Çok net konuşuyorum, az sonra yazacaklarımı Müslümanlıkla bağdaştıran olursa rencide ederim. Zira hiçbir kelimenin, dinle, inançla ve imanla alakası yoktur.
Sessiz değil alenen ve bağıra bağıra bir işgalle karşı karşıyayız. Sahillerimizden, şehirlerimize, köylerimizden meydanlarımıza uzanan bir işgal.
Sadece sayısal değil, kültürel ve yaşamsal bir işgal bu. Sonradan dahil oldukları kültüre uyum sağlamak yerine, kendi yaşam tarzlarını dayatan, laftan anlamaz, dayaktan korkmaz bir sürü medeniyetsizin işgali.
Namus meselesine dönüşen bir işgal hatta. Sokaklar sapkınlarla doldu, yetmezmiş gibi, o çok övündüğümüz "Anadolu İrfanı" denen kavram yerle bir oluyor.
Göç değil işgal, mülteci, göçmen, sığınmacı değil militan.
Ekonomik olarak çökerten, demografik olarak geberen bir cehalet.
"Avrupa Birliğinden maaş alıyoruz, bize Birleşmiş Milletler bakıyor" yalanlarının altına gizlenen ve göz göre göre işlenen bir insanlık suçu.
Yalnız ve güzel ülkemin tarih sahnesinden silinmesi, şanlı ırkımın yok edilmesi projesi.
Hümanizm ve ensarlık sosuyla süslenmiş, alenen işlenen bir cinayete kurban gidiyor ülkem.
Birileri gaflet ve dalalet hatta hıyanet içinde. Mülteci sorununa ses çıkarmayan, yokmuş gibi davranan, kabulleniş yaşayan herkes bu suçun ortağıdır.
Sadece Afgan, Ruandalı, Suriyelilerden bahsetmiyorum. İngiliz, Alman, Rus farketmez. Ülkem mültecilerin oyun bahçesine dönmesin istiyorum.
Bu yazdıklarım sadece beni bağlar ve bu yazdıklarımdan kaynaklı beni okumayı bırakacak, benimle ilişkisini kesecek olursa şimdiden teşekkür ederim. Ayrıca... Kim " Türkiye'li" olursa olsun ben Türk'üm kardeşim.