Konservatuara girdikten sonra çok kıymetli öğretmenim olan HİKMET Şimşek’in pazar günleri hazırlayıp sunduğu “Pazar Konseri” aslında yıllar önce hayatımda bir yer edinmişti… Konservatuvar öğrencisi olduktan sonra Cuma ve cumartesi günleri Cumhurbaşkanlığı senfoni Orkestrası salonunda canlı canlı konser dinlemenin tadı bir başka güzel olmuştu.
Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrasının konserler verdiği salona ilk girdiğimde salonun yapısını dakikalarca izlemiş, büyülenmiştim.
Tavandan sarkan kabloların ucunda mikrofonlara, o gösterişli avizesine gözüm takılı kalmıştı. Salonu dolduran seyirciler koltuklarına oturmuş, benim gibi konseri ücretsiz izlemek için salona gelen öğrenciler duvar diplerinde yerimizi almıştık.
Konser saati yaklaştıkça salonun büyüleyici büyük avizesi söndü, konser salonunun sağ tarafında bir kapı açıldı siyahlar içinde önce yaylı sazları çalan sanatçılar, arkalarında diğer enstrümanları çalan sanatçılar konser salonunda yerlerini aldığında salonda seyircilerden büyük bir alkış koptu.
Orkestra sanatçıları yerlerine oturduktan sonra baş kemancı sazların akordu için obua çalan sanatçıdan akort için ses üflemesini istedi. Tahta nefesli bir saz olan obua güvenilir bir saz olduğu için olsa gerek kamıştan çıkan sesi daha yüksektir, tiz ve keskin sesi vardır. Tüm sazların akort yapması seslerin aynı tınlaması için 440 LA sesi değeri gerekir. Bunun için dünyanın her yerinde “Obua” bu görevi üstlenir.
Kulağa çok hoş gelen bu LA akort sesiyle bile bir beste yapılabilir!
Akort işi bittikten sonra konser salonunu az önce kapısından salona giren sanatçıların girdiği kapıdan orkestrayı yönetecek orkestra şefi elinde bageti ile salona giriş yaptı. Orkestra şefi de büyük bir alkış aldı. Nefesler tutuldu ve orkestra şefinin işareti ile konser başladı.
Yıllarca inşaatı süren nihayet geçtiğimiz yıl açılan yeni konser salonuna bu hafta gittim çok gösterişli, seyirci kapasitesi fazla olmasına karşı eski orkestra salonunun tadını alamadım. Dikkatimi ilk çeken akustiğin iyi olmamasıydı. Korolu eserlerde orkestraya çok uzak kalan koro sanatçılarının sesleri kesinlikle duyulmuyordu.
Ankara Devlet Opera ve Balesi koro sanatçısı olarak bu haftaki köşe yazımda, konser salonlarında orkestranın ve sazları sahnede dizilişlerini sizlerle paylaşmak istedim.
Senfoni orkestraları, başta senfoniler olmak üzere çeşitli klasik müzik koral eserlerini seslendirir. Bu orkestralar genellikle yüz kadar müzisyenden oluşur. Çalınacak esere göre müzisyen sayısı değişebilir.
Orkestra şefi, müziğin ne kadar hızlı çalınacağını ne zaman yumuşak ne zaman canlı çalınması gerektiğini el ve kol hareketleriyle müzisyenlere anlatır. Bunu yaparken genellikle baton adı verilen ince bir çubuk kullanır.
Şefin hangi yöne baktığı ve yüz ifadeleri de müzisyenlere nasıl çalacaklarına ilişkin ipucu verir. Orkestra şefi tüm müzisyenlerin onu rahatça görebileceği biçimde sahnenin önünde yüksekçe bir yerde durur.
Bir senfoni orkestrasında müzisyenlerin oturma düzeni çaldıkları müzik aletine göre belirlenir.
Orkestra şefinin solunda kemanlar, karşısında viyolalar, sağında da viyolonseller ve kontrbaslar yer alır. Bu yaylı müzik aletlerinin hemen arkasında flüt, obua, klarnet ve fagot gibi tahta üflemeli müzik aletleri; onların arkasında trompet, trombon, korno ve tuba gibi bakır üflemeli müzik aletleri bulunur. Davul, timpani, üçgen, zil gibi vurmalı müzik aletleri de orkestranın en arkasındadır. Ayrıca orkestralarda müzisyenlerin ve orkestra şefinin önünde üzerine eserlerin notalarını koydukları nota sehpaları vardır.
Senfoni orkestrasında bulunan sazlar topluluğu ise şunlardan oluşur
Tahta (Ağaç)nefesli çalgılar; Flüt, Obua, Klarnet, Fagot.
Bakır Nefesliler; Korno, Trompet, Trombon, Tuba.
Vurmalı Çalgılar; Timpani, Zil, Davul, Çan, Piyano.
Telli/Yaylı Çalgılar; Keman, Viyola, Viyolonsel, Kontrbas, Arp.
Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası salonunun yeni sahipleri, Kültür Bakanlığı çok sesli korosudur.
Şu an Kültür Bakanlığı çok sesli korosunun çalışmalarını yaptığı salonun özelliği ve hakkındaki bilgiler ise şu şekilde;
Senfoni Orkestrası Konser Salonu, Ankara’da 1961-2020 yılları arasında Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası’nın konserlerini verdiği ve provalarını gerçekleştirdiği 800 kişilik konser salonudur.
Yeni yapılan ve seyircisiyle buluşan Cumhurbaşkanlığı senfoni orkestrası salonun özellikleri de kısaca şöyledir;
Son teknoloji ile donatılmış akustik yapısıyla zenginleştirilmiş(!), 8 giriş ve çıkış kapısı bulunan, 10 bloktan oluşan “Ana Salon” 2023 kişilik koltuk kapasitesi ile çok geniş izleyici kitlelerini ağırlayacak yapıdadır.
İzleyici bölümü 360 derecelik izleme imkânı sunan üzüm bağı modeli şeklinde tasarlanmış ve inşa edilmiştir.
Ankara’nın kültür ve sanat yaşamına yön verecek CSO ADA Ankara’nın en büyük sahnesi olan Ana Salon, Türkiye’nin ve dünyanın en prestijli orkestra ve müzik gruplarını misafir edecek donanım ve konfora sahiptir.
Başkentimize yakışacak Devlet Opera ve Binasının da bir an önce şehrimize kazandırılması öncelikli dileklerimden biridir.
SANATA EVET.