Koronavirüs salgınının ne zaman biteceği belirsizliğini korurken, pek çok ülke gibi Türkiye’de de kısıtlamalar uygulanmaya devam ediyor.Vatandaşlar 2021’e borç yükü ile girdi. Asgari ücret hiç kimseyi memnun etmedi. Elektrikten doğalgaza, motorlu taşıtlar vergisinden emlak vergilerine varıncaya kadar zamla başlayan bir yıl oldu 2021.
Bu zamlara gıda fiyatlarına gelen fiyat artışları da eklenince asgari ücretli ve dar gelirliler bu zor durumun üstesinden nasıl geleceklerini kara kara düşünmeye başladı.
Salgın süreci ve ekonomik kriz derken halkın artık fedakarlık yapacak gücü kalmadı.. Zam üstüne zamlar, hayat pahalılığı işçiyi, emekliyi, dar gelirliyi, memuru esnafı, sanatkarı, çiftçiyi perişan etti. Tüm bunlara bir de işsizlik eklenince durum vatandaşlar için içinden çıkılmaz bir boyuta ulaştı.
Hayat pahalılığı her geçen gün artarken esnaf belirsizlik nedeniyle bu yıldan da şimdiden umudunu kesmiş durumda. Halkın enflasyonu ise neredeyse zirve yaptı.. Kamu çalışanlarına, emekliye , asgari ücretliye verilen zamların yarısı daha ilk ayda gitmiş durumda. İnsanlar artık 1 liranın hesabını yapar hale geldi. Ankara ve İstanbul’da Halk ekmek büfelerinin önünde oluşan kuyruklar bunun en büyük örneği.
Yıllardır halk ekmekten alışveriş yaptığını belirten bir vatandaş “Uzun zamandır böyle ekmek kuyruğu görmüyordum. Son bir –iki yıldır bu kuyruklar 3-4 katına çıktı insanlar artık kuruşun hesabını yapar oldu. Fiyatların pahalılığından dolayı market yerine pazarlara gidiyoruz. Orada da her şey pahalı. İstediğimiz ürünleri alamıyoruz. Alsak bile kısıtlı alabiliyoruz. Her şeyin en ucuzunu bulmaya çalışıyoruz” sözleri ile dar gelirlinin içinde bulunduğu durumu gözler önüne seriyor.
Yoksul kesimin maaşının büyük bir bölümünü ayırmak zorunda kaldığı gıda harcamaları da 2021 yılına hızlı başladı. Daha yılın ilk ayında gıda fiyatları yüzde 3.6 oranında artış gösterdi. Gıda harcamalarında son bir yıllık artış yüzde 28.6’yı buldu.
Birleşik Kamu-İş Konfederasyonun Ar-Ge birimi KAMUAR’ın, fiyatlarını Ankara’daki pazar ve marketlerden her ay düzenli olarak derlediği ve halkın en fazla tükettiği 77 gıda maddesinden oluşan bir sepeti esas alarak yaptığı “halkın enflasyonu” ve açlık sınırı araştırmasının Ocak 2021 ayı sonuçları açıklandı.
Araştırmaya göre, Ocakta, özellikle ekmek fiyatlarına yapılan zammın etkisiyle ekmek, un, bulgur, pirinç, makarna fiyatları bir önceki aya göre, yüzde 5,5 oranında artarken, et-balık harcamalarında balık fiyatlarında yüzde 2,3 oranında yükseliş yaşandı.
Süt ve süt ürünleri ile yumurta fiyatlarında, özellikle süt, yoğurt ve tereyağı fiyatlarında gözlenen olağan dışı artışlar nedeniyle yüzde 8,4 oranında artış kaydedilen ocak ayında, önceki aylarda oydukça yüksek oranlı fiyat artışları yaşanan sıvı yağ fiyatları ise değişmedi.
Meyve fiyatlarının yüzde 0,3 oranında arttığı ocak ayında sebze fiyatlarında ise bir önceki aya göre yüzde 3 oranında yükseliş yaşandı.
Salgın nedeniyle alınan tedbirlerden en çok etkilenen özellikle küçük esnaf ise dertli mi dertli. “Milletin alım gücü iyice düştü. Her şey çok pahalı. Kimse alışveriş yapamıyor. Gelirimiz giderimizi karşılamıyor. Vatandaşlar bir süredir tane ile alıyorlardı şimdi onu da yapamıyorlar. Sadece vitrinden bakmakla yetiniyorlar. Esnaf olarak halimiz perişan. Tek umudumuz insanların bir an önce aşılanması İnsanlar aşılandıktan sonra belki normal yaşama geçeriz bu sayede işler açılır da rahat nefes alırız” diyerek umutlarını kaybetmek istemiyorlar.
Herkesin ortak derdi, geçim sıkıntısı.Umarım bu hayat pahalılığı ne kadar zor görünse de bir an önce son bulur, halkımız da refaha kavuşur.