Hep Aynı Yanlış

Bazen hayat yolculuğunda elimizde bir pusula olduğunu düşünürüz.

Ama o pusula hep bizi çıkmaz sokaklara götürür.
Sağlıklı ve huzurlu seçenekler varken defalarca benzer hataları tekrarladığınızı fark edersiniz.
Kimi insanlara kimi durumlara adeta bilerek düşer gibi çekilebilirsiniz.
Peki bu tekrarların ardında ne var?
Zihin, bilinçdışında tanıdığı hislere yönelme eğilimindedir.
Eğer geçmişinizde sevgiyle birlikte acı da öğrenildiyse huzurlu olan size yabancı gelir.
İniş çıkışlı ilişkiler ise “doğal’’ gibi hissedilir.
Yani pusula güvenliği değil alışıldık olanı işaret eder.
Kimi zaman da sizi yoran ilişkileri ya da durumları seçerek onları bu kez farklı yönetebileceğinize inanırsınız.
“Bu defa düzeltebilirim’’ düşüncesi aynı kısır döngüyü yeniden yaşamanıza yol açar.
Zihnin gizli planı, geçmişte değiştiremediğini bu sefer onarmaktır.
Kendi içinizdeki boşluklar da seçimlerinizi etkiler.
Tamamlanmamış, kırılgan taraflarınızı dolduracak kişilere yönelebilirsiniz.
Ancak bu arayış çoğu kez yeni kırılmalara neden olur.
Çünkü ihtiyaçtan doğan bağlar sizi güçlendirmek yerine daha bağımlı hale getirebilir.
Bu döngüyü kırabilmenin ilk adımı, kendi eğilimlerinizi fark etmektir.
“Neden benzer kişilerle benzer deneyimler yaşıyorum?’’ sorusunu cesaretle sormak pusulayı yeniden kalibre etmenin başlangıcıdır.
Sağlıklı olanı seçmek başlangıçta yabancı ya da sıkıcı hissettirebilir.
Ama gerçek huzur, bozuk pusulanın gösterdiği yönün tam karşısındadır.
Size zarar veren seçimleri yapmak zayıflıktan çok insan zihninin tanıdığa yönelme alışkanlığıyla ilgilidir.
Ama farkındalıkla birlikte yönünüzü değiştirmek mümkündür.
O noktada pusula artık sizi bataklığa değil dingin ve güvenli bir kıyıya çıkarır.