Özellikle İYİ Parti cenahından Yavuz Ağıralioğlu’nun gündeme taşıdığı Kılıçdaroğlu seçilebilir mi? Sorusunu biraz irdelemek istiyorum.
Açıkça söylemek gerekirse Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları arasında Cumhurbaşkanı seçilme yeterliliğini taşıyan kişiler arasında seçilemeyeceği kesin olan tek kişi Recep Tayyip Erdoğan’dır!
Seçilemeyeceği kesin olan tek kişi Recep Tayyip Erdoğan’dır çünkü aday olması dahi mümkün değildir!
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası son derecede açık ve net, herhangi bir yoruma yer bırakmıyor ve diyor ki:
İKİNCİ BÖLÜM
Yürütme
1. Cumhurbaşkanı
A. Adaylık ve seçimi
Madde 101 – Cumhurbaşkanı, kırk yaşını doldurmuş, yükseköğrenim yapmış, milletvekili seçilme yeterliliğine sahip Türk vatandaşları arasından, doğrudan halk tarafından seçilir. Cumhurbaşkanının görev süresi beş yıldır. Bir kimse en fazla iki defa Cumhurbaşkanı seçilebilir.
Madde 116 – Türkiye Büyük Millet Meclisi, üye tamsayısının beşte üç çoğunluğuyla seçimlerin yenilenmesine karar verebilir. Bu halde Türkiye Büyük Millet Meclisi genel seçimi ile Cumhurbaşkanlığı seçimi birlikte yapılır.
Cumhurbaşkanının seçimlerin yenilenmesine karar vermesi halinde, Türkiye Büyük Millet Meclisi genel seçimi ile Cumhurbaşkanlığı seçimi birlikte yapılır.
Cumhurbaşkanının ikinci döneminde Meclis tarafından seçimlerin yenilenmesine karar verilmesi halinde, Cumhurbaşkanı bir defa daha aday olabilir.
Okuma yazması olan herhangi biri bu iki maddeyi okuduğu zaman daha önce iki defa seçilmiş Recep Tayyip Erdoğan’ın bir daha seçilmesinin ancak ve ancak 2. Dönemi bitmeden meclis tarafından alınacak bir erken seçim kararına bağlı olduğunu anlayacaktır.
Cumhur İttifakını oluşturan AKP ve diğer minik partilerin Mecliste bir erken seçim kararı alması da mümkün değildir çünkü yeterli sayıları yoktur.
Muhalefet anayasanın açık hükmüne karşı hülle açıkça hülle anlamına gelecek bir şekilde seçimlerin birkaç ay öne çekilmesine rıza gösterir mi?
Bu sorunun yanıtını elbette ben bilemem ama bu günkü koşullarda tekrar söyleyeyim Recep Tayyip Erdoğan’ın bir kere daha aday olup seçilmesi asla mümkün değildir. AKP MHP bloku ekim ya da kasım gibi bir erken seçim yapabilirdi ama bu şanslarını kullanamadılar.
Malum bu anayasayı AKP ve MHP bloku yaptı Recep Bey’i sistem dışına itecek bu tuzağı kim kurdu? Bunu da gerçekten de çok merak ediyorum.
Gelelim Kemal Kılıçdaroğlu’nun seçilip seçilemeyeceğine, Öncelikle aday olup seçimlere girmesinin önünde ne anayasal ve ne de yasal herhangi bir engel bulunmamaktadır.
Yavuz Ağıralioğlu gibi düşünenler arkaik bir tepki ile Alevi olması ve sol siyasetten gelmesini sağ seçmen nezdinde bir olumsuzluk olarak algılıyorlar.
Oysa bu iki aidiyeti olumsuz olarak algılayabilecek seçmenler zaten AKP, MHP ve BBP blokunda yer alıyor ve hiçbir ankette bu blok artık % 50’yi bulamıyor.
Altılı masadaki partileri destekleyen seçmenler Kılıçdaroğlu’na tepki duysalar zaten partileri demokrasiyi savunmak için altılı masada CHP ile bir araya gelmez gider BBP, MHP ve Vatan Partisi gibi AKP’ye yanaşırlardı değil mi?
Diğer taraftan Kemal Kılıçdaroğlu adalet yürüyüşünden başlayarak yükselen bir tempoda bu ülkede sağ da olsun, solda olsun her kesimi “hak, hukuk, adalet” söylemi etrafında birleştirebilmiş, farklı siyasi geleneklerden gelen altı partinin demokrasi çatısı altında bir araya gelmesine de çok büyük bir katkı sunmuştur.
Türkiye artık eski Türkiye değil şimdi sağ sol, modern muhafazakâr tartışmalarına yer yok asli sorunumuz ülkenin bir diktatörlüğe dönüşmesini engelleyebilmek, otokrasiye karşı demokrasiyi, tek adam rejimine karşı parlamenter sistemi savunabilmektir.
Kemal Bey bunları savunduğu müddetçe seçilmesinin önünde herhangi bir engel yoktur.
Kazanacak aday da zaten tek adam figürünün kötü bir taklidi değil egosunu yenmiş, özgürlük, demokrasi, hak hukuk kavramlarını savunan bir kişi olacaktır…