İktidar enflasyon ve işsizlikle mücadele görevini TÜİK’e devrettiğinden bu yana enflasyon ve işsizlik verileri inanılmayacak kadar düşük oranlarda gelmeye başladı.
Yorum ve hesaplamalarında TÜİK verilerini kullanan yatırımcı ve yorumcular bu tuhaf veriler karşısında önce kaşlarını kaldırmaya başladı, sonra yok artık bu kadarda olmaz yahu diyerek açık açık eleştirmeye başladılar.
Netice itibariyle TÜİK’in güvenilirliği çok büyük bir darbe aldı ve açıkladığı verilere inanan, ciddiye alan hemen hemen hiç kimse kalmadı.
TÜİK son dönem işsizlik oranlarını açıklayınca da benzer tepkiler geldi ve kimse açıklanan sonuçlara inanmadı. TÜİK tarafından açıklanan anket verilerine göre Türkiye’de işsizlik oranı %10,9’a düşmüş soruyorum siz inandınız mı?
Anket sonuçları şöyle:
TÜİK Hanehalkı İşgücü Araştırması sonuçlarına göre; 15 ve daha yukarı yaştaki kişilerde işsiz sayısı 2022 yılı Mayıs ayında bir önceki aya göre 56 bin kişi azalarak 3 milyon 785 bin kişi oldu. İşsizlik oranı ise 0,3 puanlık azalış ile % 10,9 seviyesinde gerçekleşti. İşsizlik oranı erkeklerde % 9,5 iken kadınlarda % 13,8 olarak tahmin edildi.
Zamana bağlı eksik istihdam, potansiyel işgücü ve işsizlerden oluşan atıl işgücü oranı 2022 yılı Mayıs ayında bir önceki aya göre 0,8 puan artarak % 22,4 oldu. Zamana bağlı eksik istihdam ve işsizlerin bütünleşik oranı % 16,0 iken potansiyel işgücü ve işsizlerin bütünleşik oranı % 17,7 olarak tahmin edildi.
Bu anket sonuçlarını tartışmaya açan bir diğer veri ise İŞKUR’dan geldi. Mayıs ayında İŞKUR’a kayıtlı işsiz sayısı bir önceki aya göre % 1,3 azalış göstererek 3.537.686 kişi olmuştur. Kayıtlı işsizlerin % 51,1’i erkek, % 48,9’u kadın, % 34,2’si 15-24 yaş grubundadır.
Sadece İŞKUR’da kayıtlı iş arayan sayısı bile 3,5 milyonken Türkiye işsiz sayısınız 3,7 milyon kişi olması nasıl mümkün olabilir?
Türkiye’de asgari ücret tüm yapılan artışlara rağmen hala açlık sınırının çok ama çok altındadır. Türkiye’de artık çalışmak geçinmeyi bırak karnını doyurmaya bile yetmemektedir.
Malum TÜİK’in işsizlik araştırması yöntemi çalışmak isteyen ve son bir ayda iş başvurusu yapmış kişilerden işsiz olanları işsiz sayıyor, işsizlik oranı da buna göre belirleniyor.
Türkiye’nin işsizlikten çok daha büyük sorunu açlık seviyesinin altında kalan bu ücret seviyelerinde insanların çalışmak istememesidir! İnsanlar bu kadar düşük bir ücret karşılığında çalışma isteklerini kaybetmekte, çalışmaktan bir fayda görmeyeceklerine inanmaktadır. Çalışıp aç kalacağıma evde oturup aç kalırım diyen birçok kişi çalışmaktan ve iş aramaktan vazgeçmektedir.
Diğer taraftan ben aç biilaç çalışırken patronlar karlarına kar katıyor, gününü gün ediyor diye düşünen insanların öfke duygusu toplumsal bir tepkiye dönüşmekte ve insanlar çalışmayı reddetmektedir.
Dikkat ederseniz birçok işveren konuşmalarında çalıştıracak işçi bulamıyoruz diye yakınmaktadır. Bu yakınmalar iktidar partisi mensupları tarafından bak işte patronlar da söylüyor ülkede işsizlik mişsizlik yok diye yorumlanıyor. Ben bu yakınmayı dile getiren patronlara; insanca yaşayacak bir ücret verdiniz, örneğin başlangıç ücretini gelişmiş ülkelerde olduğu gibi bin – bin beş yüz dolar eşdeğeri yaptınız, işçilerinize insan onuruna yakışacak bir çalışma ortamı sağladınız da mı çalışacak eleman bulamıyorsunuz diye soruyorum.
Demedi demeyin, Türkiye’de sadece işsizlik vahim seviyede değildir aynı zamanda iş bulup çalışma isteği de diplerdedir ki bu her ekonomide görülmeyecek çok önemli bir sorundur.