Yeni yılın ilk gününü neden böyle bir yazıya ayırdım derseniz: Bakın dostlarım gezegenimiz yıldızımız olan Güneş’in etrafındaki yörüngesinde tam bir tur attı, tesadüfi olarak belirlenmiş bir noktaya bir kere daha geldi diye kutlanan böyle bir günde yeni bir yıla girdik diye bir şeylerin değişeceğinden umudu olanların aklına şaşarım!
Toplumsal hayatta bir şeylerin değişmesini bekliyorsanız önce tek tek insanların, sonra tüm toplumun ve toplum tarafından oluşturulan devletin fikir ve eylemlerinin değişmesi gerekmektedir.
Aynı kafa ile gidip aynı eylemleri yaptıktan sonra sonuçların değişeceğini beklemek tam anlamı ile bir mantıksızlıktır! Bu konuya da bu mantıksız beklentiye dikkat çekmek için girdim.
Kızıl Goncalar isimli dizi filmin bu konu ile ne ilgisi var? Diye sorarsanız.
Türkiye’de en son 15 Temmuz 2016 da bir tarikat ve cemaatin yarattığı yüzlerce kişinin ölmesine binlercesinin yaralanmasına yol açan o hain kalkışmayı yaşamadık mı?
Yaşadık değil mi?
O kalkışmada demokrasimizin ve milli irademizin odağı olan Türkiye Büyük Millet Meclisimiz bile bombalanmadı mı?
Bombalandı elbette…
O halde nedir bu tarikat cemaat seviciliği?
Yaşanan faciadan hiç mi ders alınmaz?
Bu tarikat cemaat düşkünü kafa yapısı değişmeden geçmişte yaşanan felaketlerin yeniden yaşanacağı aşikâr değil midir?
Fox Tv’de yayınlanan Kızıl Goncalar dizisi de tarikat cemaat ilişkisi ve yaşantısını anlatan, bunların çağdaş yaşam süren kesimler ile olan ilişkisini ve yaşanmışlıklarını irdeleyen bir dizi film, bu filmde anlatılanlara ve getirilen eleştirilere tepki koymak niye?
Üstelik ben ilk iki bölümü izledim ve son derecede özenli ve objektif bir bakış açısı ile kurgulanmış, yüksek nitelikli bir dizi olduğunu gördüm. Hatta son derecede net ve nitelikli bir 28 Şubat eleştirisi de dikkatimi çekti.
Bu yüzden gelen tepkilere de bir anlam veremedim.
Ama bir takım tarikat ve cemaatler son derecede sert tepki koydu, diziyi ağır bir dille eleştirdi.
Bunun üzerine RTÜK, Kızıl Goncalar dizisinin yayımlandığı FOX TV'ye 'toplumun milli ve manevi değerlerine aykırılık' gerekçesiyle ceza verdi. Hem de öyle böyle bir ceza da değil % 3 idari para ve 2 kez de program durdurma cezası verdi.
Peki, Toplumun milli ve manevi değerleri nasıl bir endaze ve RTÜK kim oluyor ki bu endazeye göre karar verebiliyor?
Tarikat ve cemaatler toplumun milli ve manevi değerleri içinde yer alıyor mu?
Dizide bu değerlere bir hakaret var mı?
Ayrıca kanun açık tarikat ve cemaatler zaten kanuna göre yasa dışı oluşumlar, illegal yapılar bir devlet kurumu onların tepkisi ile nasıl hareket eder?
Bu yasa dışı oluşumların eleştirilmesini nasıl yargılayabilir?
Nasıl onların etkisi ile karar verebilir?
Bu sorulara mantıklı ve tutarlı bir yanıt vermek elbette ki mümkün değil.
Demedi demeyin bu karar iktidarın toplumu yasa dışı olan tarikat ve cemaatlere esir etme politikasının uzantısı olan bir uygulamadır.
Neyseki anayasa var ve Anayasa’nın 125. maddesinin birinci fıkrasında, idarenin her türlü eylem ve işlemlerine karşı yargı yolunun açık olduğu hüküm altına alınmış. Bu kapsamda 6112 sayılı Kanunda “İdari Yaptırımlar” başlıklı 32’nci maddesinin 9’uncu fıkrasında “Bu Kanun hükümlerine göre verilen idarî yaptırım kararlarına karşı 6/1/1982 tarihli ve 2577 sayılı İdarî Yargılama Usulü Kanunu hükümlerine göre yargı yoluna başvurulur. Ancak, idare mahkemesinde dava, işlemin tebliği tarihinden itibaren on beş gün içinde açılır. İdare mahkemesinde iptal davası açılmış olması, kararın yerine getirilmesini durdurmaz” hükmüne yer verildiği üzere; RTÜK’ün keyfi ve kanuna aykırı olarak uyguladığı idari yaptırım kararlarına karşı 15 gün içinde Ankara İdare Mahkemelerinde işlemin iptaline ilişkin dava açılabilir. Ancak iptal davası her ne kadar RTÜK kararının yerine getirmesini durdurmuyor olsa bile, idare mahkemelerinde iptal davası açılırken Yürütmenin Durdurulması istemli dava açılması yayıncı kuruluşlarının mağduriyet yaşamasının önüne geçilebilmektedir.
Çok büyük bir olasılıkla yargı bu karar hakkında yürütmeyi durdurma kararı verecektir.
Fakat bu tartışmalar emin olun dizinin daha çok izlenmesine de yol açacaktır.