İşte Türkiye Tablosu!

Ülkemizde büyük bir kesim, nasıl bir güne uyanacağının, gün içinde neler yaşayacağının endişesini yaşıyor. Nitekim, onlarca sorun içinde, yaşanan derin yoksulluk başta olmak üzere, birçok konuda yaşanan belirsizliklerin sonuçları yapılan anketlere de yansıyor.

Siyasi ve sosyal Araştırmalar Organizasyon Servisi (SAROS), geçtiğimiz ay içinde 26 şehirde 7487 kişiyle yaptığı “Türkiye Gündemi ve Siyaset Araştırması” nın sonuçlarını bu ayın ilk haftası içinde açıkladı. Elde edilen sonuçlar gerçekten her yönü ile ele alınmalı ve tekrar tekrar değerlendirilmeli.

En çarpıcı sonuçların elde edildiği soru “güne uyandığınızda aklınıza gelen ilk konu nedir”e verilen cevapların ağırlığını ekonomi ve temel ihtiyaçlar oluşturmuş. Katılımcıların yüzde 30.7’si güne ilk uyandıklarında ekonomi ve temel ihtiyaçlara ilişkin konuyu ele aldıklarını belirtmişler. Umarım bugün başıma kötü bir şey gelmez diyenlerin oranı da yüzde 13.6 seviyesinde olmuş. Ailem ve o günün programı diyenlerin oranı yüzde 12.1 olurken, acaba bugün ne olacak diyenlerin oranı yüzde 9, haberleri açıp gündemi takip etmek yüzde 7.2, Türkiye’nin geleceği ne olacak diyenlerin oranı yüzde 6.8 olarak gerçekleşmiş. Gazze diyenlerin oranı yüzde 6.7 olurken, borçlarımı nasıl öderim yüzde 3.7, işsizlik yüzde 2.8, açılım süreci yüzde 2.8, bugün neye zam gelecek yüzde 1.8, hukuk ve adalet yüzde 1.7 ve ahlak yüzde 1.1olarak sıralanmış.

Size göre bugün Türkiye’nin en önemli sorunu nedir şeklindeki soruya yüzde 37.2’si ekonomi derken, yüzde 15.6’sı adalet ve hukuk demiş. Yüzde 10.8’lik bir grup ise Cumhurbaşkanı hükümet sistemi ve iktidar olarak değerlendirmiş.

Satırbaşlarıyla diğer sorulara verilen cevaplara da bir bakalım.

Sizce, Türkiye’nin sorunlarını hangi parti çözer ?: Katılımcıların yüzde 48’i bu soruya hiçbiri şeklinde cevap vermiş. Ak Parti yüzde 14.5, CHP yüzde 14.3 ile diğer sıraları paylaşmışlar.

Hükümetin ekonomi sorununu çözebileceğini düşünüyor musunuz?: Cevap yüzde 72 ile hayır olmuş. Kısmen diyenlerin oranı yüzde 16.4, evet diyenlerin oranı da yüzde 10.8 seviyesinde kalmış.

Türkiye’de adalet sorunu olduğunu düşünüyor musunuz?: Katılımcıların yüzde 81.5’i bu soruya evet cevabı vermişler. Kısmen diyenlerin oranı yüzde 15.7’de kalırken hayır diyenlerin oranı da yüzde 2.6’da kalmış.

Sizce Türkiye’nin yeni bir Anayasaya ihtiyacı var mı?: Bu soruya da katılmcıların yüzde 57.5’i hayır, ihtiyaç yok derken, yüzde 37.5’i evet demiş.Bu konuda fikri olmayanların oranı da yüzde 5 olmuş.

Türkiye’de 2028’den önce bir erken seçim yapılmalı mı? Soruya katılmcıların yüzde 74’ü evet derken, yüzde 24’lük bir kesim hayır demiş. Bu konuda fikri olmayanların oranı da yüzde 19’da kalmış.

Cumhurbaşkanlığı konusunda da sorular yönetilmiş katılımcılara. Mesela;

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Anayasayı değiştirmek istemesinin ana sebebi sizce nedir? Şeklindeki soruya katılımcıların yüzde 68.9’u yeniden seçilmek için şıkkını işaretlemiş. Yüzde 13.9’u ise darbe Anayasasından ülkeyi kurtarmak için demiş.

Anketin en kritik iki sorusunda adayların potansiyeli ölçülmüş. Bu pazar bir cumhurbaşkanlığı seçim yapılır ve Recep Tayyip Erdoğan ile Ekrem İmamoğlu seçime girerse oyunuzu hangi adaya verirsiniz sorusuna yüzde 54.2 ile İmamoğlu, yüzde 45.8 ile Erdoğan cevabı verilmiş.

Aynı soru bu kez, Mansur Yavaş ile seçime girilmesi halinde oyunuzu kime verirsiniz diye sorulmuş onda da Yavaş yüzde 59.1 denirken, Erdoğan diyenlerin oranı yüzde 40.9’da kalmış.

Özetle; Birçok vatandaşımız tarafından merak edilen sorulara verilen cevaplar böyle olmuş. Gündemde temel mesele olarak ekonomi, geçim derdi, erken seçim, işsizlik ve adalet olurken yeni bir anayasa ya da barış süreci gibi konular sıralamanın çok gerisinde kalmış. Adaylara ilişkin sorulara verilen cevaplar, uzunca bir süredir bilindiği gibi değişmemiş.

Burada asıl üzerinde durmak istediğimiz bir diğer nokta ise vatandaşların ezici bir çoğunlukla, mevcut siyasi partilerin sorunları çözemeyeceği noktasında birleşmiş olmaları. Buradan şöyle bir sorun çıkarmak da mümkün, günlük sorunların altında o kadar çok boğuluyoruz ki, siyasi partilerin sorunların çözümüne ilişkin plan ve programlarını görmek mümkün olmuyor. Bu noktada; siyasi partilerimize tavsiyemiz, sorunlara nasıl çözüm üreteceklerini zaman geçirmeden açıklamaları olacak. Zaman su gibi akıyor !