İliotibial bant sendromu ilk olarak 1975 yılında koşu, bisiklet gibi tekrarlı alt ekstremite aktiviteleriyle dizin lateral(dış) tarafında hissedilen ağrı olarak tanımlanmıştır. Koşu ve diğer dayanıklılık sporlarının popülaritesindeki artıştan sonra günümüzde İliotibial bant sendromu daha yaygın hale gelmiştir.
İliotibial bant leğen kemiğinin dış kısmından dizin yan kısmına kadar uzanan kalın kuvvetli bir bağ yapısıdır. Kalçayı arkaya ve yana açmaya, döndürmeye yardımcı olur. İliotibial bant, yürüme veya koşma gibi durumlarda dizin aşırı hareketlerini engelleyerek dizi stabil duruma getirir. Erken evrelerde yalnızca aktivite sırasında ortaya çıkan ağrı, dinlenmeyle birlikte ortadan kalkarken ilerleyen evrelerde istirahat halindeyken de kendini gösterir.
Şiddetli iliotibial bant sendromu vakalarında ise ağrı olan bölgelerde ödem görülür, yürüme ve koşma sırasında dizin her hareketinde çıtırtı ya da sürtünme sesi duyulur. Fiziki muayenede lateral femur kondil üzerindeki hassasiyet noktaları ve şişlikler belirlenir. Lateral eklem çizgisi, popliteal tendon, lateral kollateraller veya anterior lateral yağ padinde hassasiyet görülmesi beklenmez. Etkilenen bölge üzerinde krepitasyon, çatlak veya hafif çukur ödem görülebilir. Genelde rutin olmasa da fizik muayeneyi desteklemek amacı ile radyografik görüntüleme istenir. MR aynı zamanda eklem kıkırdak yaralanmaları, kistleri içeren diğer lateral diz ağrısı ayırıcı tanılarını dışlamada kullanılır.
ITBS tanılı hastalarımıza ilk evrede istirahat ve ağrıyı tetikleyen hareketlerden kaçınması önerilir. Fizyoterapist tarafından uygulanan etkilenen bölgeye masaj ve tetik nokta tedavisi, yumuşak doku tedavisi ağrıyı azaltır, iyileşmeyi hızlandırır. Hastaya derin enine sürtünme, kendi kendine miyofasiyal salınım ve kasların gerilmesi için evde bir köpük rulo veya yastık kullanarak egzersiz yapması önerilir. Kişinin durumuna göre planlanan gün içinde uygulanan buz kompresyonu, germe egzersizi, kuvvetlendirme egzersizi, gevşeme egzersizi ITB’yi rahatlatır ve ağrı kontrol altına alınır. Verilen tedavi programının yanında ayakkabı modifikasyonu, ayak ortezi ve spora özel teknik eğitimi bu sendromun tekrarlanmasını önleyecektir. Ağrısız, sağlıklı haftalar dilerim.