Kâr sebep, enflasyon sonuçtur

Türkiye İstatistik Kurumu Başkanı Erhan Çetinkaya, şirket kârlarının enflasyondan bağımsız arttığını belirterek “Türkiye’deki şirket kârları enflasyonu yukarı taşıyan bir etkiye sahiptir.” demiş.

Tesadüf bu ya dün de genç ekonomistlerden Ozan Gündoğdu ile de X sosyal medya platformunda bu konuyu tartışmıştık, bende görüşümü daha iyi ifade edebileyim, meramımı daha iyi anlatabileyim diye bu makaleyi yazmaya karar verdim, bakın:

“Kâr sebep enflasyon sonuçtur” demek de en az Recep Bey'in “faiz sebep enflasyon sonuçtur” demesi kadar akla ve bilime aykırı bir iddiadır.

Recep Bey’in iddiası inandığı dini doktrin yüzünden faize karşı olmasından kaynaklanıyor, kârları enflasyonun sebebi olarak gösterenler ise daha ziyade sosyalist ideolojiye bağlı, sermaye düşmanı çevreler.

Birde elbette “ücretler sebep enflasyon sonuçtur” diyen bir çevre ve onları destekleyen sözde ekonomistler var! Bunların arkasında da elbette patronlar bulunuyor, bunlar açlık seviyesinde adam çalıştırabilmek için enflasyon bahanesine sığınıyorlar amma ve lakin iş kendi mallarına zam yapmaya gelince elbette enflasyon meflasyon dilemiyorlar.

Bakın: Gerçekte enflasyon tamamen parasal bir olgudur mal ve hizmetlerin alım satımında kullanılan paranın değer kaybı ile ilgili bir olaydır.

Enflasyon kesinlikle faiz, kâr, mal ya da emek fiyatları ile ilgili bir husus değildir.

Suçu ücret, faiz ya da kâra atmak asli fail olan iktidarı gözlerden gizlemek ve taammüden enflasyon yaratan iktidarın suçunu örtbas etmekten başka bir işe yaramayacaktır!

Gelelim konuya.

  • Önce Türkiye İstatistik Kurumu Başkanı Erhan Çetinkaya’nın, şirket kârlarının enflasyondan bağımsız arttığı ve “Türkiye’deki şirket kârları enflasyonu yukarı taşıyan bir etkiye sahiptir.” İddiasına bir cevap vereyim:


Kardeşim sen önce enflasyonu doğru düzgün bir ölç ki ondan sonra şirket kârları reel olarak mı yoksa nominal olarak mı artıyor bir görelim, anlayalım! Enflasyon oranı doğru ölçülmediği müddetçe kârlılık dahil hiçbir parasal gösterge doğruyu göstermez!

  • Gelelim “Kâr sebep enflasyon sonuçtur” ve “ücretler sebep enflasyon sonuçtur” iddialarına:


Enflasyon bir ekonominin kanseridir ve aynı kanser gibi anlaşılması oldukça zor ve karmaşık birçok sebebi olan bir iktisadi fenomendir.

Enflasyonu doğru olarak anlayabilmek için önce bu gün alım satımda kullanılan para konusunu doğru anlamalıyız. Çünkü günümüzde artık takas ekonomisi hemen hemen hiç yok, bugün artık para ekonomisi var yani buğday verip et almıyoruz, buğday verip para, sonra para verip et alıyoruz.

İşte bu noktada mal ve hizmetlerin fiyatını etkileyen en önemli konu paranın fiyatı oluyor, siz paranın fiyatını sabit kabul edip sadece diğer şeylerin fiyatının değişken olduğuna inanırsanız bu yaklaşım sizin enflasyonu anlamanıza engel olacaktır.

Bir ekonomide tüm fiyatlar aynı anda ve sürekli bir yükseliş ya da düşüş eğilimi gösteriyorsa bu daima mal ve hizmetlerin değil paranın fiyatının değiştiğini gösterir!

Bunu bir ucunda paranın diğer ucunda ise mal ve hizmetlerin bulunduğu bir tahterevalli gibi düşünün; tahterevallinin paranın bulunduğu ucu aşağı doğru hareket ederse yani para değer kaybederse diğer uç yani mal ve hizmetlerin bulunduğu uç yukarı hareket edecek, mal ve hizmetlerin fiyatı artacaktır.

Pekâlâ, bir para niye değer kaybeder?

Bu gün alım satımda kullandığımız tüm kâğıt paraların değeri itibaridir ve bu kâğıt paralar devletlerin sıfır faizli sonsuz vadeli senedi hükmündedir. 

Bir kâğıt paranın değeri iki temel sebepten düşer:

1. Parayı basan otoritenin itibarı azalırsa para değer kaybeder.

2. Fazla para basılırsa para değer kaybeder.

 

Demedi demeyin; enflasyon konusunu doğru anlamaz ve paranın değerini sabit tutacak önlemler almaz da başka başka konulara odaklanırsak emin olun enflasyondan kurtulamayacağımız gibi başka başka ve çok daha vahim sorunlar ile karşı karşıya kalırız.