Yakın geçmişte ekonomik krizin varlığını inkâr edip, vatandaşlara “Eti kiloyla değil gramla alın, sebze meyveyi taneyle alın” gibi tepki çeken tasarruf önerilerinde bulunan AK Parti Elazığ Milletvekili Zülfü Demirbağ, şimdi kriz nedeniyle Milletvekili maaşlarının azlığından dert yanıp, danışmanlarına bile borçlandığını söylemiş.
İBB’de görev yaptığı dönemde iki maaş aldığını belirten Demirbağ, “İBB’den iki maaş alıyorken durumum daha iyiydi” diye eklemiş…
Eee nede olsa iki, üç hatta beş yerden maaş almaya alışmış AKP’lilerin tek maaşa talim etmeye alışmaları zor oluyor…
Zülfü Demirbağ’ın açıklamalarının başlıkları şöyle:
Utanıyorum ki, danışmanlarıma borçlanmışım– Şu anda utanıyorum ki, danışmanıma ‘Oradan 2-3 bin lira getirin. Niye? Danışmanlarıma borçlanmışım maaşımı bekliyorum, 15 gün sonra alacağımız. Bayram öncesi maaşı bekliyoruz.
– Öyle değil, dışarıdan göründüğü gibi değil. İçi giden, vicdanı olan bir insan o milletvekili maaşıyla milletvekilliği yapamaz. Çok zor.
– Ee şimdi ben İstanbul Belediyesi’nde bürokrattım. Yönetim kurulu üyeliği de alıyordum bi denetim bi yönetim. Valla şu ankinden çok çok iyiydi benim durumum.
– İki tane de kooperatife girdim ev sahibi oldum ben İstanbul’da. Şimdi? Şimdi mümkün değil, nasıl yapacaksınız?
Eh görülüyor ki ekonomik kriz, enflasyon ve hayat pahalılığı zât-ı âlilerinin de kafasına dank etmiş, en nihayetinde gerçeklerin idrakine varmaya başlamış…
Bu konuyu gündeme getirmemim amacı elbette sadece Zülfü Demirbağ’ın dün söyledikleri ile bu gün söyledikleri arasındaki büyük çelişkiye dikkat çekmek değil, Zülfü Demirbağ’ın dile getirmek zorunda olduğu asıl gerçeği irdelemek. Bir ülke düşünün o ülkede maaş skalasında en üst seviyede yer alan bir milletvekili bile geçinemiyoruz demek zorunda kalıyorsa durum gerçekten de çok vahim bir noktaya ulaşmış demektir.
Son yapılan düzenlemeler ile mevcut memur maaş katsayısına endekslenen eski meclis başkanları ve eski başbakanların emekli aylıkları 15 Ocak 2023 tarihinden itibaren 29 bin liraya, eski bakan ve emekli milletvekillerinin maaşları ise 18 bin liradan 27 bin liraya yükselecek.
Mevcut milletvekillerinin maaşı ise Temmuz ayında artarak 40 bin liradan 56 bin liraya yükselecek.
Ülkemizde Cumhurbaşkanı maaşının da 100 bin lira olduğu biliniyor.
Bu rakamlar 4 bin 253 lira 40 kuruşa talim eden asgari ücretli 2 bin 500 lira alan emekli için ulaşılmaz seviyelerde görülen, fahiş rakamlar olsa da asıl gösterdiği şey 20 küsur yıllık AKP iktidarı sırasında ücretlerin nasıl eridiğidir.
100 bin liralık cumhurbaşkanı maaşı bu günkü kurla 6 bin dolar bile yapmıyor! Bu normal gelişmiş bir ülkede mesela Almanya, Amerika, Japonya ya da İngiltere’de ortalama bir çalışan maaşı kadar. Milletvekili maaşı ise zamla birlikte hepi topu 3 bin 300 dolar ancak ediyor Almanya’daki bir çöpçü maaşı seviyesinde…
Üstelik Türkiye’de birçok ürün fiyatı Avrupa’daki ile aynı örneğin otomobil, cep telefonu, bilgisayar ya da konut fiyatları Avrupa ya da Amerika’daki fiyatlar ile yarışıyor ve hatta çoğu zaman üstünde oluyor…
Bu rakamlar AKP’nin son 20 yıllık iktidarı sırasında ücretlilerin hak ve menfaatlerini hiçbir şekilde koruyamadığının açık ve net ispatıdır.
Ülkedeki en yüksek maaşı alan kesimin bile haklarını koruyamayan bir iktidarın asgari ücretliyi, emekliyi, dulu yetimi koruyabilmesini beklemek beyhude bir umuttur.
Yapılması gereken tek şey emekten yana bir iktidarın işbaşına gelmesini ülkede feci durumda olan gelir dağılımını iyileştirecek reformlar yapmasını sağlamaktır.
Patronlardan oluşan ve patronların karından başka bir derdi olmayan bir iktidarın ücretlilerin gelir sorunun çözebilmesi asla mümkün değildir.