HOCAM HİTAP ŞEKLİ NERDEN GELİYOR

ve ‘’HOCAM’’ EFSANESİ…Bende zaman zaman hiç tanımadığım kişiye, erkek yada kadın olsun Hocam diye hitap etmeyi...

ve ‘’HOCAM’’ EFSANESİ…

Bende zaman zaman hiç tanımadığım kişiye, erkek yada kadın olsun Hocam diye hitap etmeyi tercih edenlerdenim.

Bu kelime,yolda herhangi birini görüp de birşey soracakken hitap zorluğunu ortadan kaldıran bir eğilim oluyor.

Bu hitap şeklini bende ilk kez Odtü de duymuştum(Orta Doğu Teknik Üniversitesi)Artık bu hitap şekli ODTÜ’den taşmış, bütün Ankara sathına ,hatta bütün yurda yayılmış durumdadır,

İnsanların “bakar mısınız” “pardon” gibi nazik kelimeler ve/veya cümleler kullanmak yerine Hocam ,diyerek kısa ve kolaya kaçma eylemini tercih ediyorlar. Hocam kelimesi alışkanlık yapan durumdur.

Hocam kelimesi bir jokerdir her boşluğu doldurur ve siz tüm ünvanları unutup sadece onu kullanırsınız.

Ardından başka bir şehirde, herhangi birine gayri ihtiyari “hocam” diye seslendiğinizde, seslendiğiniz kişinin yüzündeki o garip ifadeyi görürsünüz ve nerede olduğunuzu bir kez daha anlamış olursunuz.

Bu kelimeyi kullanan kişinin yolu mutlaka ODTÜ’den geçmiştir.

Peki bu hitap şekli nasıl ortaya çıkmış ve yaygınlaşmıştır.Celal Ünsal’ın paylaşımını sizlere aktarıyorum.

Sinan Cemgil günümüzde de çok kullanılan “HOCAM”lı hitap şeklini başlatan isimdi. Hikaye Ankara’da, ODTÜ’de başlamış ve Türkiye’de her bölgeye yayılmıştı. Cemgil, varlıklı ve aydın bir aileden gelişi, sosyal çevresi, aldığı eğitim ve yetenekleriyle İngilizce, Fransızca, İspanyolca, İtalyanca ve Latinceyi çok iyi biliyordu. Arkadaşlarına Dante’den İtalyanca dizeler ve henüz Türkçe’ye çevrilmeyen Marks kitaplarını Türkçeleştirerek okurdu. Hatta anlatılanlara göre, Sinan bir gün mimarlıkla ilgili bir kitap bakmak için arkadaşlarından biriyle Ankara’da İtalyan Kültür Merkezi’ne gider. Oradaki kadın memurla İtalyanca, yanındaki arkadaşıyla da Türkçe konuşur. Bu konuşmayı duyan görevli kadın dayanamayıp Sinan’a sorar: “Ne kadar güzel Türkçe konuşuyorsunuz. Nerede öğrendiniz?”…

Sinan Cemgil, bir kütüphaneden farksız donanımı, politik birikimi ve hitabet yeteneği ile de herkesce kabul edilen bir isim olmuştu. Bu nedenlerle arkadaşları kendisine “Hoca”

diye hitap ederdi. Ancak Sinan tevazu göstererek başka bir amaçla ”Hocam”lı cümleleri başlatıp yaygınlaştırdı.

Sinan’ın “Hocam” dedikleri bildiğimiz hocalar değildi elbette. Amacı, müstahdeme, bakkala, otobüs biletçisine, arkadaşına vs vs kiminle konuşuyorsa ”Hocam” diye söze başlayarak ”sen benden daha iyi bilirsin” tevazusuyla karşı tarafa üstünlük ve öncelik sağlamış olup onore ederek insanlar arasındaki sınıf farkını kaldırmaktı. Hümanist, halkçı ve eşitlikçi yanıyla en hoşuna giden kelimelerden biriydi bu. Sinan Cemgil’in slogan olmuş anlamlı sözlerinden biri olan “Biz ODTÜ’de İngilizce Üç Kelime Öğrendik: Yankee Go Home” da unutulmayan duruşları arasındadır. Doğum günü! 15 Kasım 1944..

68 kuşağının devrimci liderlerinden son derece iyi eğitimli, idealist ve hoca lakaplı dopdolu bir karakter olan Cemgil, işçi, köylü ve emekçi sınıfının hakları uğruna can veren emperyalizm karşıtı bir yurtseverdi. Tüm yiğitlere ve devrim ruhuna selam olsun…’’

15 Kasım, 2018 Celal Ünsal

18.HAZİRAN,babaların ve baba adaylarının günü kutlu olsun.