GENE Mİ AYNI NAKARAT?

Aşağıdaki paragrafı 10 Ekim 2022 tarihinde Nureddin Nebati’nin Hazine ve Maliye Bakanı olduğu dönemde yazmış olduğum “BAZ ETKİSİ, FAZ ETKİSİ VE BİRDE SAZ ETKİSİ” adlı makalemden aldım:

“Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati ve saz arkadaşları hep bir ağızdan enflasyon aralık, ocak aylarından sonra baz etkisi ile düşecek diye tutturmuş, her yerde ve her ortamda bunun propagandası yapıyorlar. Beklentileri şekillendirmeyi amaçlayan bu propagandaya da ben saz etkisi diyorum.

Bakın enflasyonun düşmesi için umudumuz sadece ve sadece bir matematik etkisi olan baz etkisi ve beklentileri manipüle etmeyi amaçlayan saz etkisine kaldıysa demedi demeyin bu iş yaştır…

Baz etkisinde hesap şu:

2021 yılı Aralık Ayında TÜFE bir önceki aya göre % 13,58 oranında artmıştı.

2022 yılı Ocak ayında ise TÜFE bir önceki aya göre %11,10 oranında artmıştı.

Baz etkisi hesaplamalarına göre yıllık enflasyon oranı hesaplanırken 2022 Aralık ve 2023 Ocak aylarında hesaptan % 13,58’lik 2021 yılı Aralık ve % 11,10’luk 2022 Ocak enflasyonları çıkacak yerine 2022 Aralık ve 2023 Ocak verileri girecek.

Yıllık enflasyonu açıklarken bu aylarda hesaptan bileşikte toplam 26,18 puan çıkacak ve yerine bu gün bilmediğimiz yeni rakamlar girecek. İktidar adına bu propagandayı yapan saz ekibi yeni girecek verilerin çıkacak eski verilerden daha düşük olacağı varsayımı ile enflasyon baz etkisi ile düşecek diye konuşuyorlar.

Evet, eğer 2022 Aralık ve 2023 Ocak aylarında enflasyon bileşik toplamda 26,18 değil de daha düşük bir oranda artarsa doğal olarak yıllık enflasyon da düşecektir, bu çok basit bir matematik olgudur”

 

Bu baz etkisi konusunda daha bir çok makale kaleme aldım, bir çok Youtube yorumunda da bu etkiyi anlattım ve sonuç da tam anlamıyla benim dediğim gibi oldu ne enflasyon düştü ve ne de fiyatlar, doğal olarak hayat pahalılığı da ortadan kalkmadı.

Şimdi Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek de almış sazı eline kabak tadı veren aynı nakaratı okuyor, baz etkisinden medet umuyor!

Elbette Mehmet Şimşek de başarısız olmaya mahkûmdur!

Zaten başarılı olabilseydi geçtiğimiz bu bir yılda başarılı olur, enflasyonu düşürür ve hayat pahalılığını da ortadan kaldırırdı değil mi?

Dün zirve olarak nitelenen enflasyon verileri geldi, muhtemelen okumuşsunuzdur ve lakin ben gene de hatırlatayım son durumu görelim:

ENAG VERİLERİ:

ENAGrup Tüketici Fiyat Endeksi (E-TÜFE) Mayıs ayında % 5,66 arttı

ENAGrup Tüketici Fiyat Endeksi (E-TÜFE) Yıllık Bazda % 120,66 arttı

TÜİK VERİLERİ:

TÜFE'deki (2003=100) değişim 2024 yılı Mayıs ayında bir önceki aya göre % 3,37, bir önceki yılın Aralık ayına göre % 22,72, bir önceki yılın aynı ayına göre % 75,45 ve on iki aylık ortalamalara göre % 62,51 olarak gerçekleşti.

Yİ-ÜFE (2003=100) 2024 yılı Mayıs ayında bir önceki aya göre % 1,96 artış, bir önceki yılın Aralık ayına göre % 17,87 artış, bir önceki yılın aynı ayına göre % 57,68 artış ve on iki aylık ortalamalara göre % 47,24 artış gösterdi.

İTO VERİLERİ:

İstanbul Ücretliler Geçinme indeksi bir önceki aya göre değişim % 3,59

İstanbul Ücretliler Geçinme indeksi bir önceki yıla göre değişim % 82,20

İstanbul Toptan Eşya Fiyatları indeksi bir önceki aya göre değişim % 2,59

İstanbul Toptan Eşya Fiyatları indeksi bir önceki yıla göre değişim % 61,2

Her üç kurumun hesaplamasında da enflasyonun doludizgin artmaya devam ettiğini görüyoruz. Tamamen matematik bir olgu olan baz etkisi ne fiyatları geri getirecek ve ne de hayat pahalılığını engelleyecektir!

Enflasyon bu şekilde doludizgin artmaya devam ederken gelirini enflasyona göre ayarlama imkânından tamamen mahrum olan ücretliler ve emeklilerin maaşlarına temmuz ayında yeterli zam yapılmazsa bu kesim yoksulluğa savrulacak, yokluk ile ezilecektir, yöneticiler bu durumun ekonomik, sosyolojik ve siyasi etkilerini hesap etsin derim…