GENE DÖVİZİNİZİ GETİRİN, BOZDURUN DEDİ…

AKP Genel Başkanı Erdoğan bu çağrısını ilk kez dolar kuru 2 – 2,5 Türk Lirasındayken yapmış ve dolar alanın eli yanar demişti, sonuç ortada; dolar 14 seviyesinde ve istikameti de yukarı doğru. O zaman da kimse Erdoğan’ı dinlememişti doğal olarak bu günde kimse dinlemeyecektir. Vatandaş parasını dolarda, euroda ve altında tutmaya devam edecek, Türk Lirasına kimse dönmeyecektir.

AKP Genel Başkanı Erdoğan bu çağrısını ilk kez dolar kuru 2 – 2,5 Türk Lirasındayken yapmış ve dolar alanın eli yanar demişti, sonuç ortada; dolar 14 seviyesinde ve istikameti de yukarı doğru. O zaman da kimse Erdoğan’ı dinlememişti doğal olarak bu günde kimse dinlemeyecektir. Vatandaş parasını dolarda, euroda ve altında tutmaya devam edecek, Türk Lirasına kimse dönmeyecektir.

Peşinen söyleyeyim bu durumun tek sorumlusu ekonomiyi çok ama çok kötü yöneten Erdoğan’dır. Ekonomi rasyonel akıl ve bilimsel yöntem çerçevesinde yönetilmezse sonuç kriz olarak ortaya çıkar, bu kadar basit.

Erdoğan hiç suçu kendinde aramıyor yok suçlu faiz lobisi diyor, yok stokçular diyor hep suçu başkasına atmaya çalışıyor.

Erdoğan son konuşmasında “Bankada, yastık altında, kasasında parası, özellikle de dövizi bulunan bireylere ve kurumlara da bir çağrı yapmak istiyorum. Herkesi yatırım, istihdam, üretim, ihracat temelleri üzerine inşa ettiğimiz yeni ekonomi politikamızın getirdiği fırsatları değerlendirmeye davet ediyorum” dedi.

Yahu biri çıkıp ona anlatsın, vatandaş zaten sizin iktidarınıza güvenmediği, ekonomi politikalarınızı mantıklı ve makul bulmadığı için parasını dövizde ve altında tutuyor. Yatın kalkın dua edin, hala bankacılık sistemine güveniyor, oradaki kolaylıklardan istifade edebilmek için dövizini, altınını bankada tutuyor. Siz bu tip çağrı ve eylemlerle vatandaşların aklını bulandırır, gönlüne şüphe düşürür, acaba bankadaki altınıma, dövizime göz mü diktiler, el mi koyacaklar diye korkutursanız vatandaş bankadan parasını çekmeye kalkar. Vatandaş bankalara yığılıp parasını çekmeye kalkarsa kuru 30 lirada bile tutamazsınız, çünkü öyle bir nakit döviz rezerviniz yok!

Kurların suçunu dıj güçlerde arayan Erdoğan yükselen fiyatların suçunu da stokçuluk ve stokçularda arıyor, kamuoyunda böyle bir algı yaratmaya çalışıyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Katar’a hareketi öncesi Atatürk Havalimanı’nda basın toplantısı düzenlemiş ve her alanda stokçuluk yapıldığını, cezaları stokçuluk yapanları rahatsız edici bir noktaya çıkaracaklarını söylemişti. Erdoğan, “Son zamanlarda otomotiv sektöründe bile stokçuluk var. Birçok kapalı otoparklara sıfır otomobiller depolanmak suretiyle onun da stokçuluğunu yapıyorlar” ifadelerini kullanmıştı. Erdoğan’ın bu bilgiyi nereden kimden aldığı elbette meçhul, basın toplantısına katılabilen sözde gazeteciler bu bilgiyi nereden aldınız diye sormadı ne yazık ki.

AKP Genel Başkanı Erdoğan Katar ziyaretinin ardından da stokçuluğa ilişkin değerlendirmelerde bulundu ve “Bütçe müzakerelerinden sonra hemen bir yasal düzenleme yapacağız ve bu stokçuların üzerine ciddi manada gideceğiz. Bundan sonraki süreçte cezai müeyyidelerin çok daha yüksek olacağının sinyalini şimdiden veriyorum. Bunu bilsinler ve bu stokçuluğa tevessül etmesinler. Hem ellerindekine el koyacağız hem de cezai müeyyideleri yüksek tutacağız. Stokçuluk bizim dinimizde de haramdır. Bunun adı ihtikardır. Buna fırsat veremeyiz. Kimse yaptığı işle vatandaşımıza zulüm edemez. Vatandaşımıza yaptıkları bu zulümle, oradan kazandıklarıyla helal lokma yediklerini zannetmesinler. Fakir fukaranın hakkını gasp ediyorlar, bunu yiyorlar, buna fırsat vermeyeceğiz. Bunu da bilmelerini istiyorum. Yeni ekonomik düzenin en önemli adımlarından bir tanesi de bu olacak. Çalışsın, kazansın. Şu anda Türkiye, imkânlarıyla buna çok büyük fırsatlar veren bir ülke. Niye helalinden çalışmıyorsun arkadaş? Niye haram yollara başvuruyorsun? Stokçuluğu bırakacaksın bir defa. Kim olursa olsun, her alanda stokçuluk yapanın tepesindeyiz.” Dedi…

Ekonominin kitabını yazanların, ekonominin en temel kurallarından bile bihaber olması elbette trajikomik bir durum. Bir kere serbest piyasa ekonomilerinde tüm aktörler minimum stok ile çalışıp karını maksimize etmeye uğraşır, kimse stok maliyetine katlanmak istemez. Stokçuluk sadece ekonominin çok kötü yönetildiği durumlarda yahut da harp darp gibi anormal durumlarda ortaya çıkar. Bu gün Türkiye’de fiyat artışları stokçuluktan kaynaklanmıyor Türk Lirasının değer kaybetmesinden ve ekonomide ki istikrarsızlıktan kaynaklanıyor. İnsanlar ellerindeki mala fiyat biçemiyor, satmaktan, satıp da yerine koyamamaktan, sermayesini eritmekten korkuyor. Daha bunu bilmeden anlamadan vatandaşı stokçuluk ile suçlamaya kalkmak fiyat artışlarını stokçuluğa bağlamak içi boş bir popülizmden başka bir şey değildir.