FRİEDMAN MATRİKSİ

Ülkemizde epeyce sorunlu bir konu olan kamusal kaynaklardan harcama yapanların davranış biçimlerini daha iyi anlayabilmeniz için bu makalede size Friedman Matriksinden bahsetmek istiyorum:
Milton Friedman, Tercih Özgürlüğü (Free to Choose) isimli kitabının 4. Bölümünde dört tür harcamadan bahsetmekte ve fiyat ve kalite beklentisinin ne şekilde değiştiğini ortaya koymaktadır.
Bu harcama durumları ve sonuçları aşağıdaki şemada son derecede net ve anlaşılabilir olarak görülmektedir.

Kamusal kaynaklardan harcama yapanlar çoğunlukla başkasının parasını başkası için harcamaktadırlar, işte tam da bu yüzden fiyat ve kalite konusunda çok da özenli ve seçici davranmaya gerek duymazlar.

Hele hele birde bu noktada harcama üzerinden komisyon ya da rüşvet almak gibi bir yasa dışı durum yaratma imkânı oluşuyorsa fiyatta üst limit kalitede ise alt limit tercih edilir ki alınacak rüşvet ya da komisyon kolayca maksimize edilebilsin.

Eğer kamusal harcamalar ve kamu adına harcama yapanlar çok ciddi bir yasal ve siyasal denetime tabi değilse o toplumda rüşvet ve yolsuzluk hızla büyür, yayılır ve çok kısa bir süre içinde kolaylıkla çığırından çıkabilir.

Bu harcama davranışı gereği kamu harcamalarında verimsizlik ve israf neredeyse kaçınılmazdır. Bunu önlemek için ciddi kamu ihale sistemlerine, kamu alımlarının sıkı denetimine, şeffaflığa, kamu idarecilerinin ve kamu adına para harcayanların hesap verebilir olmasına ihtiyaç vardır.

Yasa ve siyasal denetim dışında kamu adına denetim yapan ve bu yüzden de dördüncü güç olarak tanımlanan basının özgür olması, gördüğü israf ve yolsuzlukları rahatça dile getirebilmesi de bu noktada çok büyük bir önem taşımaktadır.

Kamusal kaynaklardan harcama yapanlar istisnai olarak olsa da bazen başkasının parasını kendileri için harcamaktadırlar. Örnek vermek gerekirse kullanacakları otomobiller, özel uçaklar, lojmanlar ve makam odaları ile buraların tefrişi söz konusu olduğunda mümkün olan en lüks, pahalı ve kaliteli ürünleri maliyetine hiç bakmadan alırlar ve bu davranışlarını da çoğu zaman “itibardan tasarruf olmaz” sözü ile gerekçelendirirler.

Eğer bir ülke kalkınmak ve halkını refaha ulaştırmak istiyorsa öncelikle oturup bu matriksi anlamalı ve kamu adına harcama yapanları ciddi bir şekilde disiplin altına almalıdır.