çabasındaki insanların bu eylemleri, ilk günden beri verilen emeklere de saygısızlık değil mi?

Bu arada, aslolan insanın herhangi bir alanda eldeettiği başarı ve edindiği kariyer değil, aslolan o kişinin karakteridir diyor ve ekliyorum; “Kötü örnek asla örnek değildir”.

İnanın, bu ve bunun gibi örnekler insanın canını sıksa da, sağlıklı düşünen bireyleri çok daha fazla motive etmeli. Çünkü, “Zafer her zaman için inananlarındır”.

Kalın sağlıcakla…