28 Ağustos 2023 günü başlayan hastalığım nedeniyle Kemerhisar’dan Ankara’ya dönmek zorunda kalmıştım. 26 Eylül 2023 günü kanser olduğumu öğrendim. Böylece yaklaşık 17 ay süren tedavim başladı. 11 Ocak 2024 günü Bilkent Şehir Hastanesi’nde prostat ameliyatı oldum. Lenf kanseri nedeniyle 12 Mart 2024 günü gittiğim Tıbbi Onkoloji kliniği beni Rasyasyon Onkolojisine yönlendirdi. Bazı sıkıntılar yüzünden 4 Kasım 2024 gününe kadar ışın tedavime başlanamadı. 4 Kasım’da başlayan ışın tedavim 16 Aralık 2024 günü sona erdi.
16 Aralıkta yapılan kontrolde doktorum kanserli hücrelerin ışın tedavisi sonucu etkisiz hale geldiğini iletti. En son 13 Mart 2025 günü yapılan tahliller sonucu kanserin tamamen bittiğini öğrendim.
Şiirlerini severek okuduğum ve Öğretmen Dünyası dergisinde kitapları hakkında yazı yazdığım sevgili arkadaşım İsmail Gençtürk de uzun süre kanserle mücadele etmişti. Bir şiirinde kanseri yenebilmenin ne kadar güzel olduğunu belirtmişti. Ama ne yazık ki kanseri yenemedi ve 2001 yılında aramızdan ayrıldı. (ışıklar içinde uyusun.)
İsmail Gençtürk Ankara / Güdül’e bağlı Sorgun köyünde 1944 yılında doğmuştur. İlkokulu köyünde bitirmiştir. Hasanoğlan Atatürk İlköğretmen Okulu’nda öğrenimi siyasal nedenlerden ötürü yarım kalmıştır. (Kendisine okuldan ayrılma nedenini sorduğumda, okul başkanı iken Fakir Baykurt’un filme alınan “Yılanların Öcü” romanını filminin okulda gösterilmesine öncülük ettiğini ve bu yüzden okuldan uzaklaştırıldığını söylemişti.) Okuldan ayrıldıktan sonra 1961-1979 yıllarında gazete ve dergilerde düzeltmenlik yapmıştır. Bir süre de memurluk ve yayıncılık yapmıştır. Şiirleri, inceleme ve yazıları 1961 yılından itibaren Çatı, İmece, Sesimiz dergilerinde ve Vatan, Ankara, Telgraf, Yenigün, Barış gazetelerinde yayımlanmıştır. 1977 yılında Struga Şiir Festivali’ne katılmıştır.
Köy notlarına ait eseri Orman ve Orman Köyleri 1972 yılında yayımlanmıştır. Orman, orman hayatı ve orman yangınlarına karşı düşünmeye zorlayan bir eserdir. Yazın haya
tına şiir türündeki eserleri ile devam etmiş , daha sonra anı ve deneme türünde de eserler vererek edebiyatımıza katkıda bulunmuştur.
Eserleri : Düz yazı ;Orman ve Orman Köyleri (1972), Hasan Hüseyin Derler Adına (Anılar, Mektuplar), Emekçi Gözüyle Atatürk (İnceleme, Araştırma), Yolumuz Nereye, Sevdim Onları (Sanatçı Dostlar) , Acilde Çiçekler Açmıyor, Bitmeyen Sürgünlük (Bir Memurun Anıları), Yol Yazıları Orman Gezileri. Şiirleri: Sevdamın Kızı (1974), Kara Kelepçe (1977), Öpücük Tarlası (1979), Orman Uğultusu (1994), Çok Adresli Bir Mektup (1994) ve İnsan Harmanı (Nehir Şiir)
Gençtürk’ün yazdığı şiiri “Yaşamak” adını taşıyor ve kanser tedavisiyle ilgilenen Dr. Fikret Arpacı’ya ithaf edilmiştir. Bu şiiri sizlerle paylaşmak istiyorum.
YAŞAMAK Doç. Dr. Fikret Arpacı’ya
Yaşamak sevgili doktor/Yaşamak ne güzel bir sanat/Yağmur yağarken cam önlerinde/Bir kadeh rakıyla
/Yaşamak doktor/Sihirli bir bilmece bazen/Hele bizim gibi ülkelerde/Kadınlar iki büklüm
Çocuklar süt bulamazken
Yaşamak doktor/Eve balık götürmek akşamları/Bir demet de menekşe/Ve şiirler yazmak geceleri/Okumak okumak hep okumak
Kızını yolcu ederken uzağa/Azıcık sulanması gözlerinin/Evde telefon beklemek/Öpmek sırılsıklam sevdiğin kadını
Yaşamak doktor/Kalkıp harmandalı oynamak bir düğünde/Yaylalara dağlara gitmek/Geçmek o çılgın derelerden/Yürümek yağmur altında yürümek
Yaşamak doktor/Umutlu bir bekleme/Sabrın büyük güzelliğince/Ve kanser de yenilir diyebilmek/Cümle aleme
Şiirlerini ve yazılarını severek okuduğum sevgili Gençtürk, biraz öncede belirttiğim gibi ne yazık ki kanseri yenemedi. 2001 yılında aramızdan ayrıldı. Keşke yenebilseydi kanseri. Sevgi ve özlemle anıyorum sevgili arkadaşımı.