İKTİDAR ŞAŞALAMIŞ VAZİYETTE

Türkiye’nin güneydoğusunu on ilimizi çok şiddetli iki deprem kısa aralıklarla vurdu, yıkım ve kayıp çok fazla,...

Türkiye’nin güneydoğusunu on ilimizi çok şiddetli iki deprem kısa aralıklarla vurdu, yıkım ve kayıp çok fazla, insanlar perperişan, soğukta aç biilaç bekleşiyorlar.

Türkiye bir deprem ülkesi, daha öncede bir çok deprem gördük lakin bu sefer ciddi bir farklılık var; iktidar şaşalamış vaziyette, ortada büyük bir kaos hakim ve yeterli müdahale yok.

Üstelik kışın ortası hava çok soğuk ve yağışlı, depremden sağ kurtulmuş olsalar bile insanların enkaz altında donma riski çok büyük.

Evet, daha öncede böyle yıkıcı depremler gördük ama depremin sadece birkaç saat sonrasında bile devlet organize olur, gerekli önlemleri hızla alır, kalabalık ve büyük bir güç ile sahaya iner, enkazlar da arama tarama faaliyetlerine, başlar en azından sağ kalanları kurtarmaya çalışırdı.

Hatırlayın 99 depreminde deprem sabaha karşı 03,02’de olmuştu ama devlet orada sabah ekmek ve çorba dağıtmıştı değil mi?

Bu sefer müdahale hem çok cılız ve hem de çok yavaş, görünen o ki çok büyük bir koordinasyonsuzluk var, adeta devletin eli ayağına dolaşmış vaziyette.

Örneğin eski Türkiye’de böyle çok büyük yıkımlarda ordu derhal sahaya iner, asker öncelikle güvenlik önlemlerini alır, arama ve kurtarma operasyonlarında öncülük görevini üstlenirdi.

Bu saatte kadar gelen bilgi ve görüntüler bu sefer bunların yapılmadığını gösteriyor. Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar ise yaptığı son açıklamada 3 bin 500 personel ile sahada olduklarını söyledi!

Yahu on ilde en az 6 bin yıkık bina tespit edilmiş 3 bin 500 kişi nedir? Neye yeter?

Nerede askeriyenin sahra hastaneleri, seyyar mutfakları, ocakları?

Kızılay nerede? Nerede Kızılay çadırları, mutfakları?

Bölgeye elektrik verilemiyor!

Bakın ben biliyorum askeriyenin elinde binlerce jeneratör bir savaş durumunda kullanılmak için hazır bekler, bunlar neden bölgeye gönderilmez?

Yollar, köprüler çöktü deniyor…

Peki, istihkâm birlikleri nerede?

Onların elinde seyyar köprüleri iş makineleri ve bunları kullanacak operatörler yok mu?

Depremlerde arama, kurtarma ve enkaz kaldırma çok özel bilgi ve deneyim gerektirir nerede bu ekipler?

Kanun, yönetmelik gereği deprem bölgelerinde toplanma alanları olması gerekir!

Bakın üstelik bu toplanma alanları sadece boş mekânlar da değildir, buralarda temiz sudan yiyecek stokuna, çadır ve benzeri acil ihtiyaç maddelerinden, ilaç ve tıbbi malzemeye kadar birçok malzemenin bulunması gerekir. Toplanma alanlarında deprem sonrasında kalabalıkların elektrik, ısınma, haberleşme ve tuvalet gibi ihtiyaçlarını bir süre karşılayacak imkânların hazır olması da beklenir.

Bunca görüntü kaydedildi ama tek bir toplanma alanı görüntüsü yok!

İnsanlar sokaklarda aç biilaç susuz varillerde tahta parçaları yakıp, battaniyelere sarınarak bekleşiyor, bu kabul edilebilir bir durum mudur?

Yollar kapalı tamam amenna ama helikopterler, uçaklar nerede?

Hani İHA’lar vardı daha köylerde, kasabalarda durum ne yıkım, ne boyutta bilen yok neden havadan keşifler bunca zamandır yapılmadı?

Ağır yıkım yaşayan bölgelerde yaşlı, hasta, hamile ve çocukların güvenli bölgelere tahliye edilmesine yönelik ne yapıldı?

Görüntülere yansıyan başıboş enkazlar ya da enkaz üzerinde bir şeyler yapmaya çalışan üç beş insan bu mu Türkiye’nin gücü…

Bakan bey konuşuyor şuradan bir vinç buradan iki vinç toplam altı vinç gönderiyoruz diyor…

Pes vallahi resmi açıklamalara göre 7 bin bina yıkılmış adam çıkmış üç beş vinçten dem vuruyor…

Üzgünüm ama sadece üzgün değil çok da öfkeliyim!

Bunca zamandır bütün uzmanlar yıkıcı bir deprem gelecek diye bas bas bağırıyor ve hatta nokta atışı yerini bile söylüyor ama hiçbir önlem alınmamış, hiçbir hazırlık yapılmamış…

Görünen o ki sadece bu on ilimiz değil iktidarda enkaz altında kaldı…