Gün içinde hissedilen o an yaşanıp bitiyor gibi görünse de çoğu zaman zihninizin ve bedeninizin bir köşesinde iz kalabilir.
Fark edilmeyen bu izler yorgunluk, huzursuzluk ya da ani öfke patlamaları olarak geri dönebilir.
Duygu günlüğü tutmak, işte bu görünmez yükleri fark etmenizi ve hafifletmenizi sağlayan basit ama güçlü bir araçtır.
Bu günlük, süslü cümleler kurma uğraşı değil kendinizle dürüst, sakin ve yargısız bir şekilde karşılaşma pratiğidir.
Neden iyi gelir?
Duyguları kelimelere dökmek onlara netlik kazandırır.
Adı koyulan duyguyu anlamak ve yönetmek kolaylaşır.
Düzenli yazmak içinizde birikenleri boşaltmaya ve zihne ferahlık kazandırmaya yarar.
Tekrar eden düşünce kalıplarını fark eder, aynı durumlarda farklı seçimler yapma gücü kazanırsınız.
Kısacası, otomatik tepkiler yerine bilinçli adımlar atabilmeye başlarsınız.
Bu konuyla alakalı Doğan Cüceloğlu’nun akşam ritüeli vardır.
Her gün yatmadan önce, kendinle baş başa 15-20 dakikalık bir zaman ayırmak bu pratiğin kalıbıdır. Adımlar şöyle ilerler:
1. Gününüzü gözden geçirin: Gününüzü baştan sona zihninizde canlandırarak küçük ama önemli anları yakalamalısınız.
2. Duygularınızı fark edin: “O anda ne hissettin?’’ sorusunu sorarak hem olumlu hem de olumsuz duygularınıza bakın.
3. Üç tanesini seçin: Günün en belirgin üç duygusuna isim verin. “Kötü hissettim’’ yerine “hayal kırıklığı’’ ya da “endişe’’ gibi net tanımlar kullanın.
4. Kökenini arayın: Bu duyguyu tetikleyen neydi? Geçmişten tanıdık bir his mi? Altında hangi ihtiyaç vardı?
5. İçgörünü yazın: Duygudan çıkardığınız sonucu ve gerekirse ertesi gün atacağınız küçük adımı not edin.
Bu alışkanlığın faydasını tam olarak görebilmek için yalnız kalabileceğiniz ve dikkatinizi dağıtacak etkenlerden uzak bir ortam yaratmak çok önemlidir.
Telefonu sessize almak, loş bir ışıkta oturmak zihninizi yazıya odaklamanızı kolaylaştırır.
Yazarken önce yaşanan olayı olabildiğince sade ve yorumsuz biçimde not edin, ardından bu olayın sizde hangi duyguyu uyandırdığını ve neyi tetiklediğini düşünün, en sonunda da kısa bir farkındalık cümlesi ile bitirin.
Haftada bir gün geriye dönüp yazdıklarınızı gözden geçirmek tekrar eden durumları, çıkardığınız dersleri ve şükrettiğiniz anları fark etmenizi sağlar.
Duygu günlüğü tutmak bir rekabet değil kendinize verdiğiniz küçük ama değerli bir söz gibidir.
Ancak bu süreçte yoğun kaygı, umutsuzluk ya da kendine zarar verme düşünceleri ortaya çıkarsa bunun profesyonel destek yerine geçmediğini bilmek ve bir uzmana başvurmak önemlidir.