GÖKYÜZÜ PENCEREM

Şair yazar Orhan Kocadağ’ın öykü kitabı; “AK MASKE KARA MASKE” öykü kitabını elime aldığımda bir çırpıda okumuştum. “Korona (Corona)” günlerine dair öykülerde de diğer öykülerinde de her zamanda güncelliğini koruyan, sosyal konular üzerinden güldürürken düşündüren ve hafızalarda kalan tarzıyla benim de belleğime kazındı. 

Kalemini çok sevdiğim öykü yazarı dostlarım; Veli Bayrak ve Faruk Demirel’in öykülerinde de aynı duyguyu ve derinliği okumuştum.

‘Şiirler şairlerin parmak izi gibidir’ derler ne kadar da yerinde bir söz. Kocadağ’ın şiirleri de parmak izi gibi. Kendi tarzını, kimliğini muştuluyor dostlarına, okuyanlarına.

Pek çok şairin yazarın kalemine dolanan vefaya dair kelimeler dizeler Kocadağ’ın kaleminde nasıl hayat bulmuş okuyalım.

Vefa

dostluğun adıysa vefa

geçmişe bakan göz

bilmeli vefayı

sevgiliye söz gibidir

karşılık beklenmez

kadri bilinmezse olgunun

sadece yürek değil

toprak da incinir can gibi

vefayı bilmek

yaşamı tanımak gibi

sadece insana değil

canlı cansıza da vefa bilinmeli

tanrısallık gibi

alacak verecek değildir

gönül işidir vefa

Kocadağ, öykülerinde olduğu gibi şiirlerinde de insan hayatına dokunuyor, aşka dokunuyor, toplumsal duyarlılık içinde her gördüğüne her düşündüğüne dokunuyor kalemiyle ve yüreğiyle.

Toplumsal konulara duyarlı olmasında; şair olmasının yanında, sağlıkçı olmasının, ülkenin değişik yerlerinde görevi esnasındaki gözlemlerinin de etkisi olduğu kanısındayım. Başlı başına şair olmak bile duyarlı olmaya yetmez mi?

Şair, Yazar Orhan Kocadağ; 1947 Varto doğumlu. İlk ve orta öğrenimini Varto ve Kırıkkale’de tamamladıktan sonra Erzurum Lisesinde öğrenciyken, 1966’da gerçekleşen Varto depremi nedeniyle liseden ayrılıp Van Sağlık Koleji’ne yatılı öğrenci olarak kaydını yaptırdı.1970 yılında mezun oldu. Sırasıyla; Samsun, İstanbul, Yalova ve çeşitli sağlık kurumlarında sağlık memuru olarak görev yaptı. Bu süre zarfında Anadolu Üniversitesi İş İdaresi Lisans ve Hemşirelik Ön Lisans bölümlerini bitirdi.

Henüz ortaokulda öğrenciyken şiir ve makale yazmaya başladı. Varto, Van, Yalova yerel gazetelerinde bazı şiirleri ve makaleleri yayımlandı.

1996 yılında emekli olduktan sonra, yazım hayatına hız verdi. Evli, iki kız babası ve Rüzgâr isminde bir torun dedesidir. 

2012 yılında ilk şiir kitabı olan Şiir Kokusu, Can Yayınları, ikinci şiir kitabı, Güz Günlüğü 2013 yılında Kanguru Yayınları ve üçüncü şiir kitabı Şiirimi Güneşe Serdim 2014 yılında Kuytu Yayınları tarafından yayımlandı. 2016 yılında dördüncü kitabı olan Hu Erenler ile 2017 yılında beşinci kitabı olan Şaban Amca Ceylan Yayınları tarafından; altıncı kitabı Kırk Birinci Gün öykü kitabı İnce Yazı Yayıncılık tarafından, yedinci kitabı Ak Maske Kara Maske öykü ve mizah kitabı UBUNTU Yayınları tarafından yayımlandı. Kocadağ 1971 yılından beri Yalova’da yaşamaktadır.

Orhan Kocadağ’a özel yaşamında ve yazın hayatında başarılarının devamını dileyerek, bir şiiriyle yazıma son vermek istiyorum.

Düzenbaz düzen

tarihin hasta ilmiğinden

geçiyor zaman

bürümüş ortalığı toz duman

besliyor kanıyla devleri

ezilirken yerde karıncalar

yarasalar uçuyor

katran kuyularda

ürküten karanlıklarıyla

bekleniyor geciken ateş

toprakta tohum sabırsız

ısınacak cemrelerle

tohumu çatlatarak toprak

yeniden göklerde kuş sesleri

kelebekler konacak çiçeklere

yeşili örtecek mavi

dikeni kanatacak

yaban güllerine dokunacak elleri

yakacak hainleri

yaprağındaki al rengi