O zaman ki Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün; o zaman ki CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun AKP’li Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Özhaseki’yi yolsuzlukla suçlayan “Kırmızı Dosya” açıklamasından sonra, Özhaseki’yi kolayan ve koruyan “Kefalet açıklaması” doğrusu tuhafıma gitmişti.
Böyle bir kefaleti RTE, AKP’nin genel başkanı olarak açıklamadı. Ama belli ki Başbakan RTE, İçişleri Bakanı Beşir Atalay’a talimat vermiş olmalıydı ki; Atalay’da Özhaseki’yi “Kefaletsiz” olarak savundu. Özhaseki; Belediye önüne park eden 40 traktör sürücüleriyle görüştükten sonra yalan ve iftiraların arkasının kesilmediğini, isnat ettikleri bir suçlamadan sonra yeni bir yalan ve iftira ile karşı karşıya kaldıklarını belirterek isim vermeden Kılıçdaroğlu’nu suçladı ve: -Bunlar, seçim öncesi siyasi malzeme arayıp, yalan ve iftiralarla prim yapmak istiyorlar, oy toplamak istiyorlar. Her gün bir yalan ortaya atıyorlar. Bunun yalan olduğunu ispat ediyoruz, ertesi gün bu yalanı unutup yeni bir yalanla yeni iftiralar atıyorlar. İpe sapa gelmez suçlamalarla yalan kampanyalarına devam ediyorlar. Biz iddialarının yalan olduğunu ispat ettikçe bu ispatımızı unutup, yeni bir yalan ortaya atıyorlar.
İki katlı market binasını 9 katlı diye açıkladılar. Market binası önünde basın açıklaması yaptık, binanın 2 katlı olduğunu gösterdik, Kılıçdaroğlu Arena programına çıkıp, hala binanın 9 katlı olduğunu iddia ediyor. El insaf, ben daha
ne diyeyim, ben daha ne yapayım. Belgeleri Ankara’da açıklayacağım. Bizimle ilgili suçlamalara belgelerle cevap vereceğim. Cumhuriyet savcısına kendimle ilgili suç duyurusunda bulunacağım. Cumhuriyet savcısı da yeniden inceleme yapsın. Biz her şeye açığız. Kimseden korkmuyoruz. Bunların zekâ problemi yok, cin gibi adamlar. Bunların ahlak problemleri var, vicdan problemleri var. Allah bunların diline düşürmesin, dedi. Haklarında kesinleşmiş yargı kararı olmayan her insanın kendini savunma hakkı vardır. Bu haktan kimse vazgeçemez. Ama bu yolsuzluk savında biz şu soruları soruyoruz;
1-Cumhurbaşkanı Gül, neden Özhaseki’ye kefil oluyor?
2-Özhaseki’ye “takipsizlik kararı” veren Kayseri Cumhuriyet Başsavcı vekili’nin eşinin Kayseri Büyükşehir Belediyesi’nde çalışmasıyla, “takipsizlik kararının” bir ilgisi var mı?
3-Başsavcı vekilinin dinlenen telefon konuşmaları açıklandı. Özhaseki bu konuşmalara ne diyecek?
4-Özhaseki hukuk sistemimizde bulunmayan bir yol açıkladı. Kendisi için “Cumhuriyet savcısına kendimle ilgili suç duyurusunda bulunacağım. Cumhuriyet savcısı da yeniden inceleme yapsın.” dedi. Kendisi hakkında bir kişinin suç duyurusunda bulunması ne anlama geliyor? Suçsuzluğunun kanıtlanması mı, yoksa suçun ortaya çıkarılması mı?
5-Özhaseki ile ilgili 26 sayfa raporun neden 10 sayfası yok, bu 10 sayfada neler yazıyordu?
6-Belediye başkanlarının yargılanması için İller İdaresi Kurulu ile İçişleri Bakanlığı’nın kararı gerekiyor. Beşir Atalay, Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Aytaç Durak’a hakkında kesinleşmiş bir yargı kararı olmamasına karşın görevden el çektirdi.
7-Beşir Atalay, Cumhurbaşkanı Gül’ün “kefaleti altında” bulunduğu için mi, Özhaseki’yi görevden el çektirmiyor? O günkü bu soruların yanıtını kamuoyu bugün hale merak ediyor. Doğru ile yanlışı kefalet sahipleri mi belirleyecektir?