FED ŞAHİNLEŞİYOR

Federal Açık Piyasa Komitesi FOMC’de oy hakkı bulunan St. Louis Fed Başkanı James BullardCFA Society’deki konuşmasında Fed’in enflasyonu kontrol altına almak için Mart’ta faiz artırmaya başlaması gerektiğini savundu. Bullard “faiz artışları enflasyon gelişmelerine göre azaltılır veya artırılır” dedi.

Federal Açık Piyasa Komitesi FOMC’de oy hakkı bulunan St. Louis Fed Başkanı James BullardCFA Society’deki konuşmasında Fed’in enflasyonu kontrol altına almak için Mart’ta faiz artırmaya başlaması gerektiğini savundu. Bullard “faiz artışları enflasyon gelişmelerine göre azaltılır veya artırılır” dedi.

Fed’in şahin isimlerinden olan Bullard geçen ayki toplantıda 2022 için 3 faiz artışından yana olduğunu açıklamıştı. Bullard faiz artışına erken başlamak gerektiğini, bu yaklaşımın daha çok veya daha az faiz artışı yapmak için Fed’e esneklik kazandıracağını belirtmişti.

Bullard ayrıca Fed’in hızlıca bilançosunu küçültmeye başlaması gerektiğini belirterek “benim görüşüm, faizi arttırdıktan hemen sonra bilançoyu küçültmeye başlamamız yönünde” ifadesini kullandı.

Bullard ABD ekonomisi için iyimser görüşte olduğunu, büyümenin trendin üstünde olacağını ve Omikron varyantının ekonomi için çok fazla risk teşkil etmediğini öngördü.

Geçtiğimiz günlerde açıklanan aralık ayı Fed toplantısı tutanaklarında ise enflasyon ve ekonomik görünüme bağlı erken veya hızlı bir faiz artışı yapılabileceği mesajı verilirken bu ifadelerle beraber piyasalarda ilk faiz artışı için tahmin edilen Mayıs beklentisi de Mart olarak değişmiş bulunmaktadır. Fed’in tutanaklarında bazı üyelerin faiz oranını artırmaya başlanmasının ardından bankanın bilançosunun boyutunu küçültmeye başlamanın uygun olabileceğini belirttiği vurgulanıyor.

Bu açıklamalar sonrasında doğal olarak ABD borsaları, değerli metaller ve kripto paralarda düşüşler yaşandı.

Hatırlanacağı üzere ABD’de Kasım ayına ilişkin enflasyon verileri açıklanmış ve bu verilere göre yıllık enflasyon yüzde 6,8 olmuştu. Bu rakam, ülkede Haziran 1982’den bu yana kayda geçen en yüksek enflasyon oranı oldu. Şimdi herkes Aralık 2021 verilerini bekliyor.

Şu anda küresel ölçekte gelişmiş ülkelerin karşı karşıya kaldığı çözmek için uğraştığı en büyük sorun bir anda enflasyon oluverdi.

Ben birçok söyleşi ve yazımda gelişmiş ülkelerin kesenin ağzını açarak adeta helikopterle para dağıtmasının çok ciddi bir enflasyona yol açacağını söylemiştim. Sorun sadece enflasyon da olmayacak üstelik küresel ölçekte görülen aşırı borçluluk oranlarının enflasyon ile mücadeleyi sıkıntıya sokacağını şiddetli bir sıkı para ve maliye politikası uygulanırsa birçok kişi, firma ve hatta devletin borçlarını ödeyemez duruma düşerek iflas edebileceklerini söylemiştim.

Şimdi ekonomi yönetimleri bu ikilemle karşı karşıya kalmış durumda ve tam “kırk katır mı kırk satır mı” sorusuna cevap aramaktalar.

Bu sorunun yanıtını bulmak kolay değil çözüm her halükarda zor ve acılı olacak.

Ben hükümetlerin zincirleme iflas riski yüzünden enflasyonu indirmekte çok aceleci davranmayacaklarını yavaş ve mutedil adımlar ile enflasyonu kontrol altına almaya çalışacaklarını öngörüyorum.

Bu elbette ekonomisi sağlam temellere oturan dış borç ve cari açık sorunu taşımayan gelişmiş ülkeler için böyle dış borç sorunu büyük döviz talebi fazla kırılgan ekonomiler ise çok daha ciddi etkilenecek, böyle birçok ekonomide ipin ucu kaçırılacaktır.

Kırılgan ekonomilerde borç ödeme krizi, moratoryum ve hiperenflasyona savrulmak gibi sorunların ortaya çıkması kaçınılmaz gibi görünmektedir.

Türkiye küresel ölçekte en kırılgan görünen ülkelerden biridir, 2022 yılını yüksek enflasyon, yüksek işsizlik ve ciddi bir borç krizi tehdidi içinde debelenerek geçireceği kesindir.

Kesin olmayan tek şey işlerin iyice kontrolden çıkıp bir hiperenflasyona sürecine girilip girilmeyeceği ve borç ödeme krizine dönüşüp dönüşmeyeceğidir.

Zor ve hareketli geçecek bir seneye girdik, bakalım bakalım neler olacak…