Çocuk büyütmek çoğu insanın hayatındaki çetrefilli sorumluluklardan biridir.
Anne ve babalar zaman zaman kendilerine göre doğru olduğunu düşündükleri biçimde davranırlar.
Bazen niyet ile sonuç birbirini tutmayabilir.
Çocuğun duygu dünyasını ve davranış biçimlerini şekillendiren en güçlü etkenlerden biri onunla kurulan ilişkinin niteliğidir.
Ebeveynlerin kendi davranışlarını zaman zaman sorgulaması hem kendileri hem de çocukları için sağlıklı bir süreç yaratmaktadır.
Bazı ebeveynler çocuklarını riskten uzak tutmayı bir sevgi göstergesi olarak yorumlar.
Ancak aşırı korumacı yaklaşımlar çocuğa ‘’Kendi başına yeterli değilsin’’ hissi verebilir.
Bu da ilerleyen dönemde özgüven zayıflığına, kararsızlığa ve sosyal ortamlarda çekingenliğe yol açabilir.
Özel gereksinimi olan çocuklarda bu tutum bazen daha belirgin şekilde ortaya çıkar.
Çocukların ihtiyaç duyduğu desteği sunmak çok kıymetlidir.
Fakat her adımın ebeveyn tarafından kontrol edilmesi çocuğun bağımsız davranmasını zorlaştırabilir.
Uzmanlar çocuklara güvenli ve özgür alanlar sunmanın gelişim için önemli olduğunu vurgular.
Özel çocuklar da kendi hızlarında deneme yanılma yapabilmeli, küçük başarılar yaşayabilmeli.
Kural koymak ebeveyn olmanın doğal bir parçasıdır.
Kuralların neden var olduğunun anlatılmadığı durumlarda çocuklar kendilerini baskı altında hissedebilir.
Otoriter tutum genellikle itaat beklentisine dayanır.
Bu durum çocukta endişe ve öfke birikimine sebep olabilir.
Özel gereksinimli çocuklarda katı sınırlar çok daha zorlayıcıdır.
Bilişsel esnekliği sınırlı veya sosyal ipuçlarını takip etmekte zorlanan çocuklarda ani yönlendirmeler ya da yüksek beklentiler davranış sorunlarını artırabilir.
Disiplin çocuğun kapasitesine göre şekillenmelidir.
Çocuğu bir kalıba sokmak değil ona yol göstermek önemlidir.
Hiçbir anne baba kusursuz olmak zorunda değildir.
Önemli olan çocuğun ihtiyaçlarını anlamaya çalışmak ve kendi tutumlarını gerektiğinde gözden geçirebilmektir.
Gerektiğinde profesyonel bir destek almak ebeveyn ve çocuğun yükünü hafifletir.
Unutmamak gerekir ki özel gereksinimli çocuklar da diğer çocuklar gibi sevgi, kabul, bağımsızlık ve gelişim fırsatlarına ihtiyaç duyar.
Ebeveynlerin esnek, saygılı aynı zamanda destekleyici bir yaklaşım benimsemesi bu yolculuğun en güçlü rehberidir.