İLAHİ NEBATİ

Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati’ye göre enflasyon düşmeye başlamış…

Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati’ye göre enflasyon düşmeye başlamış…

İlahi Nebaticiğim sen beni güldürdün, Mevla’mda da seni güldürsün emi…

Üstelik adamcağız bu açıklamayı kimsenin inanıp itibar etmediği TÜİK rakamları ile bile son 28 yılın enflasyon rekoru kırıldığı gün yapmış, ne diyeyim Allah akıl fikir versin denecek başka bir şey yok…

Zannederim ki Türkiye’de TÜİK rakamlarına inanıp, itibar eden bir tek Nureddin Nebati çıktı. Gerçekten inanıp da bu ahkâmı kesiyorsa insana kendi anlattığı masala kendi inanıyor derler, yok inanmadan algı yaratmak için söylüyorsa da fevkalade ayıp ediyor demektir…

TÜİK tarafından Yİ-ÜFE’de cumhuriyet tarihinin en yüksek ikinci enflasyonu yüzde 132,16 olarak açıklanmış, sabunlanmış TÜFE yüzde 73,50 ve ENAG tarafından açıklanan E-TÜFE yüzde 160,76 arkadaş kalkmış enflasyon düşüyor demiş, gel de gülme…

Bak dostum enflasyon sabit gelirlinin, birikimini ve alacaklarını Türk Lirasında tutan vatandaşların cebinden parasını hortumlamaktır!

Hırsız girse emeklinin, dar gelirlinin evinden ne çalacak?

Emeklinin dar gelirlinin evinde deste deste dolar, çil çil altın olmaz ki. Dar gelirlinin buzdolabında fare düşse kafasını yarar. Hırsız emeklinin evinden 20 yıllık tüplü televizyonu, kasetli teybi mi çalacak? Hırsız tenezzül edip girse acır, belki de üç beş kuruş bırakır…

Emekli, ücretli ve sair dar gelirli alacağı üç kuruş maaşa bakar sen enflasyon yaratıp onun o maaşını da deve edersen bu hırsızlık değil midir?

Vatandaşımıza buradan söyleyeyim enflasyon ücretliye dar gelirliye zarar verir ama enflasyon elbette birilerine de yarar!

Kime yarar dersen, en çok bankalardan katar katar düşük faizli kredi çeken yandaş iş insanlarına, müteahhitlere yarar. Bunların çektiği krediler para pul olunca kolayca ödenir, kamu kaynaklarından çok büyük bir servet transferi gerçekleşmiş olur.

Başka kime yarar dersen patronlara yaradığı da kesin baksanıza karlarına kar katmışlar, bir yılda karları yüzde 130’dan fazla artmış banka karlılıklarındaki artış ise astronomik düzeyde.

Bankaların işi gıcır, enflasyon arşa tırmanmış yüzde yüzü geçmişken yüzde 14 faizle Merkez Bankasından borç para al piyasaya yüzde 30 – 40 ile para dağıt, bol bol para kazan, kar et. Bankalar parayı kime dağıtıyor? Elbette kredi alması iktidar mahfillerince sakıncalı bulunmayan, KGF gibi desteklere müstahak görülmüş yandaş büyük şirketler ile kredi kullanabilecek gelir beyan edebilen para babalarına dağıtılıyor. Onlar ne yapıyor altın, döviz alıyor ya da arsaya, binaya giriyor sonra enflasyon ile para pul olurken döviz, altın ve gayrimenkul fiyatları uçuyor bu kesim servetlerine servet katıyor…

Bankalardan yüzde 30 ile kredi kullanıp emtiaya yatırım yapan iş insanları emtia fiyatları arttı diye zam yaparken ellerini korkak alıştırmıyorlar yapabildikleri maksimum zammı yapıyorlar. Düşük maliyet ile müthiş karlar elde ediyorlar.

Geçtiğimiz yıl Türkiye’nin 500 büyük sanayi kuruluşu, üretimden satışlarını yüzde 74 artırarak 2 trilyon liraya taşıdı. Faaliyet karı yüzde 139 artış kaydederken, sanayicinin borç/özkaynak yapısında toplam borçların payı ilk kez yüzde 70’i aştı. Bu rakamlar bize büyük sanayicinin bol bol kredi kullanarak karını en az enflasyon oranında artırabildiğini gösteriyor, yani patronların işi epeyce tıkırında gidiyor.

Daha daha kime yarar dersen elbette en çok da devlete yarar, devlet enflasyon sayesinde yükümlülüklerinden kurtulur, ödemelerini kolayca yerine getirebilir.

En nihayetinde olan ücretliye, emekliye dar gelirliye olur, bu kesim soyulup soğana çevrilir, yok yoksun kalır. İşte bu kesimin enflasyonun kendisine olan zararını bilmesi ve bile isteye enflasyon yaratan iktidarlara tepki göstermesi, iktidar mensuplarının timsah gözyaşlarına kanmaması bu yüzden çok ama çok önemlidir.

Demedi demeyin bu kesim kanmaya devam ederse soyulmaya devam etmesi kaçınılmazdır.