Söz uçar yazı kalır demişler büyüklerimiz.
Hangi amaçla söylendiği benim anladığım gibi ise çok üzücü ama başka bir anlamı daha varsa onu da öğrenmek gerek elbette…
İnsanın insana güvenemediğini, her koşulda elinde bir belge olması gerektiğini anladım ben.
Ben senin sözüne güvenmiyorum, bana yazılı belge ver demek güzel mi?
Peki, bu sevgide dostlukta, yarına dair verilen sözlerde nasıl olacak?
Manevi ve maddi olarak bu anlayışı iki boyutta ele alabiliriz.
Maddi boyutu;
Kentleşmenin yaygınlaşmadığı, vahşi kapitalizmin bu kadar kanımıza nüfuz etmediği yıllarda, akçelerimiz de yastık altında keselerde olurdu, borç isteyene yastık altı gösterilirdi, git oradan al, zamanı geldiğinde getir oraya koy denilirdi.
Nasrettin Hoca’nın, hikayesini hepimiz biliriz. “Komşu borç istemiş, hoca borç vermiş. Borcu getirmeden tekrar borca gelmiş, hoca yastığın altında git oradan al demiş, adam bakmış yok. Hocam burada para filan yok sen benimle dalga mı geçiyorsun demiş, hoca da ee evlat verdiğimi getirip koymadın ki sen benimle dalga mı geçiyorsun der.”
Peki, insan ilişkilerinde bunu nasıl ele almamız gerekir?
Sürekli bir tarafın özveride bulunduğu, sevgi, özen gösterdiği değer yüklediği insanlardan nasıl bir karşılık isteyeceğiz, nasıl bir belge isteyeceğiz? İstememiz karşılık beklememiz gerekir mi? Yorulduğumuz yerde pes edip çekip gitmemiz mi gerekir?
Elbette tek ya da birkaç cevabı olan bir soru/n değil ama şu bilinmelidir ki sevginin de bir bedeli, karşılığı olmalı, yok olmamalı diyen bir taraf varsa bu taraf hep sevilen taraftır, o zaman empati yapmalı.
Bugünkü konuğum, değerli şair dostum; Fettah Köleli.
Köleli, 1968 yılında, İskenderun’da doğdu. İlk ve Orta öğrenimini Adana’nın Kozan ilçesinde ve köylerinde tamamladı.
Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü’nden mezun oldu.
Evrensel Kültür, Kıyı, Mühür, Yeni Şiir, Sanat Rehberi, İnsancıl, Damar, Kavram Karmaşa, Edebiyat ve Eleştiri, Kum, Bireylikler, Deliler Teknesi, Kurgu, Amonos Yazıları, İmgelem, Yeniyazı, Har, Sanat Eylemi, Kuzgun, Nif Sanat, Klaros ve Kirpi gibi pek çok sanat ve edebiyat dergilerinde şiirleri yayımlandı. Sanat Eylemi Dergisi’nin genel yayın yönetmenliğini yaptı.
Şair Fettah Kölel’nin yayınlanmış kitapları; Sustuğum Yerleri İşaretle (1998), İflah Olmaz Ruhlar Reyonu (2005), Rüzgâr Ne Söyler Bir Münzeviye (2012), Deneyim Senin Şarkındır (2016)
AĞLAMASAM DENİZ KURUR
uzaktan geçen gemiler
rüzgâr ve martılar
kalbimiz gibi bağlıdırlar okyanuslara
su, anılarla yüklü eski evimizdi
hâlâ yakar o tuz kirpiklerimi
bakış biçimli kolyeler, içer boynumu
dalgaları yüreğimin, ulaşır
çıplak ayaklı zamana ve
bir obua sesi çınlar deniz kabuklarında
dünyanın bütün sözcüklerini kullanalım
daha dudağındayken yakalayıp öpeyim harflerini
varlığın ilk ilintisini duyalım ipeğin teninde
kıyıda yaktığımız ateşi anımsa
çam kozalakları, pürler ve
kuru mersin dalları, yanmışlardı bizim gibi
tuz ve deniz, hangi bilgenin kutsal kitabı değil ki
karanlık diplerin gülücüğü değil mi köpükler
yüreğimize eğilip bakan kül değil miydi öğretmenimiz
öleceğim sandım kıvrımlarında
seni seviyorum, seni istiyorum, diye haykırdım karşı kıyıya
geceleri rüyama giriyorsun, kendi bahçene girer gibi
ben bir sevi deniziyim, kelimeler kıyılarımdır
seni özledikçe zeytin fidanları dikiyorum kalbime
yolsuz, mekânız, sırdaş kumrular kuğuruyor gölgemde
komşunun açık unutulmuş pencerelerinden
bıçkın ve kederli şarkılar gibi savruluyor hayat
mevsimsiz bulutlandığıma bakma, ağlamasam deniz kurur