HERKESİN BİLDİĞİ SIR

Herkes biliyor enflasyonun gösterilenin çok üzerinde olduğunu.

Herkes biliyor oturduğumuz evlerin o paralar etmediğini.

Herkes biliyor bu ülkede en büyük parayı, aracıların, komisyoncuların kazandığını. 

Herkes biliyor, rüşvet ve yolsuzluğun ayyuka çıktığını. 

Herkes biliyor adalet terazisinin dengede durmadığını, hep bir tarafının ağır bastığını. 

Herkes biliyor FETÖ'nün hala az ya da çok etkili olduğunu ve yine herkes biliyor daha onlarca cemaatin ülkenin kılcal damarlarına kadar işlediğini. 

Herkes biliyor enflasyonun yanında, fırsatçıların da fiyatları fahiş hale getirdiğini. 

Herkes biliyor sağlık sisteminin bedava olmadığını.

Herkes biliyor, asgari ücretin ve emekli maaşının yetmediğini.

Herkes biliyor vergi kaçırıldığını ve yine herkes kendini biliyor, imkanını buldukça vergi kaçıracağını. 

Herkes biliyor mafya düzeninin ve korkunun tek işler kanun olduğunu. 

Herkes biliyor mülteci görünümlü teröristlerin ülkenin en büyük belası olacağını. 

Herkes biliyor, yaşananların sadece bugün yaşanmadığını, ülkenin 80 senedir bu halde olduğunu.

İyi de neden herkes bile bile böyle yaşıyor? Çünkü hepimiz adaletten çok ayrıcalık bekliyor, her türlü kuralın kendimiz lehine esnetilmesini, mümkünse uygulanmamasını bekliyoruz.

Çözülür mü? Elbet çözülür. Devlet (hükümet değil) tavizsiz olursa çözülür. Kuvvetler ayrılığıyla özgürleşmiş yargı, kimsenin gözünün yaşına bakmazsa düzelir. Hata yapan maddi ve manevi cezasını en sert şekilde çekerse düzelir. Kanunlar ve yönetmeliklerde yazılanlar harfiyen HERKESE uygulanırsa düzelir.

AMA EN ÖNEMLİSİ; gücü eline geçiren, kendinden öncekinden intikam almayı bırakır, ülkeyi sürüklendiği ahlaki uçurum yolundan çekip çıkarırsa düzelir. Hangi parti olursa olsun, muhalefettekiler işlevini etkili şekilde yerine getirirse düzelir çünkü demokrasinin asıl alamet – i farikası muhalefettir.