Hasret

Her hafta konuğumun biyografisini ve şiirini paylaşırken, kısaca bir konuya da değiniyorum, bunu zaman zaman da konuğuma soruyorum. Şair Aydemir karlı ile konuşurken, “hasret” olabilir dedi. Güncel bir o kadar da yakıcı bir konu herkesin yüreğinde bir hasret acısı vardır. Baba, anne, sevgili, evlat, torun ve vatan hasreti diyebiliriz. Hasret üzerine o kadar çok şiir türkü vardır ki, hangisini burada örnek versek bir diğeri eksik kalır. Bir şair, bir şiir ve bir kitap ile örneklemek isterim. Ahmed Arif, HASRETİNDEN PRANGALAR ESKİTTİM ve aynı isimli kitabı.

Her hafta konuğumun biyografisini ve şiirini paylaşırken, kısaca bir konuya da değiniyorum, bunu zaman zaman da konuğuma soruyorum. Şair Aydemir karlı ile konuşurken, “hasret” olabilir dedi. Güncel bir o kadar da yakıcı bir konu herkesin yüreğinde bir hasret acısı vardır. Baba, anne, sevgili, evlat, torun ve vatan hasreti diyebiliriz. Hasret üzerine o kadar çok şiir türkü vardır ki, hangisini burada örnek versek bir diğeri eksik kalır. Bir şair, bir şiir ve bir kitap ile örneklemek isterim. Ahmed Arif, HASRETİNDEN PRANGALAR ESKİTTİM ve aynı isimli kitabı.

Çeşitli nedenlerle dünyanın dört bir yanına İş, aş ve okumak gibi nedenlerle savruluruz. Bunlar zorunlu ama bizim isteğimiz dâhilinde yaşadığımız hasretlerdir. Düşüncelerini politika ve sanat alanında yaşayamayanlar ve yurt dışına kaçarak yaşamak zorunda olanlar, sürgün edilenler, var. Bunlara örnek o kadar çok ama birkaç tanesini örnek verelim. Nazım Hikmet Ran’ı, Namık Kemal’i, Yılmaz Güney’i örnek verebiliriz.

Duvarın ardı hasret diye düşünürüm hep çünkü yüzünü göremediğin, sesini duyamadığın sevdiklerine, havasını alıp toprağına basamadığın ülkene hasretsindir… Bu haftaki Konuğum, çeşitli nedenlerle, elliye yakın ülkede bulunmuş şair arkadaşım, Aydemir Karlı.

Aydemir Karlı 1969 Ankara İncirli Mahallesinde doğdu, ilk ve ortaokul öğreniminin ardından, Akşam eğitim veren, Ulus Endüstri Meslek Lisesi’ne kaydını yaptırdı, gündüzleri de çalıştı. Askerlikten sonra evlendi, Gazi üniversitesi Elektrik Mühendislik fakültesine kayıt yaptırıp mezun oldu.

Çalışmak ve gezmek amacı ile dünyanın birçok ülkesinde bulundu.

Kazakistan/Almata da 1992 yılında yazdığı ilk dörtlük şiiri.

Her akşam iş dönüşü yorgun argın evime

Bir vuslat şarkısıdır vurur gönül telime

Kapının eşiğinde o hoş geldin sözüne

Elenir yorgunluğum tebessümler içinde

O günden bu yana şiir yazmaya devam ediyor.

“Kırkından sonra isimli” bir romanı da yazmaya devam ediyor.

İnternet radyolarında radyo programı yaptı. Ankara da Halk müziği ve Sanat müziği korolarına katıldı.

Türkiye’nin çeşitli bölgelerinde şiir yarışmalarına katıldı, değişik festivallerde şiirlerini yorumladı.

Serbest vezinle yazan Karlı’nın,300 e yakın şiiri bulunmaktadır.

Aydemir Karlı’nın bir şiirini siz okuyucularımızla paylaşmak isterim.

SENİ SEVDİĞİMDE

Ankara da yağmur vardı

Seni sevdiğimde

Henüz çiçekler açmamıştı

Toprak yağmurdan sonraki kokusunu vermemişti.

Camlar henüz buğulanmamıştı

Sokaklar caddeler ıslanmamıştı

Damlardan sular akmıyordu henüz seni sevdiğimde.

Kızılay da yağmurdan kaçışmıyordu insanlar

Yağmurun yüzümü yıkarcasına verdiği ıslaklıkla

Yüreğimden gelen çocuksu neşeyle

Yüzüme hafif bir tebessüm yerleşiyordu

Aslında içimde bir coşku vardı

Yağmur yüzümü yıkarken

Otobüse varmak istemeyen adımlarım

Sanki bir ileri iki geri gidiyordu.

Sevgin içimdeydi

Yağmurun ıslaklığı yüzümde

Böyle güzel bir gündü Ankara da işte

Seni sevdiğimde.

Yüreğimde henüz o coşku yoktu

İnanması zor ama o duygu da yoktu

Kış gelmemişti henüz Ankara ya

Seni sevdiğimde

Çöpçüler Ankara caddelerini temizliyor

Çankaya sokakları henüz bomboş

Sakarya caddesinde naralar atılmıyordu.

Keçiören hala sessiz ve mağrurluğunu koruyordu.

Yenimahalle de in cin top oynuyor

Yüreğime sevgi heyecanı henüz yerleşmemişti

Seni sevdiğimde

Evimin sokağında hayalin yoktu

Dairemde senin kokun.

Yatak odamda senin izlerin yoktu

Seni sevdiğimde

Şimdi düşünüyorum seni sevdiğim o günü

Hatırlamıyorum oysaki

Açıkçası hatırlamakta istemiyorum

Yıllar unutturdu bana senli günleri

Seneler kabuk bağlattı yaralarıma

Unuttum artık seni

Seni sevdiğimi de

Sevdiğim günleri de unuttum

Şimdi yüreğimde bir nefret duygusu

Hayalimde de yalnızca sen

Sen yoksun be gülüm